Deniz Baykal’ın Strasburg ziyareti

Milliyetçi bir politikanın Avrupalı Sosyaldemokratlara nasıl anlatılacağını ben de merak etmekteyim?

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal Salı Günü saat 14.00 ve 15.00 arası ilk olarak Avrupa Parlamentosu’ndaki sosyaldemokrat grubunun, yani “Avrupa İçin Sosyalistler ve Demokratlar İlerici İttifakı (S&D)” Başkanlık Divanı Toplantısı’na katılıp Grup Başkanı Alman Sosyaldemokrat Martin Schulz’un konuğu olarak geldiği Avrupa Parlamentosu’ndaki ilk görüşmesini yapacak. Bir saat olarak ön görülen konuşma süresinin nasıl kullanılacağı çok önemli. Çünkü Avrupalı Sosyaldemokratlar bu konuda CHP ile iyi bir deneyime sahip değiller. Bundan önceki buluşmalarda Sayın Baykal ağarladığı bir SPD Başkanı ile bir saatlik görüşmesi sırasında tam 55 dakika konuşmuştu. Bir başka buluşmada ise Strasburg’a onu davet eden politikacıyı yine Ankara’da konuk ettiğinde yarım saat Türkçe ve çeviri şansı vermeden konuştuktan sonra konuğu kalkıp gitmişti. CHP ve Avrupalı Sosyaldemokratlar arasındaki ilişkilerin gerçekten iyi bir diyalog haline gelmesini isteyen biri olarak Sayın Baykal’ın danışmanlarının bu konuda titiz olup ona muhataplarının da konuşabileceği süreleri hesaba katmasını önermelerini diliyorum.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal bu görüşmenin ardından 18.15’te AB Genişlemeden Sorumlu Komiseri Stefan Füle ile buluşacak.

Ancak asıl önemli konuşmasını saat 19.00 ve 20.00 arasında “Avrupa İçin Sosyalistler ve Demokratlar İlerici İttifaki (S&D)” Grup Toplantısı’nda yapacak. Onu dinleyenler arasında “onlarca CHP’nin Sosyalist Enternasyonal üyesi olmasını istemeyen” sosyaldemokrat milletvekili olacak. Bu toplantıda milletvekilleri Sayın Baykal’ı dikkatle dinleyecekler.

CHP Genel Başkanı’nın danışmanlarının Baykal’ın Konuşması’nı özellikle iyi hazırlanmasını sağlarken en çok aşağıdaki soruların en can alıcı olduklarını göz önünde tutmalarında yarar var.

– 12 Eylül 1980 Askeri Cuntası’nın “halka dayattığı ve kesinlikle demokratik bir ülkeye yakışmayan” Anayasası’nın “günümüz Türkiye’sinin Anayasası olmasını istemiyorsa bu konuda CHP’ye niçin sadece tüm çabaları engelleyici bir misyon biçtiği?” konusunda sosyaldemokratlar cevap bekleyecekler. AK Parti’nin önerisine cevaben CHP’nin yapıcı bir önerisi olup, olmadığı konusunda sadede Türkiye insanı değil Avrupa Sosyaldemokrasisi de pek emin değil. CHP örneğin bugüne kadar avrupai bir sosyaldemokrasiye yakışır bir şekilde tüm tabanının ve sivil toplum örgütlerinin katılımı ile şeffaf bir “Türkiye’nin nasıl bir Anayasa’ya ihtiyacı var?” ve “Sosyaldemokratlar nasıl bir Anayasa istiyorlar?” konularını niye ele almıyor? AK Parti’nin önerisine alternatif Anayasa Önerisi konusunda bugüne kadar niçin pasifti? 12 Eylül Anayasası’nı istemeyen ama şu ya da bu nedenle AK Parti Anayasa Teklifi’ni benimseyemeyenler bu konuda niçin CHP’ye güvenemiyorlar?

