Başbakan Merkel seçim propagandasında ABD ile dostluk ilişkilerini geliştireceğine söz vermişti.
Merkel’i ABD gezisini Batı basını şöyle değerlendirdi:
Almanya’dan Der Tagesspiegel, “Merkel bu akşam geri dönerken dünya hala aynı olacak, Atlas Okyanusu’nun iki yakasındaki farklı çıkarlar da buna dahil” diye yazdı.
Der Tagesspiegel’in yorumu şöyle:
“Almanların çoğu Bush’u çevreye tehlike yaratan radyoaktif bir varlık, ABD’yi da barış için tehdit olarak görüyor. Şimdilik Bush ve Merkel ancak hasarı sınırlama amaçlı bir ortaklık yürütebilirler”.
Frankfurter Rundschau da, özellikle Guantanamo Üssü’nde tutsaklara muamelenin, ilişkiler açısından Almanya’nın sınırlarını gösterdiğini belirtti.
İngiltere’de yayınlanan ekonomi gazetesi The Financial Times ise “Merkel’in yardımcılarının en büyük derdi, Alman basın mensuplarına bu ziyaretin Guantanamo hakkında olmadığını anlatmak” değerlendirmesini yaptı. Gazete, Berlin’deki bir düşünce kuruluşu’nun uzmanlarından Josef Braml’ın şu iyimser değerlendirmesine yer verdi:
“Guantanamo’dan söz ederek Merkel tam da Atlantik ilişkilerinden yana bir kişi olduğunu gösterdi. Ciddi sorunları gözardı etmeyip, konuşursunuz. Merkel yakın bir dostluğu işte böyle görüyor.”
SCHRÖDER YALAN MI SÖYLEDİ?
Alman gazeteleri öte yandan da Irak savaşı öncesinde Alman gizli servisinin ABD’lilere yardım verdiği iddialarını tartışmayı sürdürüyor. Süddeutsche Zeitung, böyle bir adım atıldıysa Schröder hükümetinin savaşa muhalefeti konusunda yalan söylemiş olacağını, bu durumun Almanya’nın “yasadışı bir savaşa katılmış olduğu” anlamına geleceğini savundu.
Die Tageszeitung da “Eğer Federal İstihbarat Servisi BND, Amerikalılara gerçekten de Irak’a hava saldırısı hedefleri hakkında tavsiyelerde bulunduysa, Gerhard Schröder’in barışçı başbakan imajının gözden geçirilmesi gerek” diye yazdı.
Die Welt’e göre ise ortada bir skandal yok: “Gizli servislerin siyasi gerçekçilik kapsamında işbirliği yapması” gerekir değerlendirmesini yaptı.
