Ekonomik krizin vurduğu İspanya, Bulgaristan, Macaristan, Letonya, Yunanistan ve İrlanda, öfkeli seçmenlerin gazabına uğradı.
Göçmen karşıtı ve aşırı sağ gruplar, özellikle Hollanda, Avusturya, Macaristan, Danimarka, Slovakya ve Finlandiya’da kayda değer başarı sağladı.
Bu seçim de önceki altı AP seçimi gibi, bir tür ara sınav işlevi gördü. Ama AB içindeki büyük ülkelerin liderleri, İngiltere’deki İşçi Partisi ve lideri Gordon Brown’ın durumuna düşmediler, Almanya Başbakanı Angela Merkel, Sosyal Demokratları rahatça yenerken, Fransa lideri Nicolas Sarkozy de rahat bir zafer elde etti ülkesinde.
SANDALYE DAĞILIMI
Daha önce parlamentoda 217 milletvekili olan sosyal demokratlar bu defa ancak 155 sandalye kazanabildi. Merkez sağ da milletvekili sayısı düşmesine rağmen seçimden 263 vekil çıkararak zaferle çıktı. Avrupa genelinde aşırı sağ ise oylarını önemli ölçüde artırdı.
AB üyesi 27 ülkede 4-7 Haziran tarihlerinde gerçekleştirilen Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinde kesinleşmemiş sonuçlara göre toplam 736 koltuğun en az 263’ünü kazanan Hristiyan Demokratlar ilk sırayı alırken, beklentilerin altında kalan Sosyalistler en az 155 milletvekili çıkardı.
Katılım oranının yüzde 43,4 ile AP tarihinin en düşük düzeyine indiği seçimlerde Liberaller en az 78 ve Yeşiller en az 52 koltuk kazandı.
Seçimlerde, AP’deki diğer siyasi gruplardan Avrupa Uluslar Birliği ve aşırı sol konfederasyonu en az 33’er üye çıkarırken Bağımsızlık ve Demokrasi grubundan en az 15 üye seçildi.
Aşırı sağın patlama yaptığı seçimlerde, AP’de daha önce herhangi bir gruba dahil olmayan partilerden ya da bağımsız seçilen milletvekili sayısının en az 83 olacağı tahmin ediliyor.
Seçimler öncesinde AP’de 785 milletvekilinin 288’i Hristiyan Demokrat, 217’si Sosyalist, 100’i Liberal, 44’ü Avrupa Halkları, 43’ü Yeşiller, 41’i aşırı sol ve 22’si Bağımsızlık ve Demokrasi gruplarına dahilken 30 bağımsız üye bulunuyordu.
Avrupa Parlamentosundaki üye sayısı seçimlerden önceki son düzenleme ile 736′ ya düşürülmüştü.
