Cornelia artık gülümsüyor…
Şubat ayında Baxter Gözetimevi’nde bulunan 39 yaşındaki Cornelia Rau’nun ilk fotografı. Sağlığına önemli oranda kavuştuğu görülen Rau, geçen hafta sonu yaşadığı Adelaid’de hemşireler gözetiminde yürüyüş yaptı, alış veriş merkezlerinde dolaştı.
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Rau, “Kendimi çok iyi hissediyorum” dedi. Gazetelerde kendi hakkında yazılanların hepsini okuduğunu söyleyen Rau, kabus gibi geçen bir yılın ardından geçen hafta sonu yaptığı yürüyüşle, insanların arasına ikinci kez çıktı. Kızkardeşi Chiristine, Cornelia’nın kendisini çok daha iyi hissettiğini, sağlığının düzelmeye başladığını söyledi.
Cornelia Rau, sıkı güvenlik önlemleri altında tutulan Glenside Mental Health Service’den Royal Adelaide Hospital’a, 10 gün önce sevkedildi.
***
“Kirli parayla” resim çektirmiş…
Sydney’de geöen hafta 15 eve düzenlenen baskınlarda 10 kişi yakalandı. Baskınlarda, Collaroy’de bir evin bahçesine plastic torbalar içinde gömülmüş halde $1 milyon bulundu.
Baskınlarda ayrıca, kaçakçıların yurtdışındaki uyuşturucu satıcılarını, alacakları uyuşturucunun parasını ödeyecek güçleri olduğuna ikna etmek için $50 ve $100 banknotlardan oluşan milyonlarca dolarlık bir para “dağı” önünde çektirdikleri fotograf da bulundu. Tutuklananlar arasında, resimde paraların arkasında maskeli olarak görülen 39 yaşındaki kişi ve eski bir NSW polis memuru da bulunuyor.
NSW Emniyet Müdürü Andrew Scipione, operasyonlar sonunda Avustralya’nın en büyük uyuşturucu çetelerinden birinin çökertildiğini söyledi.
***
Irkçı saldırı: bir Aborjin ölü
Melbourne’un Dandenong semtinde bir grup genç, Aborjinlere saldırdı, 2 çocuk babası 24 yaşındaki Greg Harrison adlı Aborjin, aldığı yaralar sonunda öldü. Harrison’un akrabaları, saldırganların “Arnavut göçmenler” olduğunu ve saldırının, Harrison’un içinde bulunduğu grubun Aborjin olmasından kaynaklandığını ileri sürdü. Geçen hafta Cuma akşamı Dandenong Road’da meydana gelen olaya karıştığı öne sürülen 5 genç tutuklandı. Harrison’un yaşamını yitirdiği olaya şahit olan Greg Harrison’un kuzenlerinden biri, saldırgan gençlerin önce ırkçı sözlü tacizde bulunduğunu, daha sonra da saldırıya geçtiklerini söyledi.
Polisten yapılan açıklamaya göre önce küçük bir grup, Aborjin gençlerle sataştı, gruptakiler daha sonra cep telefonları ile diğer arkadaşlarını çağırdı ve saldırgan grubun sayısı bir anda arttı. Beyzbol sopaları ile Harrison’a saldıran gruptakilerin sayısının 30 cıvarında olduğu açıklandı.
Olay, Princes Highway üzerinde başladı, saldırgan gruptakiler Harrison’u Aborjin gruptan kopararak kovalamaya başladı. McFarlane Cres’deki flatların önünde sona eren kovalamacayı flatlarda oturanlar gördü ve polisi aradı. Olay yerine gelen ambulans görevlileri, koma halinde yerde yatan Harrison’u kurtarmayı başaramadı.
Ertesi gün Harrison’un Carrum Downs’dsaki evi Aborjin akrabaları tarafından ziyaret edildi. Greg Harrison’un teyzesi Deborah Harrsison, “Bu çağda böyle şeylerin olmaması lazım, hepimiz insanız, hepimiz aynı renk kanı taşıyoruz” dedi.
Polisten yapılan açıklamada olaya karışan saldırganların, yakındaki bir pub’dan geldiği kaydedildi.
