Roberts, Bilkent Otel’de gerçekleştirilen Küresel Terörizm ve Uluslararası İşbirliği Sempozyumu’nda yaptığı konuşmada, biyolojik silahlar üzerine araştırma yapılması için ülke yöneticilerinin finansman ayırmadığını, ancak bu konu ile baş edebilmenin yolunun araştırma ve inceleme olduğunu ifade etti.
”Yakın gelecekte nükleer değil, biyolojik saldırı yaşanacak” diyen Roberts, ”Ne zaman ne olacağı belli değil, ama bunlar yaşanacak, bu da sır değil. Bu konuda çalışmalarımızı bir an önce hayata geçirmeliyiz. Dünyada gittikçe daha çok biyoterörizme odaklanılıyor. Çünkü biyolojik silahlar, karşı konulması daha zor kitle imha silahları” diye konuştu.
Japonya’da ve Irak’ta yaşanan kitle imha silahları ile yaşanan bazı olayları örnek gösteren Roberts, bu silahlara karşı uluslararası işbirliğinin önemine işaret etti.
Biyolojik silahlar konusunda son yıllarda çok önemli gelişmeler yaşandığını anlatan Roberts, modifiye edilen virüslerin eskisinden binlerce kat daha fazla etkiye sahip olabildiklerini kaydetti.
Nano teknoloji ile ”programlanabilir nano partiküller” üretildiğini belirten Roberts, ”Bu nanopartiküller, insanların kalp krizi ve beyin kanaması geçirmesine neden olabiliyor. Terör örgütleri de bu tür teknolojilerin peşinde” diye konuştu.
İstanbul İşbirliği’nin, NATO için hem İstanbul hem de Ortadoğu açısından önem taşıdığına dikkati çeken Roberts, biyolojik silahlara yönelik Almanya Münih’te kurulan merkezin, 2012’de tam kapasite çalışmaya geçeceğini söyledi.
Roberts, biyolojik silahla yaratılan bir salgın durumunda askeri bir üstte yaşanabilecekleri anlatan, biri olumlu, diğeri olumsuz sonuçlanan iki ayrı senaryo ile NATO’nun bu alandaki çalışmalarının önemini vurguladı. Münih’teki merkezde biyolojik silahlara ilişkin verilerin toplanacağını, işbirliği sayesinde de NATO’nun tüm ortaklarının olası bir saldırıda bu verilerden yararlanabileceğini kaydeden Roberts, Çek Cumhuriyeti’nde de bu çalışmalar kapsamında Biyolojik Savunma Merkezi kurulduğunu bildirdi.
NATO’nun biyolojik silahlar konusunda hem Dünya Sağlık Örgütü, hem INTERPOL, hem de AB ile işbirliği yaptığını bildiren Roberts, NATO alanı içinde veya dışında kitle imha silahlarının kullanılmasına karşı koyabilecek güçte olduklarına işaret etti.
