BDP ile yola devam

Türk, BDP ile kapatılan DTP’nin parti meclisi üyelerinin katılımıyla düzenlenen toplantının ardından açıklamalarda bulundu. Türk, Anayasa Mahkemesinin DTP’yi kapatma kararını başından beri ”siyasi bir karar” olarak değerlendirdiklerini belirtti.
Kapatma kararını çok düşündürücü bulduklarını ifade eden Türk, ”Bu karar, statükoculuğun devamını isteyen, Türkiye’nin demokratikleşmesini istemeyen güçlerin kararıdır. Bu karar inkar ve asimilasyon politikalarının devamını isteyen bir anlayışın dayatmasıdır” diye konuştu.

Kararı hukuki görmediklerini ve ”çağdaş demokratik değerlerin alt üst edildiği bir karar olarak” algıladıklarını belirten Türk, uzun süredir siyasetin içinde olduğunu, HEP, DEP, ÖZDEP, HADEP, DEHAP ve DTP’nin kapatıldığını söyledi. Türk, ”Demokrasiye, barışa, kardeşliğe olan inançlarını büyütmek ve halkların kardeşliğini sağlamaya yönelik demokratik siyasetimizi, Barış ve Demokrasi Partisi’nde sürdürme kararı aldık” dedi.

Demokrasinin erdemini, barışın ne anlama geldiğini çok iyi bildiklerini ifade eden Türk, sözlerini şöyle sürdürdü:
”6 partimiz kapatılmasına rağmen demokratik yöntemleri esas alan, demokrasiyi esas alan yaklaşımımızın herkes tarafından görülmesi gerekiyor. Dünyada hiçbir halk yoktur ki 6 partisi kapatıldıktan sonra 7’nci partisini kurup o demokrasi inancını ülkeye, topluma taşıma konusunda kararlılık göstersin. Dünyada hiçbir siyasi oluşum yok ki 6 kez kapatıldıktan sonra yedinci kez özgür bir Türkiye, demokratik bir Türkiye, halkların kardeşliğine katkı sunmak için buna rağmen devam kararı almıştır. Bizi şiddet yanlısı gösteren anlayışın herkes tarafından mahkum edilmesi gerekir. Bu çabamız, bu ısrarımız, demokrasiyi ne kadar önemsediğimizin açık göstergesidir. Şiddeti değil, barışı savunduğumuzun açık bir göstergesidir.”

BDP ÇATISI ALTINDA TOPLANMA ÇAĞRISI

Yapılması gereken iki şey bulunduğunu, bunlardan ilkinin Barış ve Demokrasi Partisini güçlü hale getirmek, demokratik siyaseti güçlü ve bütün halkın dinamiklerine yanıt verecek bir noktaya taşımak olduğunu belirten Türk, şöyle konuştu:
”İkincisi Türkiye’de Türk halkının, Kürt halkının, farklı inançların, emekçilerin vicdanı olacak bir siyasi oluşumu da ortaya çıkarmaktır. Eğer Türkiye’nin vicdanı olacak bir siyasi oluşumu ortaya çıkarabilirsek, aynı çatıda demokrasi mücadelesini verebilirsek o zaman Türkiye’yi geliştirebiliriz, değiştirebiliriz, demokrasiyi savunabiliriz, özgürlüklere kavuşabiliriz. Gerçekten demokrasiye inananların, Kürt sorununun çözümünü sağlayan, inançların kendini özgürce ifade edebileceği, emekçinin hakkını savunacak bir Türkiye partisine Türkiye için ihtiyaç var. Böyle bir gelişme olursa belki de Türkiye’yi bu gerginliklerden kurtarma şansını yakalayabiliriz.”

DEMOKRATİK MÜCADELE ESAS

Demokratik zeminin önemini her zaman dile getirdiklerini ifade eden Türk, şöyle konuştu:

”Bütün haksızlıklara rağmen halkımızla görüştük. Halkımız, parlamentoda mücadelemizi sürdürmemizi istedi. Bunu çok yüksek sesle ifade ettiler. Bütün sivil toplum örgütlerimiz bu mücadelede devam kararı aldılar, düşüncelerini bize ilettiler adeta rica ettiler ‘bu zemini terk etmeyin’ dediler. Yine Türkiye’deki demokratik güçler, aydınlar, yazarlar, akademik çevreler bu süreçte parlamentoda bulunmanın önemini ortaya koydular. Çarşamba günü İmralı’da Sayın Öcalan ile avukatları bir görüşme yaptılar. Bu görüşme sonucunda, Sayın Öcalan da parlamento zemininin terk edilmesinin doğru olmadığını ve bu mücadelenin devam edilmesi gerektiği şeklinde… Avukatlarıyla bunu paylaştı. Bu şekilde bize ilettiler.”
Tüm gelişmeleri değerlendirerek, istifa kararını gözden geçirdiklerini belirten Türk, ”İstifanın doğru olmadığı inancına vardık. Bu istifa kararımızı adeta gözden geçirdik ve parlamento zemininde halkların kardeşliğini sağlamaya yönelik, Kürt sorununun barışçıl çözümüne katkı sunmak için devam etme kararı aldık” diye konuştu.