Yaşları 18-20 arası değişen ve saldırgan grubun içinde yer aldığı ileri sürülen 5 kişinin mahkemeye çıkarılması bekleniyor.
***
İstemeden öldürmüşler…
Batı Avustralya’da Kimberley bölgesinde ilgililer, Lily Creek Lagoon Irmağının, halkın sık sık yüzmeye gittiği bir bölümüne yanlışlıkla tehlikeli bir tuzlu su timsahını bırakınca, kimseye zarar vermemesi için öldürmek zorunda kaldıklarını açıkladılar.
İlgilerin timsahı zararsız bir tatlı su timsahı sandığı, tehlikeli bir tuzlu su timsahı olduğunu salıverdikten sonra anladıkları öğrenildi. Yanlışlığın farkına varılmasından sonra Doğal Hayatı Koruma görevlileri iki ay süresince bölgede timsahı yakalamaya çalıştı ancak başarılı olamadı. Hayvan, görevlilerin her yaklaşmasında suyun altına dalarak gözden kayboldu. Son çare olarak timsah uzaktan tüfekle vurularak öldürüldü.
1.8 metre uzunluğundaki timsah, iki ay önce Kununurra’da bir evin çamaşırlığında bulun muş, polisler tarafından zararsız bir timsah olduğu zannedilerek nehre bırakılmıştı. Batı Avustralya Department of Conservation and Land Management’ten Brad Rushforth, “Canlı yakalamayı tercih ederdik, ama yakalayabileceğimiz ölçüde yaklaşamadık. Sazlıklarda saklandı ve yaklaştığımızı her görüşünde dibe daldı. Kimseyi tehlikeye atmamak için karar vermek zorundaydık. Çünkü bölge insanların balık avladığı, ski yaptığı, yüzdüğü, köpekleri ile yürüyüşe çıktığı bir yer” dedi.
Timsahın derisi yakınlardaki bir timsah çiftliğine bağışlandı.
***
Alvarez şans eseri bulundu
Avustralya’dan yanlışlıkla sınırdışı edilen Vivian Alvarez (Solon), Filipinlerde bir manastırda bulundu. Manastırda görevli bir Avustralyalı papaz, Avustralya’dan yayın yapan kablolu televizyon kanallarında Alvarez’in haberini duyunca, 2001 yılından bu yana nerede olduğu bilinmeyen kadının, manastırda kendi himayesi altındaki kadın olduğunu anlayarak ABC Televizyonu!nu aradı ve durumu bildirdi.
Alvarez, Avustralya’dan sınırdışı edildiğini bilmediğini, Avustralyalı yetkililer tarafından kendisine yapılanların “iyiliği için” olduğunu sandığını söyledi.
Alvarez, Avustralyalı yetkililerin kendisine, Avustralya’ya dönmediği takdirde ücretsiz tedavi edileceğini söylediklerini kaydetti. Alvarez, sınır dışı edilmeden önce yetkililere birkaç kez Brisbane’daki evinde Avustralya pasaportu olduğunu söylediğini ancak kimsenin kendisini dinlemedini de ileri sürdü.
Avustralya elçilik görevlileri 42 yaşındaki Alvarez’i Avustralya’ya göndermek üzere bulunduğu manastırdan aldı. Hükümet, Alvarez’in yanlışlıkla sınır dışı edilmesinden dolayı üzüntüsünü açıkladı. Alvarez 18 yıl Avustralya’da yaşadı ve iki çocuk sahibi oldu. Çocuklarından biri eski kocası ile beraber, diğerine de hükümet tarafından bulunan başka aileler bakıyor.
Vivian Alvarez’in ortaya çıkması Göç İşleri Bakanlığını zor durumda bıraktı. Muhalefet, olayın soruşturulması için “Royal Commission” oluşturulmasını ve Göç İşleri Bakanı Amanda Vanstone’un istifasını isterken, Başbakan Howard, Vanstone’u savundu. Howard, “Sistemde bir yanlışlık olduğu ya da bakanlık görevlilerinin yanlış uygulamada bulunduğu kanıtlanana kadar bakanı ve bakanlık personelini savunurum” dedi.
