Şimdiye kadar ortaya çıkan veya bundan sonra çıkacak aday adayları hemşerilerimize nasıl bir katkımız olur diye düşünürken, bu yazıyı yazmak geldi aklıma…
Öncelikle, sağlıklı düşünmek ve gelişmeleri sağlıklı yorumlayabilmek yahut tahmin edebilmek için, vatandaşın nasıl düşündüğünü bilmek gerekir.
Aday adaylarına veya olmayı düşünenlere katkımız olur diye halkımızın kullandığını bildiğimiz aşağıdaki ölçüleri yazdık. Mesela, adaylar bunları kendilerine sorabilirler:
Ne kadar tanınıyorlar?
Halkla ilişkileri var mı? Tabii, bu ilişkiler, aday olmadan önceki olanlardır. Adaylıktan sonra, işin gereği her aday gezmeye ve selamı yaymaya zaten başlamıştır. Burada aranan, daha önceden ne kadar halkın içinde idi. Yani, halkı ne kadar temsil edebiliyor?
Şimdiye kadar neler yapmış?
Hemen hatırlatalım ki; burada aranan şey, şimdiye kadar hangi görevlerde bulunmuş olduğu değildir. Bu güne kadar geçen hayatında vatandaşa yönelik hangi hizmetleri yapmıştır. Bulunduğu görevlerde kendisine mi, vatandaşa mı çalışmıştır? Zaten, önemli görevler yapmış dahi olsa, yıllar sonra ortaya çıkanlara halkın sempati duymaması bu yüzdendir.
Ne için aday olduğu?
Halkın öngörüsüne veya ferasetine inanmayanlar hep yanılmıştır. Adaylar ne derse desin halkımız, kimin ne hesap içinde olduğunu iyi tahmin edebiliyor. Hangi bürokratın yerini sözde sağlamlaştırmak için, hangisinin sadece isim yapmak için, kimin de, şansı olmadığını bildiği halde ileriye dönük hesaplar yaptığı için, kimin kendisine güvendiği için aday olduğunu zaten şimdiden konuşmaya başlamıştır bile…
Güvenirlik.
Güvenirlik, hayatın her kesiminde önemli bir ölçü olduğu gibi, siyasette de çok önemlidir. Bu hususta, halkın pek saf ve bilgisiz olmadığını bilmelidir.
Hizmet etme ihtimali.
Önceden yapılanlar, yapılacakların teminatıdır. Varsa, önceden halka verilen hizmetler, bu dönemde iyi katkı yapmaktadır.
Halkın ölçüleri bunlar ve buna benzerleridir.Bu arada, aday adayları şu ölçüyü de kullanabilirler; bağımsız olurlarsa ne kadar oy alabileceklerini düşünsünler. Bu, onlara iyi fikir verebilir.
Eskiden olduğu gibi, parasal gücüne güvenenler, şu kadar akrabam ve şu kadar oyum var diyenler, sadece etiketine güvenenler, sadece genel merkeze güvenip usulen halkın arasında görünenlerin bugün şansları var mı?
Şanslı kim diye sorulursa cevap şudur;
İsmini duyunca vatandaşlar hangisi için ; “ hah, işte bu “ diyecekse şanslı odur.
Bunlardan ne kadar var?
Karar sizin…
