Darbeciler darbelenmeli…

12 Eylül 1980 günü doğanlar bugünlerde 30 yaşa girme hazırlıkları yapıyordur.
12 Eylül 1980 askeri darbesini kuvvet komutanı arkadaşları ile birlikte gerçekleştiren emekli orgeneral Ahmet Kenan Evren ise İzmir’den Marmaris’teki yazlığına gitme hazırlığı yapıyor.
Yazlığında dinlenecek olan paşamız nü tablolarına devam edecek.
70’den sonra ressam olmanın tadı bir başka olmalı.
Gerçi CHP Lideri Deniz Baykal’ın “12 Eylül darbecileri yargılansın” yolundaki çıkışı paşamızın ağız tadını bozdu ama o kadar olsun yani.

12 Eylül’ü darbeden sonra alkışlayanlar, hala darbeseverliklerini bırakmıyorlar.
Dabeciler, postal kafalılar ihtilali savunmak amacıyla hemen 12 Eylül öncesi ölenlerin bilançosunu koyuyorlar önümüze.
“Günde 35-40 kişi sokaklarda ölüyordu, kanı durdurmak için için askerler en iyisini yaptı.”

Doğrudur.
12 Eylül öncesi siyasetcilerin basiretlerı bağlanmıştı.
İnatlaşmalar yaşanmıştı.
Türkiye’deki gençler sağ-sol kamplaşmalara sürüklenmişti.
Mezhep çatışmaları körüklenmişti.
Askerler duruma hakim olsun diye büyük kentlerde Sıkı Yönetim İdareleri kanlı olaylara müdahil olmuşlardı.

Ama sokağa hakim olunamadı.
İhtilal yapıldı.
Darbe sabahından itibaren ise olaylar bıçakla kesilir gibi kesildi.

Esas sonrası ne oldu?
Gelin darbe sonrası bilançoya bakalım.
Gelin iki yıl içinde olanlara gözatalım.

650 bin kişi gözaltına alındı…
1 milyon 683 bin kişi fişlendi.
230 bin kişi yargılandı.
14 bin kişi vatandaşlıktan çıkartıldı.
30 bin kişi zorunlu ve siyasi mülteci olarak yurt dışına kaçmak zorunda kaldı.

Bitmedi.
12 Eylül’den sonra kurulan sıkıyönetim mahkemeleri üst üste idam kararları vermeye başlarken, 1972’den beri fiilen uygulanmayan idam cezaları da hızla infaz edilmeye başlandı. Politik eylemleri nedeniyle hüküm alanların yanı sıra adi hükümlülerin infazları da gerçekleştirildi.
1980-84 yılları arasında 50 kişi idam edildi.
Bunların 18’i sol, 8’i sağ görüşlü ve 23’ü de adli suçtan hükümlüydü.
Yönetim, idam cezalarının infazında ısrarlıydı. Kenan Evren 3 Ekim 1984’te Muş’ta yaptığı konuşmada “Hainleri asmayıp da besleyecek miyiz?” diyor ve bu sözü uzun yıllar belleklerde yer ediyordu.
Bitmedi.
12 Eylül döneminde sıkıyönetim askeri mahkemelerince 517 sanığa idam cezası verildi. Askeri Yargıtay’ın onayladığı idam kararlarının sayısı 124 oldu.
Bunlardan, MGK’nın onayladığı ve onay sonrası hemen infazı yapılan 50’si dışındakiler için cezalar fiilen müebbet hapse dönüştü.
Askeri yönetimin vicdanlarımıza indirdiği son darbe ise 18 yaşını henüz doldurmamış sol görüşlü Erdal Eren’in yaşının büyültülerek 13 Aralık 1980 günü Ankara’da idama gönderilmesi kararıydı.
Erdal yaşasaydı 39 yaşında olacaktı.
İhtilalin lideri 93 yaşında.
“Yaşadığım kadar yaşadım. Beni yargılamaya kalkarlarsa intihar ederim” diyor Evren Paşamız.
Allah uzun ömürler versin.
Sakın intihar etmeyin.
16 yaşında ipe gönderilen Erdal Eren bile intiharı düşünmedi.
O bir cesur yürekti.
Siz nesiniz?

1626590cookie-checkDarbeciler darbelenmeli…

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.