Anayasaya aykırı baraj için DSİ’ye tazminat uyarısı!

YUSUF YAVUZ / AÇIK GAZETE – Isparta’da Anayasaya aykırı biçimde su tutmasına izin verilen barajın sularına gömülen taşınmazlar için DSİ’ye “Tazminat ödemek zorunda kalabilirsiniz, su tutmayı durdurun” uyarısı geldi…
 
Isparta’nın Sütçüler ilçesi, Yukarı Köprüçay Havzası’nda inşa edilen Kasımlar Barajı ve HES projesinde kamulaştırma işlemleri sonuçlanmadan su tutma işlemine başlanması, barajın suları altında kalacak olan Darıbükü köylülerini mağdur etti. Baraj projesi için evine el konulan mağdur köylülerden 75 yaşındaki Ümmühan Uysal, acele kamulaştırma kararının iptali için EPDK’ya karşı dava açtı. Dava süreci devam ederken barajın suları yükselerek yaşlı kadının evine dayandı. Ümmühan Uysal’ın avukatı Aynur Rüzgâr Gökçe, DSİ Genel Müdürlüğü’ne bir ihtarname göndererek, dava sonuçlanıncaya kadar su tutma işleminin durdurulmasını talep etti ve ekledi: “Su tutma işlemi anayasaya aykırı, tazminat ödemek zorunda kalabilirsiniz!”
 
O BARAJIN ÇEVRE SUÇLARINA BİR DE İNSANLIK SUÇU EKLENDİ
Dünyanın en önemli 10 rekreasyon alanından biri olarak görülen Antalya’daki Köprülü Kanyon Milli Parkı’nın ana kaynağı olan Köprüçay üzerinde DSİ ile 49 yıllığına ‘Su Kullanım Anlaşması’ yapan Taç Yıldız Enerji şirketi, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK)’dan aldığı enerji üretim lisansı ile birlikte Ankara merkezli GÜLSAN Holding ile birleşerek haklarını bu firmaya devretti. Ardından 2012 yılında Isparta ve Antalya sınırlarında oldukça geniş bir alanda inşasına başlanan Kasımlar Barajı ve HES projesi, birçok çevre suçuna neden olarak tamamlandı. Geçtiğimiz Mayıs ayında DSİ 18. Bölge Müdürlüğü tarafından kabulü yapılan barajda su tutma programı uygulanmaya başladı. Ancak sular yükseldikçe, baraj gölünün sularına gömülecek olan Sütçüler’e bağlı Darıbükü köyünde büyük bir dram yaşanmaya başlarken, işlenen çevre suçlarına bir de insanlık suçu eklendi.
 
ÜMMÜHAN NİNENİN AVUKATINDAN DSİ’YE İHTARNAME
Kamulaştırma işlemleri tamamen sonuçlanmadan su tutularak köylülerin evlerinden çıkmaya zorlanması kamuoyunda tepkilere neden olurken, Darıbükülü 75 yaşındaki Ümmühan Uysal, evini terk etmemek için EPDK’ya karşı kamulaştırma kararının iptali için Danıştay’da dava açtı. Dava süreci sonuçlanmadan ve evinin tapusu halen kendi üstüne olduğu halde evini boşaltması istenen yaşlı kadının avukatı Aynur Rüzgâr Gökçe, DSİ’ye ihtarname göndererek barajdaki su tutma işleminin durdurulmasını talep etti. Kasımlar Barajı ve HES projesi için EPDK tarafından alınan ‘acele kamulaştırma’ kararının iptali istemiyle Ümmühan Uysal tarafından Danıştay 6. Dairesi’nde dava açıldığını anımsatan avukat Aynur Rüzgâr Gökçe, Noter aracılığı ile DSİ Genel Müdürlüğü’ne gönderdiği ihtarnamede şu ifadelere yer verdi:
 
