Türkiye, AB üyeliği için istenilen Kopenhag Kriterlerini yerine getirdi. AB uyum yasaları çerçevesinde reform sayılacak yasal düzenlemeler yaptı. Kürt sorunundan bölgeler arası dengesizliğe uzanan bir dizi kronik sorunun samimi çözüm yolu arayışında olunduğu mesajları verildi.
KKTC’li yetkililer de BM Genel Sekreteri’nin adıyla anılan ve AB’nin desteklediği Annan Barış Planı’na referandumda “Evet” dedi. Türkiye’nin uzun dönem çıkarlarını düşünen KKTC yöneticileri Rum Kesimi’nin Türkiye’ye karşı duygusal tepkisini çekmemek için “Evet”in diyetini alma uğraşısını 3 Ekim sonrasına erteledi. Bu süreçte Rum Kesimi’nin tahrik edici açıklamalarına bile yanıt verilmedi. Şimdi sıra AB’de…
AB’DE ”KRİZ TOPLANTI”
AB Genel İşler Konseyi, Müzakere Çerçeve Belgesi’ni görüşmek üzere bugün Lüksembourg’da toplanıyor. Akşam saatlerinde gerçekleştirilecek olan ”kriz toplantısında” Müzakere Çerçeve Belgesi’nin onaylanması amacıyla uzlaşma aranacak.
Brüksel’de ”kriz”, ”belirsizlik” ve ”yapay gerilim” ortamından söz ediliyor. Dönem Başkanlığı kaynakları, ”yarın öğleye kadar” vakit olduğunu belirterek, bu akşam bir uzlaşma sağlanamaması olasılığının varlığına da işaret ediyor.
AB’li diplomatlar, ”yumurtalar üzerinde yürüyoruz” gibi yorumlarla endişelerini dile getiriyorlar. Bu çevrelerde de ”yoğun pazarlıkların” yarına sarkacağına kesin gözüyle bakılıyorlar.
SOLANA, ”SON DAKİKA ÇÖZÜMÜ” OLACAĞINI DÜŞÜNÜYOR
AB Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Javier Solana, sorunun ”son dakika çözümüyle sonuca bağlanabileceğini” söyledi.
Solana, ”Bir sonuca ulaşmayı başaracağımızı düşünüyorum. Türkiye ile ilgili daha önceki kararlar da hep son dakikada verilmişti” diye konuştu.
ERDOĞAN, SCHUESSEL İLE GÖRÜŞTÜ
Başbakan Erdoğan, telefonla görüştüğü Avusturya Başbakanı Wolfgang Schuessel’in kendisine, imtiyazlı ortaklık konusunda, ”Ben böyle bir şey söylemedim, böyle bir iddiam yok” dediğini ifade etti. Erdoğan, görüşmenin olumlu geçtiğini söyledi.
Meclis’in Yeni Yasama Yılı’nın başlaması dolayısıyla verilen resepsiyonda Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu Başkanı Hansjörg Kretschmer ile de görüşen Erdoğan, Haziran’daki Müzakere Çerçeve Belgesi’nin zorluklarına rağmen, bu belgeye olumlu baktıklarını belirtti. Erdoğan’ın, belgenin 2. ile 5. maddelerindeki oynamaların olduğunu söylemesi üzerine Kretschmer, ”1-2 kelime için bu tarihi fırsatı kaçırmamak gerekir” dedi. Bunun üzerine Erdoğan, ”Öyle kelimeler var ki öldürür. Türkiye yapması gerekenleri yaptı” diye konuştu.
ANNAN’DAN 3 EKİM İÇİN DESTEK
BM Genel Sekreteri Kofi Annan’ın Başbakan Erdoğan’ı telefonla arayarak, 3 Ekim’de AB ile müzakerelerin başlaması konusunda desteğini ifade ettiği bildirildi.
Başbakanlık Sözcüsü Mehmet Akif Beki, Annan’ın, 3 Ekim’le ilgili Erdoğan’a destek mesajını ilettiğini, Annan’ın, Türkiye’ye destek verilmesi konusunda Avrupa liderleriyle temas kurduğunu söylediğini belirtti.
Annan’ın Başbakan Erdoğan’a duyulan güveni ifade ettiğini de kaydeden Beki, Annan’ın ”Sizin liderliğinizde bu sorunlar aşılacaktır” dediğini bildirdi.
”AB’YE GÜVENİLİR Mİ, GÖRECEĞİZ”
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Türkiye’nin AB’ye bütün mesajları ilettiğini belirterek, ”Artık kendilerine güvenilir mi, güvenilmez mi, göreceğiz” dedi.
Gül, TBMM’nin 22 Dönem, 4. Yasama Yılı açılış resepsiyonunda gazetecilerle yaptığı sohbet sırasında, bir gazetecinin ”Keyfinin yerinde göründüğünü” söylemesi üzerine, ”O açıdan keyfim çok iyi. Çünkü biz mesajlarımızı karşı tarafa en üst seviyede ilettik” dedi.
Bunun yeni bir müzakere, yeni bir tartışma safhası olmadığını belirten Gül, ”Verdikleri karar, attıkları imza… Bunu uygulayıp uygulamama kararını alacaklar. Kendilerine güvenilir mi güvenilmez mi, göreceğiz. Dolayısıyla yeni bir müzakere safhası değil… Bunlar bitti zaten. Onun için rahatız” diye konuştu.
Gül, bir başka soru üzerine, ayrıntılara girmek istemediğini söyledi.
ARINÇ:”BİZ VAKAR İÇERİSİNDE BEKLİYORUZ”
TBMM Başkanı Bülent Arınç, AB konusunda gelinen noktayla ilgili olarak, ”Biz vakar içerisinde bekliyoruz. Onların alacağı karara, ibret vesikası olarak bakacağız” dedi.
AB süreciyle ilgili olarak, ”Sınavdan başarıyla çıktık. Yenik olan biz değiliz.
Yapmamız gerekeni fazlasıyla yaptık” diyen Arınç, Türkiye’nin önüne başka gerekçeler öne sürmenin dürüst olmayacağını kaydetti. Arınç, ”Bu mesaj kime, iç kamuoyuna mı?” sorusuna, ”İç, dış, yukarı, aşağı… Kim duyduysa, kim anlarsa duysun diye söyledik. Kendi kendimize konuşmak için söylemedik” dedi.
İLGİLİ KÖŞE: AÇIK GAZETE’DEN… Faruk Eskioğlu / Geldik bugüne
