ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Robert Palladino, yaptığı yazılı açıklamada Türkiye’de 16 sivil toplum örgütü, medya ve iş dünyası temsilcisi ile ilgili olarak hazırlanan iddianameden ötürü endişe duyduklarını belirtti.
Yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“ABD, Türkiye’de savcıların 16 sivil toplum örgütü, medya ve iş dünyası temsilcisinin suçlanması ile ilgili olarak harekete geçmesi yüzünden büyük endişe duymaktadır. İfade özgürlüğünü kullanmak ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile sonuçlanmamalıdır. Türkiye’den keyfi olarak tutulan herkesi bırakmasını istiyoruz.”
İş adamı Osman Kavala ve oyuncu Mehmet Ali Alabora’nın da aralarında olduğu 16 şüpheli hakkında Gezi Parkı olaylarıyla ilgili geçen hafta açıklanan iddianamede ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenmişti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan 675 sayfalık iddianamede şüpheliler, ‘Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini engellemeye teşebbüs’ ve ‘Gezi olaylarını finanse etmekle’ suçlandı.
Haklarında müebbet hapis cezası istenen şüpheliler arasında Ayşe Mücella Yapıcı, Ayşe Pınar Alabora, Şerafettin Can Atalay da var. İddianamede ‘mala zarar verme’, ‘tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması’, ‘ibadethane ve mezarlıklara zarar verme’, ‘ateşli silahlar kanununa muhalefet’, ‘nitelikli yağma’ ve ‘nitelikli yaralama’ gibi suçlamalar var.
Savcılık, suçlanan isimlerin 2013’te yaşanan Gezi olaylarını ‘2011 yılından başlayarak yönlendirilmeye çalıştıklarını’ iddia etti. İddianamede, Bakanlar Kurulu ve 746 kişi daha müşteki olarak yer aldı.
Mehmet Ali Alabora, Ayşe Pınar Alabora, Can Dündar, Gökçe Yılmaz, Handan Meltem Arıkan, Hanzade Hikmet Germiyanlıoğlu hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Avrupa Parlamentosu Türkiye raportörü Kati Piri iddianame ile ilgili olarak “Türk yargısı şaka gibi” yorumu yaptı. Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Dunja Mijatović de Türk adaletinin ‘Avrupa insan hakları standartlarından saptığını’ söyledi.
