Geçtiğimiz yıl, Osaka şehrinin sağcı Belediye Başkanı Bay Toru Hashimoto, Japonya’da bulunan Amerikan askerlerinin, kız çocukları dahil olmak üzere kadınlara tecavüz etmesine karşı gecikmiş bir çözüm önerdi:
¨ABD askerleri için kerhane açsaydık, bütün bunlar olmazdı!¨
Hashimoto’ya bakılırsa, Amerikan Ordusuna hizmet verecek yeteri sayıda profesyonel Japon kadını bulunabilirdi.
Lakin ABD bunu istemediği için, Hashimoto’ya göre, kerhaneler açılmamış ve sonuçta işte olanlar olmuştu: Amerikan Conileri askerî üs civarında ne kadar kadın kız varsa saldırmadan duramadı.
Hashimoto Conilerin tecavüzüne kılıf arıyor, kerhaneci olmaya karar veriyordu.
Okinawa Adası’ndaki Amerikan Üssü, II.Dünya Savaşı ardından Japonya’nın ABD’ye teslim olduğu sürecin hemen sonrasında, 1947 yılında kurulmuştu.
Okinawa 1950’de Kore Harbi’ne hevesle koşturan ABD ve müttefiklerine, bu arada savaşa katılan Türk Ordusu’na dahi ev sahipliği yaptı.
Ev sahipliğinden kastımız, Kunuri Muharebeleri sırasında yaralanmış binlerce Türk askerine hastane olmasıdır.
Okinawa Adası‘ndaki ABD Üssü’nün kötü bir şöhreti vardır: Amerikan askerleri, Binge -küfelik– denilen, alkol komasına girene kadar içilmek anlamındaki rezalet perdesini aşınca ona buna saldırmaktaydı.
Kadın kız, yaşlı genç, hatta erkek çocuğu demeden tecavüz etmekteydi.
Uzun zaman miyânesi tüten bu rezil rüsva olayları hem ABD tarafı, hem Japonlar dünya kamuoyundan sakladı. 1995 yılına kadar kedi pisliğini örter gibi kapatıldı.
Fakat, ABD askerlerinin toplu olarak 12 yaşındaki bir Japon kız çocuğuna tecavüz ettiği yerel bir gazete tarafından cesaretle yazıldığı gün, balçıkla sıvanan güneş ortaya çıktı. İşte o zaman yer yerinden oynadı; anlaşıldı ki o vakite kadar neler olmuştu, neler…
ABD Askerî Mahkemesi, MP denilen asker-inzibatı tarafından el ense edilip yakalanmış bazı sanıkları yargıladı. Tecavüz suçundan birçoğu cezaya çarptırıldı ve rütbeleri söküldü, ama bunlar yeterli olmayacaktı.
Zira buzdağının görünmeyen tarafı gibi geride daha onbinlercesi saklı kalmıştı.
Bu arada öğrenildi ki Japonya Hükümeti, 1947’den 1970’e kadar, sırf Amerikalı askerler civardaki köylerde yaşayan masum kız çocuklarına tecavüz etmesin diye, askeri üssün bulunduğu Okinawa’ya gönüllü ve maaşı ödenecek fahişe kadın göndermişti. Fahişelere rağmen küfelik olan Coniler, geceleyin sokağa çıkıyor, yapacağını yapıyordu.
Bu arada şaşıracağınız bir rakamı verelim: Japon hükümetince başından beri bu işe memur edilen, Amerikan askerlerinin iştahını gidermeye hazır ve nâzır kadınların sayısı 50 bindir.
Sayıya dikkat isteriz!
İşte bu hikâyelerin hemen ardından, Belediye Başkanı Bay Toru Hashimoto, üstelik faşist- Milliyetçi Japon Partisi’nden seçilmiş olmasına karşılık, Amerikan askerlerinin cinsel iştahını haklı gören ve gösteren bir açıklama yapıp ortalığı ayağa kaldırmıştı.
Hashimoto, ¨Amerikan askeri madem bu kadar uçkuruna düşkün, Pentagon-ABD Genelkurmayı niye bu askerlerin seks ihtiyacı için kerhane açmadı, açsaydı ne iyi olurdu, bir sürü işsiz Japon kadını da çalışırdı!¨ biçiminde yorum yaptı. Bu açıklama üzerine ABD Dışişleri Bakanlığı hemen sert bir karşılık vermiştir: ¨Sandığınız gibi Amerikan askerlerinin tamamı böyle ahlaksız değildir, hepsi aile babası, namuslu ve terbiyeli, iyi Hıristiyandır. Bu şerefsizliği yapan bir avuç sarhoştur, biz onlara gereken cezayı zaten verdik!¨
Ne var ki bu karşılığın muhatabı olan Hashimoto, pişkin çıkmakta ustalığını gösterdi: ¨Bunda kızacak ne var, anlamıyorum¨ dedi, ¨Biz de Kore’yi I.Dünya Savaşı’nda işgal edince oradaki 200 bin kadının ırzına geçmiştik, Koreli çocukların yarıdan fazlası aslına bakarsanız Japon kanı taşıyor!¨
Bu laflar ortalığı ateşe vermeye yaradı, bu kez işe Kore tarafı karıştı; iş Kasımpaşa kavgasına döndü.
Hashimoto bununla da yetinmemişti, ¨Biz Çin’e asker çıkardığımızda var ya, o-hooo, askerlerimiz Çinli kadınlara tecavüz etti!¨ diye Çin’e dahi laf sokuşturdu.
Bütün bu gelişi güzel edilmiş lakırdıların ABD tarafındaki soğuk duş etkisi sürerken, Bay Hashimoto’nun sözlerine Japonya’da kimseden tepki gelmedi. Böyle olmakla kalmadı, geçtiğimiz hafta, Hashimoto Osaka’da halkın sadece yüzde 23.6’lık katılımla oy verdiği, sönük geçen bir yerel seçimin ardından tekrar belediye başkanı oldu. Bakalım bundan sonra ne inciler döktürecektir!
Sözünü sakınmadan harcayan Hashimoto’nun ¨Genç, enerjik askerlere hizmet edecek kadın bulamazsanız, sonu böyle olur, kabahat sizde, madem askerinizi gönderiyorsunuz yanında kerhanesini de gönderin!¨ diye konuşmuş olması sanki kabul görmüş gibiydi; Japon halkı sessiz kalmıştı.
Sükut ikrardan gelirmiş, yani suskunluk kabul etmenin öteki biçimidir.
¨Demek ki,¨ diye Amerikan basını bu durumu yorumladı, ¨Japonlar Kore’de, Çin’de, dahi Güney Asya’da asker bulundururken olan biteni örtbas etmek için Okinawa tecavüzlerini haklı gösteriyor, kabahati Amerikan Genelkurmayı’na yüklüyor!¨
İşte böyle dedi Amerikalılar…
İşte böyle dedi Bay Hashimoto…