İşte tüm bu sorular ve benzerleri sadece Türkiye’deki insanların değil aynı zamanda Avrupalı sosyaldemokratların da kafalarındaki sorular.
– TC Dış İşleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun “Komşularla Barış” Politikası’na CHP’nin bakışı ya da alternatifi nedir? Bilinmiyor. Özellikle Ermenistan ile ilişkiler konusunda AK Parti Açılım Politikası’nı sadece Devlet Bahçeli’nin çıkışlarına benzer çıkışlarla değerlendirmeye çalışan Deniz Baykal’ın Sosyalist Enternasyonal’e üye CHP için öngördüğü rol bu derece kısır mı? Sosyalist Enternasyonal üyesi Ermeni politikacılarla bir diyalog arayışı niçin yok? Cevaben onların çok milliyetçi olduğu söylenebilir. Ancak işin garibi CHP için de aynı iddia söz konusu. Bu CHP’liler için üzücü değil mi?
– CHP, Ankara’nın Kürt Açılımı (Demokrasi Açılımı) politikasına bugüne kadar sadece sert bir tepki verdi. Geçmişteki bir takım raporlar konusunda bile CHP Yönetimi eski raporları sahiplenmemeye özen gösterdi. Hepsi bu mu? CHP’nin Türkiye’nin Doğu’sunda sokağa çıkamaz konumu hiç mi düşündürmüyor? Türkiye’nin Kürt kökenli insanları niçin CHP’nin sözü edildiğinde “gerici-milliyetçi parti”tepkisini gösteriyorlar?
– CHP’nin Ankara’nın “Alevi Açılımı” politikası ile ilgili çıkışları da hiç “bir aklı başında” Alevi Politikacı için desteklenebilir değil ise bunun nedeni acaba CHP’nin ve Genel Başkanı’nın Aleviler nezdinde tüm inanırlıklarını yitirmeleri değil mi? Aleviler CHP’den umudu kesmiş durumdalar. Oysa daha düne kadar “ne olursa olsun” destekledikleri partiydi CHP. Özellikle Sayın Baykal’ın konuşmasını dinleycek olan Avrupalı sosyaldemokrat milletvekillerinin muhatap olduğu Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu CHP konusunda en umutsuz olanı. Almanya’da SPD’ye CHP milletvekili Onur Öymen’in skandallık konuşmasının ardından mektuplar yazarak “ilişkinizi tekrar gözden geçirin” diyenler arasında Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu da vardı. Avrupalı Aleviler CHP konusunda en sert protestoları yaptılar ve ardında da CHP’de değişen hiç bir şey olmadığını üzülerek izlediler. Bunu en iyi bilenler de onların oyunu alan Avrupalı sosyaldemokrat milletvekilleri.
– Avrupa’nın sosyaldemokrat partileri neden AK Parti ile sanki bu parti sosyaldemokrat bir partiymişcesine CHP ile olmadıkları kadar iyi ilişkilere sahipler? CHP ile işbirliği konusunda neden çok sorun var? Bazı sosyaldemokrat partiler niçin CHP’nin hala Sosyalist Enternasyonal’e üye olmasını istememekteler? CHP’nin kemalist ama sosyaldemokrat olmayan bir parti olduğu görüşü sosyaldemokratların en çok dile getirdiği konulardan biri?
– Kıbrıs konusunda Ankara Hükümeti’ni CHP destekliyor mu? CHP hali hazırda gündemde olan ve 18 Nisan 2010 günü seçilecek olan KKTC Cumhurbaşkanı adaylarından Mehmet Ali Talat’ı mı ya da Derviş Eroğlu’nu mu destekliyor? CHP’nin Kıbrıs Politikası nedir? Ankara Protokolü hakkında CHP ne istiyor?
– AB konusunda CHP hep “AB’den yana olduğunu” söylese de Ankara ya da İstanbul’da geniş kitlelerin katıldığı “Avrupa’nın, AB’nin Geleceği’ne” yönelik klasik sosyaldemokrat toplantılar hiç olmuyor? Bu tarz toplantıları sosyaldemokratlar yapmayacaksa kim yapacak? MHP yapmıyor. CHP de yapmadı bugüne kadar. AK Parti’nin mi yapması bekleniyor?
– CHP, Ergenekon Avukatı olarak sunduğu imajıyla “karanlık geçmişleriyle hesaplaşan” ülkelerin sosyaldemokrat partilerinin bu hesaplaşmalarda oynadığı öncü rolü hiç mi ele almadı?

Yukarıdaki sorular daha sırayabileceğimiz bir çok sorudan sadece bir kaçı. Son yıllardır diyalog konusunda pasif kalan CHP’nin Genel Başkanı Deniz Baykal eminim hatip olarak iyidir. CHP’nin “ne kadar avrupalı ve modern olduğunu” dile getirecektir. Bu konuda CHP Brüksel Temsilcisi Kader Sevinç canla, başla çalışıyor.

Ancak istediğiniz kadar güzel konuşun “küçüçük yavaş ve hantal bir Fiat’ı” “süratli ve atraktif bir Ferrari” olarak sunmanız imkansızdır.

Gene de bu buluşmanın gerçekleşmesine sevinmekteyim. CHP bu şekilde kalmamalı. Bu hepimizin isteği ise bu işin tek yolu diyalog. CHP içine hapsolduğu dogmatik kemalist duvarların arasından çıkıp Türkiye’nin modern sosyaldemokrat partisi olma yarışında yer almak istiyorsa sadece konuşmakla kalmayıp pratiğiyle sosyaldemokrat olduğunu göstermek zorunda. Avrupa Parlamentosu’nda yapılacak olan görüşmeler dilerim bu yönde bir başlangıç olur.

_________________
* Ozan Ceyhun
1998 – 2004 dönemi AP milletvekili

1617470cookie-checkDeniz Baykal’ın Strasburg ziyareti

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.