AB dönem başkanlığında İsveç vizyonu*

1 Temmuz’da AB dönem başkanlığını devralan İsveç, bir çoğumuz için idol ülke. Biz ona hayranız; o Amerika’ya… Bunu ilk kez, İsveçteki başlangıç yıllarımda, hevesle izlemeye gittiğim Sosyal Demokrat Partisi Genel Kurulunda fark etmıştim. Kürsüdeki konuşmacılar, sözümona ABD’nin Orta Doğu politikalarını eleştiriyorlardı,;ama salon görevlisi gençlerden bazıları Amerikan bayraklı tişörtlerle dolaşıyorlardı. 9 milyon nüfuslu İsveçin, yaklaşık 1 milyonluk bölümü Amerikada yaşıyor. Üniversiteli gençlerin en büyük tutkusu okulu bitirdikten sonra kapağı Amerikaya atmaktır. Sarışın İsveç dilberleri, bir gün Hollwood’a giderek ünlü bir oyuncu olmayı düşler. Eğitimde, sağlıkta, sosyal yaşamda pratik Amerikan modelleri uygulanır. Ülkede, başından beri, sosyal adaletle ustaca harmanlanmış bir kapitalist ekeonomik model uygulanır. İsveçin hem sosyalist, hem kapitalist eğilimli kişilerin sempatisini çekmesi bundandır. Sosyal demokratların en iyi ekonomi bakanlarından Kjell Olof Feldt’ın, görev yaptığı yıllarda Amerıkada, en iyi ekonomi Bakanı payesiyle ödüllendirilmesi bundandır…

İsveç halkının önemli bir bölümü Amerikan hayranıdır. Özellikle yaşlılların bulunduğu alanlarda Amerikan karşı kolay kolay laf söyleyemezsiniz.. İşte, 1 Temmuzda AB dönem başkanlığını devralan İsveç, böyle bir İsveçtir. Dünya politikalarında, İngiltere kadar açık oynamasa da, ABD siyasetlerinin sessiz ve uslu bir izleyicisidir. Bu tavrını AB dönem başkanlığ sürecinde de sergilemesi, Fransa ile, Almanya ile zaman zaman sürtüşmelere girmesi bu misyonunun bir gereğidir.
İsveçin dönem başkanlığı, özellikle Fransa ve İngiltere ile ilişkiler açısından sancılı geçebilir. Özellikle İsveç ile Fransa arasında Türkiye konusundaki görüş ayrılıkları önümüzdeki süreçte yeni gerilimlere neden olabilir. Avrupa Birliğinde, Türkiye’ye verilecek statü konusunda İsveç ile Fransa arasındaki uzlaşmazlık 1 ay kadar önce iyice su yüzüne çıktı ve Fransa Devlet Baikanı Nicolas Sarkozy’nin, İsveç’e yapacağı resmi ziyaretin iptal edilmesiyle sonuçlandı. İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt, Sarkozy’ nin İsveç’ e geleceği günlerde, Le Figoro gazetesinde yayımlanan söyleşisinde, Fransa’nın, Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği konusunda takındığı tavrı eleştirmekle kalmamış, Fransa’nın, AB içinde uyguladığı siyasi ve ekonomik politikayı üstü kapalı bir biçimde eleştirmişti. Fransız kaynakları, Sarkozy ziyaretinin, 7 Haziranda yapılan AB parlamentosu seçimleri nedeniyle ertelendiğini belirtmesine karşın, Le Monde Gazetesi, ziyaretin iki ülke arasındaki gerginliklerin daha fazla arttırılmaması için ertelendiğini yazmıştı.

İsveç’in Dışişleri Bakanı Carl Bildt, ülkesinin AB dönem başkanlığında izleyeceği politikaları açıklarken, “Türkiye’ nin, Avrupa Birliğine tam üyelik sürecinin kararlılıkla destekleneceğini” söyledi. Bildt, Fransa ve Almanya’ nın sıklıkla yineledikleri “Ayrıcalıklı ortaklık” söyleminin, AB’ nin güvenirliğini olumsuz yönde etkilediğini bildirdi. Carl Bildt, AB dönem başkanlığı süresince Ankara ile en az iki görüşme başlığı açmayı amaçladıklarını açıkladı.
İsveç, dönem başkanlığını, yenilenmiş bir AB parlamentosuyla sürdürecek.

İsveçte yapılan AB parlamentosu seçimlerinde, Sosyal Demokrat Partisi 5, sağcı Moderat Partisi 4, tutucu Folk Parti 3, Çevreci Miljö Partisi 2, Merkezci Center Pari 1, Hırıstıyan Demokrat Parti 1, Sol Parti 1 ve ”korsan parti” olarak adlandırılan internet partisi 1 milletvekili çıkardı. İsveç’in, Avrupa Parlamentosunda 18 sandalyesi bulunuyor. Türk kökenli isimler, hemen bütün partilerden aday olmalarına karşın seçilmeyi başaramadılar. Sosyal Demokrat Partiden aday olan ve ”Pizzacının kızı” olarak bilinen Evin Çetin de İsveç genelinde 21 bin 830 tercihli oy almasına karşın Avruıpa Parlamentosuna seçilemedi.
[email protected]

* Bu yazı Cumhuriyet Gazetesi Pazar Dergi’de de yayımlandı

647870cookie-checkAB dönem başkanlığında İsveç vizyonu*

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.