Bu ülkenin insanında bir gerçek algısı sorunu var. Herkes gerçeği en iyi kendinin algıladığını iddia ediyor. İddia etmekle kalsa iyi, bir çokları bunu hayatının doğrusu haline getirmiş ve bütün ilişkilerini ‘’ bu gerçeklik algısı ’’ üzerinden kurup, yıkıyor. Bu patolojik durum, tek tek insanlarda vuku bulduğunda yapılacak şey bellidir, tedavi. Peki bu durum, bütün bir toplumu sarmışsa ne olacak ? İşte bunun cevabını verebilmek zor.
Anlatmak istediğimi biraz daha açayım. Düne kadar toplumun azımsanmayacak bir kesiminde bir emperyalizm algısı vardı. Bu algıya göre emperyalizm bütün dünyayı avucuna almış ezim ezim eziyor ve her dediğini yaptırıyordu. On yıllar öncesinden yaptığı planlar, bu gün birer birer önümüze konuyordu. Bkz. Yeşil kuşak, ılımlı İslam vb. Ve yine bu algıya göre biz, emperyalizme o derece göbeğimizden bağımlıydık ki, ülkemizde yaprak kımıldasa mutlaka emperyalizmin bir oyunuydu.
Bu gün biliyoruz ki, (Wikileaks sağolsun) kendi ülkemizi bir türlü anlayamamaktan muzdarip olan sadece bizler değilmişiz, meğer emperyalizmde bizim yaptıklarımıza uzun süredir bir anlam veremiyormuş.
İşin daha da hoş yanı ise bu durumu ortaya çıkaran Wikileaks’ inde bu patolojik durumun kurbanı olması. Önce arkasında İsrail olduğu iddiaları ortaya atıldı, sonra da en resmi ağızlarca bunun bir İsrail oyunu olduğu ifade edildi. Bunun AKP’ye karşı özellikle yapıldığını söyleyenler bile çıktı. Yani bunlara göre sırf AKP iktidardan uzaklaşsın diye Wikileaks, sayısız ülkenin gizli belgelerini açıklıyordu.
Solcularımız ve Ulusalcılarımız her şeyin altında nasıl emperyalizmi arıyorlarsa bazı çevrelerde de İsrail algısı aynen öyle. Bu malum çevrenin daha radikal uçlarına doğru baktığımızda ise aslında bütün dünyayı Siyonistlerin yönettiği algısını görürsünüz.
Ne gariptir ki, şimdi de Wikileaks pek yakında İsrail belgeleri açıklamaya başlayacağını söylüyor. Anlatmaya çalıştığım tam da buydu işte.
Hep bir komplo, kuşku ve güvensizlik halinin sizi vardıracağı yer başka neresi olabilirdi ki?
Tamam Emperyalizm tu kaka, tamam İsrail Ortadoğu’da sorunların kaynağı ama bana hayatı ve bütün dünyayı neden zehrediyorsun be kardeşim? Afrika’da hala açlık var, ben de mi aç kalayım ? Dünya çok kötü, sevmeyelim, evlenmeyelim, çocuk yapmayalım bu mu istediğin ? Nereye varacak bu işin sonu? Duşun altında şarkı söylemek de mi suç? Bir gün yüzü görmeyeyim mi ben? Gözlerimden yaşlar gelene dek gülmeyeyim mi ben? Ne istiyorsun benden ?
Niçin hep kuşkular içinde yaşayayım? Niçin geleceğe dair bütün umutlarımı karartayım? Niçin hep teyakkuz halinde olayım? Niçin fırtınada rahat uyumayayım?
Demek istiyorum, diyemiyorum.
Görüyorum ki, olmak ya da olmamak Danimarka Kraliyetinin sorunu olabilir ama burası Türkiye, burada sorun, bilmek mi yoksa inanmak mı olabiliyor ancak.
Bilmeyi sevmiyor, inanmak istiyoruz!
Web : http://ayhanimation.blogspot.com
e-mail : [email protected]
