Ben Hilal’i bugün öğrendim

Birkaç ay önce kişisel web sitem www.birsenaltiner.com da yaşadığım sorunlar sayesinde tanımıştım Hilal Lüle’yi. Sitemin tasarımını yapan Hakan Topuzoğlu “yeni web tasarımcım” diye tanıtmıştı onu bana. Siteye ilişkin sorunlarımı ondan yardım alarak çözebileceğimi söyleyip bana msn adresini vermişti. Ben Hilal’i bugüne kadar, Hakan’ın yanında çalışan bir bilgisayar tasarımcısı olarak düşünüyordum.


Msn adresinden ona ilk yazdığımda penceredeki o güzel kadın fotoğrafı dikkatimi çekmişti. Ona ne kadar güzel olduğunu söylediğimde “fotoğraftaki ben değilim” demişti sadece. İkinci kez baktığımda fotoğraftakinin Hilal’in çok sevdiği ünlü bir şarkıcı olduğunu anlamıştım. Ama nedense ben onu, tıpkı o fotoğraftaki gibi güzel bir kadın olarak hayal ettim. O fotoğrafla özdeşleştirdim. Belki de o kadının güzelliği ve sıcacık gülen gözleri değil, Hilal’in zekası ve çalışma disiplini beni büyülemişti. Hilal sorunları anında çözen, ne istediysem ikinci kez söylememe gerek kalmadan hızla ve büyük bir kavrayış yetisiyle yapan biriydi.


Hilal’in işlerinin çok yoğun olduğunu bildiğim için zorunlu olmadığımız zamanlar dışında yazışmamıştık. Yazışmalarımız sırasında da birbirimiz hakkında hemen hemen hiç konuşmamıştık. O benim yazılarımı okuduğunu ve beğendiğini söylemişti bir kez. Ben ise onun özel durumunu bilmediğim için, sadece işim gereği ilişki kurmuş, hakkında bilgi edinmeye gerek duymamıştım. Onunla ilgili basında çıkan yazıları ise bugüne kadar okumamıştım.


Her şeyi bugün öğrendim. Cumartesi gecesi saat iki sularında hayata veda ettiğini bugün öğrendim. Ne kadar büyük bir insan olduğunu, alkışlanacak bir hayat yaşadığını bugün öğrendim.


Yaşının 29 olduğunu, bir yaşından beri “osteogenesis imperfekta”, yani “cam kemik hastası” olduğu için 20 yıldır kıpırdamadan sırt üstü yattığını, dört yaşında okuma yazma öğrendiğini, hiç okula gidemediğini, hayata küsmeden ve isyan etmeden dört elle sarıldığını, bir gün kardeşine alınan bilgisayar sayesinde internetle tanışıp kendini web tasarımcısı olarak yetiştirdiğini, İstanbul Borsa Uzmanları Derneği’nin sitesi gibi birçok sitenin web tasarımını yaptığını, Sabancı Üniversitesi’nin kadrolu teknik elemanı olduğunu, üniversitenin 900 sayfalık iç ve dış web sitesini yönettiğini, güncelleştirdiğini, haftada bir gün web cam aracılığıyla toplantılara katılıp, fikirlerini ortaya koyduğunu, ilk maaşıyla evine 70 ekran televizyon aldığını, ailesini tek başına geçindirdiğini, annesini çok küçük yaşta, babasını ise yeni kaybettiğini bugün öğrendim.


Hilal’in en büyük hayalinin elde ettiği bu başarılarla yetinmeyip, başka büyük kurumların web sitelerini yapmak, ünlü ve çok iyi bir tasarımcı olmak, kazandığı paralarla kardeşlerine iş kurmak olduğunu da bugün öğrendim.


Ben Hilal’i bugün öğrendim.


Birçok insanın hayal bile edemeyeceği yaşama sevinci ve mücadele gücü olan bu kocaman yüreğin çok büyük korkuları olduğunu da yine kendi son şiirinden bugün öğrendim.


“Gülmek için,
Ağlamak için,
Hatta nefes almak için;
Kanımın son damlasına kadar savaştım,
Ama yenildim.
Bu beklediğin andır,
Gel al emanetini
Korkunun ecele faydası yok,
Biliyorum.
Ama korkuyorum.
Yine de karşı koymayacağım,
Çünkü yorgunum.
Bunca zamandır direniyorum,
İşte, pes ediyorum.”


Sen son şiirinde “pes ediyorum” desen bile o sınırlı ömründe sergilediğin mücadele ve azim ile birçokları için yaşama direncini arttıran bir örnek olarak kalacaksın. Sen “yenilmedin” Hilal.
 
Not: Hilal’i daha yakından tanımak istiyorsanız kişisel web sitesi www.aksiseda.com a bakabilirsiniz.


_______________


* Yazırın diğer çalışmaları için lütfen www.birsenaltıner.com ‘a bakınız…

668000cookie-checkBen Hilal’i bugün öğrendim

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.