‘SU TUTMA YASAL DEĞİL, İDAREYE TAZMİNAT SORUMLULUĞU DOĞACAK’
“Acele kamulaştırmanın iptali davasının sonuçlanmasının beklenmesi gerektiği, aksi halde baraj nedeniyle yapılan kamulaştırma iptal olacak ve müvekkilim yasal olmayan su tutma nedeniyle evini ve bahçesini kaybetmiş, onlarca köylü için geri dönülmesi imkânsız durumlar oluşacak ve idarenizin tazminat sorumluluğu doğacaktır. Ayrıca EPDK tarafından ‘tescil davası’ açılmadığından vekil eden adına olan taşınmazlar idarenin mülkiyetine geçmemiştir. Barajda su tutma işlemine devam edilmesi durumunda, kamulaştırılması tamamlanmamış özel mülkün su altında kalacak olması, genel müdürlüğünüzün sorumluluğu açısından değerlendirilmelidir.”
Isparta’da Anayasaya aykırı biçimde su tutmasına izin verilen baraj
Isparta’da Anayasaya aykırı biçimde su tutmasına izin verilen baraj
 
SULAR 15-20 SANTİM DAHA YÜKSELİRSE EVSİZ KALACAK
Davacı Ümmühan Uysal’ın oldukça yaşlı ve yalnız yaşayan bir kadın olduğuna da değinen avukat Gökçe, barajın sularının 15-20 santim daha yükselmesi durumunda yaşlı kadının evsiz kalma durumuyla karşı karşıya kalacağına dikkat çekerek, onlarca köylünün de aynı durumda olduğunu kaydetti.
 
‘SU TUTMA İŞLEMİ ANAYASA’YA AYKIRI’
Darıbükü köyünün barajın suları altında kalmaya başladığını dile getiren Gökçe, “Su tutmaya devam edilirse köy yolu iyice su altında kalacak, taşınma ihtimali dahi kalmayacaktır. Ayrıca müvekkilin bahçesi ve tarlası su altında kalacak, her şeyini kaybedecektir. Bu nedenle devam eden su tutma işlemi, Anayasa’nın konut ve barınma hakkını düzenleyen 57. Maddesi ve herkesin sağlıklı bir çevrede yaşam hakkını düzenleyen 56. Maddesine aykırıdır” ifadelerine yer verdi.
 
DSİ’YE DANIŞTAY KARARLARINI ANIMSATTI
Danıştay’ın benzer şekilde verilen acele kamulaştırma kararlarını iptal ettiğini de anımsatan avukat Gökçe, su tutma işleminin de yasal gerekçesi ortadan kalktığı için durdurulduğuna dikkat çekerek, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun ‘Acele Kamulaştırma Kararı’nın iptal gerekçelerini de ihtarnameye ekleyerek, yasaya aykırı şekilde gerçekleştirilen su tutma işleminin durdurulmasını talep etti.
 
DANIŞTAY ACELE KAMULAŞTIRMA KARARLARINI NEDEN İPTAL EDİYOR
Danıştay 6. Dairesi’nin geçtiğimiz yıl aldığı acele kamulaştırmayla ilgili 2015/130 nolu iptal kararında, Giresun’un Güce ilçesinde inşa edilen Çay Regületörü ve HES projesi için Bakanlar Kurulu’nca alınan ‘acele kamulaştırma’ kararında hukuka uyarlık görülmediği hükme bağlanmıştı. Anayasa’nın 13. ve 35. Maddeleri gereğince mülkiyet hakkının ‘kamu yararı amacıyla’ Anayasaya uygun olarak sınırlandırılmasının mümkün olduğu, ancak buna ilişkin işlemlerin öncelikle ‘kamu yararı’na dayanması gerektiğine dikkat çekilen Danıştay’ın ilgili iptal kararında, 2942 sayılı ilgili kanunun 27. maddesine göre taşınmaza acele el konulabilmesi yolunun istisnai bir yöntem olarak düzenlendiği belirtiliyor. İlgili maddenin, ancak üç durumda taşınmaza acele el konulmasına olanak tanıdığı anımsatılan Danıştay kararında, bu koşullarda ikisinde milli müdafaa ve yurt savunması ihtiyacı gibi olağanüstü durumlar olduğu, ancak üçüncü koşul olan ‘aceleliğine’ Bakanlar Kurulu’nca karar verilebilmesi için diğer iki koşulla paralel nitelik taşıması gerektiğinin altı çizilerek, “Dava konusu Bakanlar Kurulu Kararı’nın davacı taşınmazlarına ilişkin kısmında hukuka uyarlık görülmemiştir” hükmüne yer veriliyor.
 
