ALMANYA’DAN… Brüksel’de tüm oylar AKP için

Ticaret ve gazeteciliği birlikte götürmesinini ustaca beceren bir gazetecinin son günlerde mensubu olduğu medya grubunun gazetelerinde Brüksel’e yaptığı bir ziyaret ile ilgili izlenimlerini anlatırken özenle yaymaya çalıştığı “AB memurlarının oyu olsaydı hepsi AKP’ye giderdi” mesajı ne yazıkki doğru.

Türkiye ile uzaktan yakından ilgili tüm AB çevreler “CHP” sözcüğünü duyduklarında neredeyse ellerine birer “haç ya da sarımsak” alarak savunmaya geçiyorlar dersem “yalan” olmaz.

Buna karşılık AKP söz konusu olduğunda duyduğunuz tek bir cümle var : “Ne istersek yapıyorlar, kendilerinden çok memnunuz!

Özel konuşmalarda çoğunun “Türkiye ile sorunlu” olduğunu tespit ettiğiniz  bu muhataplar AKP’nin “dini yanı ve bu alandaki karanlık kısmı” söz konusu edildiğinde “orası bizi ilgilendirmez” diyerek aslında belki de en anlamlı cevabı veriyorlar.

Doğru şu anda onları daha çok “Türkiye’nin uyması gerekenler” ilgilendiriyor. Bu zaten onların görevi.

Berlin Zirvesi’nde ise AKP’ye olan sempatinin de bir sınırı olduğu açık bir şekilde ortaya çıktı. “AKP hem Türkiye’de iktidarda kalsın hem de AB’nin ellinci yıl kutlamasından uzak kalsın” mesajı alındı!

Kimbilir belki de AB’de Türkiye için “özel bir konum” ön görenler için AKP “bulunmaz bir nimet”. AKP sayesinde Türkiye ile bir çok konuyu çözmek ve ardından yine AKP’nin dini kimliği sayesinde “özel ilişkinin zorunluluğunu” nedenlendirmek mümkün görünüyor.

Türkiye’nin içinde bulunduğu talihsiz konumda bu zaten.

AB ile ilişkilerinde Türkiye’nin bir yandan CHP ve benzerleri gibi “tüm demokratik gelişmeleri red eden” bir çizgi ile AKP’nin “ne isterseniz yaparız” çizgisi arasında tutarlı bir AB Politikası izleyecek SOL’a ihtiyacı var.

“Her şey pahasına üye olmak” ya da “üye olmamak uğruna Türkiye’ye zarar vermek” politikalarının Türkiye’ye sunacağı bir gelecek yok. AB’yi Türkiye’nin demokratikleşmesi ve kalkınması için bir fırsat olarak değerlendirirken Türkiye’nin çıkarlarını da göz önünde tutmak ve “üyelik” konusunda kararı günü geldiğine referanduma sunmak tek tutarlı çizgi.

Böylesine önemli seçim yılında Türkiye’nin seçmenleri ne yazıkki AB konusunda doğru bir alternatifi seçme şansına sahip değiller.

Var olan iki çizginin de Türkiye’ye faydası yok. Bu şekilde birileri AB nimetlerini değerlendirip daha da zengin diğerleri de daha fazla AB düşmanı olmaktalar.

Oysa Türkiye’nin böyle bir lüksü yok. AB kaynaklarının birilerinin ceplerine akması ya da “AB’ nin parası onu olsun” tavırları Türkiye’de bu kaynakların doğru bir şekilde kullanılarak çözülmesi gereken acil sorunları daha da çözülemez hale getirmekte.

Evet Türkiye’de tutarlı bir AB Politikası’nı hayata geçirecek SOL aranıyor!

1615550cookie-checkALMANYA’DAN… Brüksel’de tüm oylar AKP için

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.