Biraz saygı lütfen

Geçtiğimiz yıllarda İsveçli kadın politikacılarla anket yapılmış ve çıkan sonuç herkesi şaşırtmıştı; “İsveçli erkek politikacıların kadın politikacıların egemenliğinden ürktükleri için kadın politikacıların başarılarını gölgelemek isteyen bir tavır içerisinde olduklarını, kadın politikacıların neredeyse her getirdiği öneriyi ciddiye almayan bir tavır sergiledikleri için kadın politikacıların kendilerini dışlandıklarını hissettiklerini bildirdiler”

Kadın ve erkek eşitliğini savunan ülkelerin başında gelen İsveç’teki kadın politikacılardı isyan eden, üçüncü dünya ülkelerindekiler değil.
Gerekçeleri erkek meslektaşları tarafından sürekli olarak engellenerek ikinci plana itilmeleriydi.

***

“İsveç’te öyle de, bizde farklı mı” diyerek esas konumuza geçelim.
KKTC kadın hakları konusunda hayli yol almış bir ülke. Bu yönde demokrasiyi dibine kadar yaşayan ülkelerden biriyiz de diyebiliriz. Ne var ki global sistem -Batı mahreçli de olsa- kadın olmanın zor olduğu alanlar da yaratabiliyor.
Siyaset mesela…
Evde sözün geçebilir, işinde iyi olmaman için hiçbir sebep yok, uluslar arası alanda ülkemizi en iyi şekilde tanıtabilirsin ama siyasete girmeyeceksin!
Girsen de öyle aktif olmayacaksın. Hele Bakanlık makanlık hiç almayacaksın!
Sessiz sakin köşende oturup, misyonunu tamamlayacaksın!
Neden mi yazıyorum. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Şerife Ünverdi’ye yapılan haksızlıklara dayanamadığımdan.
Ünverdi’ye yapılan haksız eleştirilerden bir kadın olarak esef duyuyorum. Yazık ki hiçbir kadın çıkıp da “yaptığınız haksızlık” demiyor. “Sadece işiyle ilgili olarak eleştirin” demiyor. “Siyaset alanını sınırlayamazsınız” demiyor. “Siyasette egemen güç hep erkek mi olacak” demiyor.
Ünverdi’nin evine gelen gidenin çetelesi tutuluyor, habermiş gibi ortaya sürülüyor, Başbakan İrsen Küçük’ün eşi Gülin Hanım ile dostluğu konuşuluyor.
(Gülin Hanım’la hangi işlere imza attıkları, topluma yararlı olup olmadığı gibi şeyler yok konuşmalarda. “Birlikteydiler” bu kadar.)
Sormalı, diğer Bakanlara niçin bu denli dil uzatamıyorlar. Niçin kafa tutamıyorlar “Sen şununla niçin bu kadar samimisin, mesai saati içinde neredeydin” diye?
İyi niyetli olmak, her konuda suhuletle hareket etmek, kalp kırmaktan kaçınmak kabahat mi?

***

Meraklısına; Şerife Ünverdi’yi Meclis muhabiri olmam ve haber için aramalarım vesilesiyle tanıdım. Dolayısıyla ne denli kucaklayıcı bir yapısı olduğunu görüyorum. Tüm çalışmalarında karşıt görüşlere de yer veren Ünverdi, kimseyi kırmak istemiyor. Ne var ki, Ünverdi’nin aldığı eleştiriler “iyilikten maraz doğar” sözünü doğrulatıyor.
Bende bir kadın olarak, Şerife Ünverdi’nin bu tür spekülatif, aslı astarı olmayan haberlerle yıpratılmasından son derece rahatsızım. Kadın erkek eşitliğine yürekten inanan bir kadın olarak tüm hemcinslerimizin, siyaset sahnesinin erkeklere terk edilmesi adına oynanan bu küçük oyunu bozmasını istiyorum. İcraatı eleştirelim tamam ama iş bir Bakanın misafir ağırlamasına ve kiminle dostluk kurduğuna kadar gittiyse durum vahim demektir. Ki dostluk kurduğu bu ülkeye en fazla faydası dokunabilecek bir kişi ise…

1620150cookie-checkBiraz saygı lütfen

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.