Türk, bundan sonra siyasi konumunun ne olacağına ilişkin soruya, ”Ben de merak ediyorum” karşılığını verdi.

Ahmet Türk, BDP’nin önümüzdeki yıl yapılacak kongresinde kimin başkan seçileceğinin sorulması üzerine, kendisinin artık siyasi yasaklı olduğunu ve siyasetçi olarak son kez konuştuğunu ve kimin genel başkan olacağına örgütün karar vereceğini belirtti.

Bir gazetecinin bazı milletvekillerinin ifadeye çağrıldığını hatırlatması üzerine Türk, ”Ben milletvekili değilim. Gider, ifademi veririm. Biz yanlış kanuna karşı tepki gösterdik” diye konuştu.

Türk, ”Mahmur’a heyet gönderilmesi söz konusuydu. BDP çatısı altında Mahmur’a heyet gönderilecek mi?” sorusunu, ”Bakalım” diye yanıtladı.

ESKİ DTP BİNASINA BDP TABELASI

Barış ve Demokrasi Partisi Genel Başkanı Demir Çelik, kapatılan DTP’nin milletvekillerini, partisine davet etti. DTP eski genel merkez binasına, BDP tabelası asıldı.

DTP’nin kapatılması kararının ardından, Balgat’taki eski genel merkezden sökülen DTP tabelasının yerine, sarı zemin üzerine lacivert harflerle ”Barış ve Demokrasi Partisi Genel Merkezi” tabelası takıldı. BDP’nin amblemi meşe ağacından oluşuyor.

Parti görevlisi İhsan Gül, gazetecilerin soruları üzerine, 14 yıldır bu binada çalıştığını ve binanın 4 farklı partiye ev sahipliği yaptığını söyledi.

Gül, BDP’nin amblemindeki meşe ağacının ”kalıcılık” anlamına geldiğini ifade etti.

ESKİ DTP’LİLER BDP’YE DAVET EDİLDİ

Çelik, toplantıya verilen arada yaptığı açıklamada, DTP’nin Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılmasının ardından haklı taleplerin sistem tarafından yok sayıldığını, görmezlikten gelindiğini savundu.

”Bu anlamda tarihi bir virajdayız” diyen Çelik, Anayasa Mahkemesinin kararıyla DTP’nin 2 milyon 400 bin civarındaki seçmenin sistem dışına itilmek istendiğini öne sürdü.

Demokratik ülkelerde siyasi partilerin olması gerektiğini söyleyen Çelik, şunları kaydetti:

”DTP’nin bu saygıdeğer, onurlu davranış sahibi milletvekillerini, sizlerin huzurunda, Türkiye’nin yükselen vicdan sahibi seslerin çokluğunu, yoğun baskısını da dikkate alarak biz, aldıkları her ne kadar onurlu bir kararsa da, Meclisin bundan sonraki demokratikleştirme sürecinde olacak işlevine inancımızdan dolayı BDP’de siyasal hayatlarını ve siyasal mücadelelerini sürdürmeye davet ediyoruz. Aynı şekilde 98 belediyesi, bin 200 belediye meclis üyesi ve 700 civarında il genel meclisi ve siyaset dışına itilen DTP’nin bütün seçilmişlerini BDP’de adaletin, eşitliğin, özgürlüğün ve kardeşleşmenin mücadelesine çağırıyoruz. Yetinmiyoruz, sistemden beslenen, statükodan yana olan, yıllar yılı hepimizin kan verdiği, can verdiği sistem partilerine karşı özgürlüğümüzü de, kardeşliğimizi de BDP’de hayat bulmaya çağırıyoruz.”

Bir gazetecinin, BDP’nin kongre tarihinin netleşip netleşmediğini sorması üzerine Çelik, Parti Meclisi toplantısında olağanüstü kongreye giderek toplumun karşısına çıkma kararına varıldığını söyledi.

1227250cookie-checkBDP ile yola devam

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.