Brüksel’de gergin ortam

AB Dönem Başkanlığı’nın öngördüğü programa göre, dışişleri bakanları düzeyinde AB Genel İşler Konseyi, yarın akşam Lüksemburg’da ”kriz toplantısı” başlatacak. Toplantıda, Müzakere Çerçeve Belgesi’nin onaylanması ve bilgi için süratle Ankara’ya gönderilmesi amacıyla uzlaşma aranacak.


Dönem Başkanlığı kaynakları, ”pazartesi öğleye kadar” vakit olduğunu belirtirken, pazar akşamı bir uzlaşma sağlanamaması olasılığının varlığına da işaret ediyor.
Avusturya, Türkiye ile Hırvatistan dosyalarını birleştirme çabasını sürdürürken, ”Hıristiyan Hırvatistan”ın müzakerelere Türkiye’den sonra başlamaması gerektiğini savunuyor ve bu konuda AB’den taviz istiyor.


AB’li diplomatlar, son durumu değerlendirirken, ”Yumurtalar üzerinde yürüyoruz” gibi yorumlarla endişe yansıtıyor, ”yoğun pazarlıkların” pazartesi gününe sarkacağına kesin gözle bakıyor. Deneyimli gözlemciler ise ”suni gerilim”den söz ederek, belirsizlik ortamını son dakikaya kadar taşıyan bu tür ”taktiklerin”, ”özelikle Türkiye konusunda” daha önce de çok görüldüğünü hatırlatıyor, ”danışıklı dövüş”ten söz ediyor.


”Türkiye’nin AB’ye rest çekmesi ve sırt dönmesi” olasılığının arttığı görüşü basında ve diplomatik çevrelerde ağırlık kazanırken, ”Avusturya’nın, böyle bir krizin sorumluluğunu tek başına üstlenemeyeceği”, ”zaten itibar bunalımı içinde bulunan AB’nin büyük darbe alacağı” ifadeleri çok sık duyuluyor.


İYİMSER MESAJ


Öte yandan AB Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Javier Solana, mevcut sorunlara çözüm bulunacağını ve Türkiye’nin katılım müzakerelerinin pazartesi günü başlayacağını söyledi.


Solana, Belçika’nın ”Le Soir” gazetesine verdiği özel demeçte, küresel gelişmelerin, Türkiye’nin AB’ye katılımı gereğini gösterdiğini, 3 Ekim’den sonra da küresel gelişmeleri ve AB’nin büyük bir ülkeyi sindirim yeteneğini izlemek gerekeceğini anlatarak, ”imtiyazlı ortaklık”tan söz etmenin zamanı olmadığını belirtti.


Solana, Türkiye’nin AB’ye sırt çevirmesi olasılığı üzerinde dururken özetle, ”Türkiye’yi dışarıda bırakmak büyük bir risktir. ABD ve AB için stratejik olan konuma, Ortadoğu, Irak, İran ve bütün bölgede duruma bakmak lazım. Türkiye’yi yalnız bırakmak pozitif bir fikir olmaz. Türkiye’nin bize mümkün olduğu kadar yakın kalması, kendi menfaatimiz icabıdır. Güvenlik ve barış alanında Türkiye istikrar unsurudur” dedi.


İNGİLİZ BASININDAN DESTEK


Türkiye’ninAB ile tüm üyelik müzakerelerine başlayıp başlamamasına dair kararın verilmesinden önce İngiliz basını, konuya haberlerinde ve yorum sayfalarında geniş yer verdi.


The Independent gazetesi, bugün ilk sayfasını tümüyle Türkiye’nin AB üyeliği konusuna ayırdı. ”Türkler bizim için neler yaptı” sorusunu soran ve bunun yanıtını okurları için uzun ve ayrıntılı biçimde veren gazete, Avrupa’nın büyük Müslüman komşusunu neden kucaklaması gerektiğine, öncelikle Türkiye’nin tarihten gelen çok kültürlü toplum yapısına işaret ederek yanıt verdi.


The Independent’in analizinde Osmanlı İmparatorluğu’nun Müslüman yönetim yapısına rağmen, topraklarının Hıristiyanlar, Yahudiler ve Budistler için vatan olduğuna dikkat çekildi ve bütün bu dinlerin mensuplarının bu topraklarda bir arada barış ve refah içinde yaşadığı hatırlatıldı.


Bu durumun dünyanın çok kültürlülüğü öğrenmesinden çok önce olduğuna işaret edilen analizde, ”Hiçbir başka yeni ortak, Batı’ya İslam dünyasıyla daha iyi bir köprü oluşturamaz ve medeniyetler çatışmasından çıkış sağlayamaz” denildi.


İLGİLİ KÖŞE: AÇIK GAZETE’DEN… Faruk Eskioğlu / Geldik bugüne


___________


İMAJ: Açık Gazete’nin imajlarını kullananlardan yalnızca Açık Gazete imzasını silmemelerini özenle rica ediyoruz.

1025030cookie-checkBrüksel’de gergin ortam

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.