2010 Avrupa Kültür Başkentleri Projesi’nin jürisi 14 ve 15 Mart 2006 günleri toplandı ve aday kentlerin tanıtımlarını dinledi.
AB Komisyonu tarafından önerilen jüri üyeleri Didier Fusillier ve Lord Smith of Finsbury, AB konseyince önerilen jüri üyeleri Claude Frisoni ve Jeremy Isaacs, Avrupa Parlamentosu’ nun önerdiği jüri üyeleri Jordi Pascual i Ruiz ve Veronika Ratzenboeck ve de Bölgeler Komisyonu’nun önerilen üye Seamus Murray ‘dan oluşan jüri tüm aday kentleri dinledikten sonra kararını vermiş olmalı.
Galiba iki haftaya kadar yapacakları bir basın toplantısında tercihlerini kamuoyunu açıklayacaklar. Bu açıklama da jürinin önerisini karara dönüştürmekle yükümlü Avrupa Parlamentosu, AB Komisyonu ve Konseyi için oldukça bağlayıcı olacak.
2010 yılında Almanya ve Macaristan’dan birer kentin Avrupa Başkenti diye tanımlanacağı zaten önceden belirlenmiş bir durum.
Almanya’dan Essen ve Görlitz birbirleriyle bu kontenjan için yarışmaktalar.
Macaristan ise baştan tek kentle yarışa girmiş durumda: Pecs.
Avrupa Birliği üyesi olmayan ülkeden bir kentin şansı var. O da Avrupa Başkenti olarak tanımlanacak. İşte bu hedefe ulaşmak için de İstanbul ve Kiev yarışmaktalar.
2007 yılında Luxemburg ve Romanya’dan Hermannstadt, 2008 yılında Liverpool ve Norveç’ten Stavanger ve 2009 yılında Linz ile Wilna kentlerinin Avrupa Başkenti olacağı biliniyor.
2010 yılına da bence de en çok İstanbul yakışır.
İstanbul 14 ve 15 Mart 2006 günü bir araya gelen jüri tarafından seçilir mi bilmiyorum.
Ama seçildiğinden yola çıkalım.
Aslında “İstanbul’u seçmemek mümkün mü ?” diye sormadan edemiyorum.
Essen ya da Görlitz ile birlikte Pecs 2010 yılında yanlarına İstanbul’u almazlarsa pek sönük kalabilirler.
Kiev ise ancak politik nedenlerden dolayı İstanbul’a karşı bir alternatif olabilir.
Yoksa Kiev mi İstanbul mu sorusuna cevabı bir tek Ukraynalılar “Kiev” diye veriyorlardır sanırım.
İstanbul için çok koşturuldu.
Kişisel olarak ünlü yazarlarımızın İstanbul elçileri olarak çabaladığını görmeyi çok isterdim. Örneğin bir Yaşar Kemal ya da bir Orhan Pamuk çıkmalıydılar AB kamuoyunun karşısına ve anlatmalıydılar “Neden İstanbul ?” diye.
Neyse bunlar olmadı. Eminim olmamasının nedeni de yazarlarımız değildir. Onlar Türkiye’ye özgü bir şekilde unutulurlar.
Ama İstanbul öyle büyük, öyle muhteşem ki, sanırım İstanbul kendi başaracak bu hedefe varmayı.
İstanbul ile 2010 yılında Avrupa’da gurur duyacak eminim.
Ancak bir sorun var!
İstanbullular İstanbul’a borçlular.
2010 Avrupa Kültür Başkenti İstanbul, böylesine muhteşem bir metropol olarak modern Türkiye ile çelişen yerel yöneticilerin eline terk edilemez.
Düşünün 2010 yılında Avrupa’nın Kültür Başkenti İstanbul’a gelenler büyük şehir belediyesinin işlettiği tesislerde içki içmek isterlerse bulamayacaklar.
Belki de Üsküdar’da o zamana kadar tüm engellemelere rağmen gerçekleştirilecek olan “kırmızı bölgeye” gitmeleri tavsiye edilecek onlara.
Farklı kültürlerin ve dinlerin kaynaştığı İstanbul’da tek bir dinin ağırlığını hissettiren uygulamalar 2010 yılının Kültür Başkenti’ne ne kadar yakışacak acaba ?
Evet işte İstanbul’ların kendi kentlerine bir borçları var: İlk seçimde bir sosyal demokrat belediye başkanı seçmek.
Çağdaş ve modern Türkiye’nin iftihar kaynağı İstanbul’un Avrupa’nın Kültür Başkenti olarak Avrupa’nın her benzer metropolünde olduğu gibi herkesin belediye başkanı olabilen bir sosyal demokrat belediye başkanına ihtiyacı var.
Belediye tarafından işletilen ait tesislerinde isteyenin istediğini içebileceği, kentin “kırmızı bölgeler” diye ayıplara sahip olmadığı bir İstanbul ancak sosyal demokrat yerel yönetim anlayışıyla 2010 yılında Avrupa’nın gururu olabilir.
Aynı Priştina’nın İzmir’i gibi!
***
Güzel Bir Toplantı: İslam, Barış ve Tolerans
18 Mart 2006 Cumartesi Günü Şişli Belediyesi Avrupa Birliği Merkezi Taksim’deki AB Bilgi Merkezi’nde İsveç’in İstanbul Başkonsolosu olan Büyükelçi Ingmar Karlsson’un konuşmacı olduğu “Çokkültürlü Avrupa’da İslam, Barış ve Tölerans” konulu güzel bir toplantıyı gerçekleştirdi.
2001 yılından beri İstanbul’da başkonsolos olarak görev yapmakta olan Büyükelçi Karlsson’un 11 kitabı var:
İslam ve Avrupa: İnanç ayrılığı-Yaşam Birliği (Türkçe),
Din, terör ve hoşgörü (Türkçe),
Ortadoğu’da Din ve Siyaset “Tanrı Bizimle”,
Filistin Mücadelesine Efsaneler,
Merkezdeki ülke: Almanya ve Yeni Avrupa,
Küçük Avrupa,
Avrupalı ulus mu Avrupa ulusları mı ?,
Anavatanı olmayan azınlıklar,
Haç ve Hilal,
Bölgeler Avrupası.
Bence Büyükelçi Karlsson ile yapılabilecek çok toplantı var. Dilerim sivil toplum örgütleri onu keşfederler.
***
Su Tv’de Bu Pazartesi: Devlet Bakanı Emir Kır
20 Mart 2006 Pazartesi Günü saat 21.00’de (TSİ) Belçika’da oldukça popüler olan sosyaldemokrat Brüksel Devlet Bakanı Emir Kır Su Tv’de konuğum olacak.
Onu yakından tanıma olanağı bulacağınız güzel bir sohbet olduğunu şimdiden söyleyebilirim.
Not: Bu yazı yazarın Forum Diplomatik Gazetesi’nin 20 Mart 2006 Pazartesi Günkü baskısı için kaleme aldığı ve www.acikgazete.com için eklemeler yaptığı yazısıdır
.
