Belindeki kemer olayım, kemerdeki heykel…

Yüz yıl öncesini düşün. Yüz yıl önce, neler sanattı, neler değildi? Mesela… Mimar Sinan dünyaca ünlü bir sanatçıdır. Mimar Sinan’ın eserlerini tüm dünya bilir. Ama artık mimarlık ülkemizde bir sanat olarak değerlendirilmemeye başlandı. Mimarlara bir hakaret değil bu elbette. Eminim mimarlar da bana katılacaktır. Ne yazık ki, artık o ya da bu şekilde, yeni yapılan bir yapının mimarisi sanat olarak algılanmıyor. Artık önemli olan binanın şekli değil, dairelerin fiyatı.
 Örnek: Bizim aparman. Kimse bizim apartmanın karşısına geçip de “Sanata bak sanata” demiyor. Ya da bizim köyün camii pek de sanat eseri olarak algılanmıyor.


Bu durum sadece mimarların başına gelen bir şey değil. Şarkıların ne kadarı sanat eseri?
 Farkındasınızdır, nasıl artık mimari hayatımızda sanat olarak görülmemeye başlandıysa, heykel de aynı hale geldi.


Örnekler çoğaltılabilir aslında. Ama bu kadar yeter.


 Dönelim Kemer’e.


Heykelin şeklini anlatmadım değil mi?


Bir erkek, bir kadını kucağına alıp kaldırmış. Kadın kollarını iki yana açmış, göğe bakmakta. Benim aklıma böyle bir heykelde gelecek şeyler -ki okuduklarıma göre heykeltıraşın da anlatmak istediği buymuş- aşk, kadının yüceltilmesi ya da özgürlük gibi şeyler.  Heykelin fotoğrafını gazetelerde görmüştüm. Fotoğrafı görünce “Acaba hangi Avrupa ülkesinde bu heykel?” diye düşünmeden edememiştim. Sonra “Kemer” ismi gözüme çarptı. “Vay be…” dedim, “helal olsun…”
 Benim “vay be”ler sürüp giderken haberin ilk satırını okudum ki… 


Bazıları bundan cinsellik çıkarmış, yuh!


Merak etmemek elde değil. Söz konusu heykel, genç kızların ahlakını ve ailelerin huzurunu bozuyormuşmuş! Yahu bu ülkede huzur kaçırma işi heykellere mi kaldı Allah aşkına! Ya da bizim kızlarımızın ahlakı bir heykelle bozuluverecek cinsten mi? Kızlara ayıp! Heykel ahlak bozar diye düşünen adama göre okul da ahlak bozar! Bundan rahatsız olanlar yolda el ele sevgililer görseler, ne yapacaklar acaba?


Kimileri turistlerin de heykelden rahatsız olduğunu söylemiş. Alman turistlere heykeli müstehcen bulup bulmadıkları sorulmuş. Cevap kahkaha olmuş… Evet, ortada bir rahatsızlık var ama heykelden değil, soruyu sorandan.


Heykel bu heykel!


Okul yıllarınızı hatırlayın. Lisede okuyorum, resim ve müzik dersi görmüyorum. Kompozisyon dersleri de, muhabbetle geçiyor. Hadi bunları ilkokulda, ortaokulda falan görüyorduk. Peki heykel? Heykeli öğrenmemiz, bilmemiz gerekirken, elimizdeki heykelleri de yıkıp parçalamak olur mu?


Atamızın heykelleri dışında kaç heykel biliyoruz Türkiye’de olan? Ben söyleyeyim mi? Bir! Düşünen Adam Heykeli. O da bildiğiniz gibi orijinal değil, gerçeğinin çok çok büyütülmüşü.
 Kemer Belediye Başkanı Hasan Şeker heykeltıraşa ve heykeline sahip çıkmış, sanata sahip çıkmış, tebrik ederim.


Bazıları çıkıp “Taşlayıp yıkarız heykeli” diyormuş…


 Bir soru sorayım…


 Sanatı gelişip de, kendisi geri kalan bir ülke var mı?


 Ya da soru şöyle olsun…


 Kendisi gelişip de, sanatı geri kalan ülke var mı?


 Yıksınlar bakalım heykeli…Sonumuz ne olacak?
____________


* Yazarımız Hakan Güngör (17), Muğla Anadolu Lisesi son sınıf öğrencisidir…

702740cookie-checkBelindeki kemer olayım, kemerdeki heykel…

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.