 
2024280cookie-checkAnayasaya aykırı baraj için DSİ’ye tazminat uyarısı!
Önceki haberİngiliz faşistler de idam istiyor
Sonraki haberİTALYA… Gorino’da göçmen avı
YUSUF YAVUZ
YUSUF YAVUZ (GAZETECİ-YAZAR) Isparta, Sütçüler'de doğdu. 1990’da edebiyatla ilgilenmeye başladı. Deneme ve inceleme tarzındaki ilk yazıları 1996 yılında 'Atatürkçü Ses' Dergisi’nde yayımlandı. Aynı yıl yerel ölçekte yayın yapan kanallarda 'Dönence' başlıklı radyo ve televizyon programları hazırlayıp sundu. 1999 yılında Antalya'da kurulan Müdafaa-i Hukuk Dergisi’nde yazmaya başladı. 2001’de Gazete Müdafaa-i Hukuk’ta Muhabir-Temsilci olarak görev aldı. Daha sonra adı 'Yeniden Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk' olan dergiyle bağını temsilci-yazar olarak sürdürdü. 2001-2007 yılları arasında Kaş Kitap Şenliğini organize ederek başta çocuklar ve gençler olmak üzere yöre insanının kültür, sanat ve edebiyat çevreleriyle buluşmasını sağladı. 2005 yılında Muğla ve Antalya arasındaki sahil bandında yaşanan yabancılara toprak satışına ilişkin yaptığı araştırmalar önemli etkiler yarattı. Deneme, inceleme, röportaj, düz yazı, haber ve yorumları; Cumhuriyet Akdeniz, Odatv, Yeni Harman, Edebiyat ve Eleştiri, Yolculuk, Evrensel, Atlas, Magma, Aydınlık, Birgün, Açık Gazete gibi dergi ve gazetelerde yayımlandı. Antalya merkezli VTV Televizyonunda, Pelin Gel Ağan'la birlikte 'İki Ağaç İçin' adıyla 16 bölümden oluşan bir program hazırlayıp ve sundu. Kanal V Televizyonunda, Biyomühendis Çağlar İnce ile birlikte, Yörük kültürünü ve tarihsel köklerini ele alan 'Islak Çarıklar' adlı belgesel haber programı hazırlayıp sundu. Araştırma yazılarından bazıları, 'Yer Bize Çimen Verdi' ve 'Darağacına Takılan Düşler' adıyla belgesel filmlere de konu olan Yavuz, şu sıralar 'Islak Çarıklar' adlı bir belgesel haber programı için çalışmalarını sürdürüyor. Ağırlıklı olarak arkeoloji, çevre, kentsel dönüşüm ve tarım konularını ele alan çalışmalar yapmayı yazılı ve görsel medyada sürdüren Yavuz, yıkım politikalarıyla tarımdan hayvancılığa, kültürden mimariye kırsal yaşamın dönüşümünü ele alan araştırma yazılarıyla tanınıyor. Ziraat Mühendisleri Odası Basın Ödülü, Çağdaş Gazeteciler Derneği Belgesel ödülü, Türkiye Ziraatçılar Derneği Tarım ödülü, Kubaba Derneği kültür hizmeti ödülü'nün yanı sıra Türkiye Ormancılar Derneği gibi çeşitli meslek odası, kurum ve kuruluşlar tarafından ödüle layık görülen Gazeteci Yusuf Yavuz, Likya'dan Teke yöresine uzanan coğrafyadaki su kültürüne ilişkin uluslararası bir sanat projesinin de danışmanlığını ve metin yazarlığını üstleniyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.