Uluslararası Rotary Kulüpleri tarafından Ortaköy Feriye Lokantası’nda düzenlenen “Kıbrıs’ta Kalıcı Barışa Giden Yollar” toplantısında Denktaş, aynı masayı DİSİ Genel Başkan Yardımcısı Ketie Klerides ile paylaştı. İki siyasetçi böylece 40 yıl Kıbrıs sorununu konuşan iki liderin çocukları olarak Kıbrıs sorununu ele aldılar.
Denktaş, Kıbrıs’ta iki yıl daha çözüm arayışı içinde olacaklarını belirterek, “Çözüm olmazsa 40 yıl daha Papadopulos’un bizi kabul etmesini bekleyecek değiliz” dedi.
“Kıbrıs sorunu AB, Türkiye ve Yunanistan arasında çözülecek bir sorun değildir. Eğer öyleyse ben Kıbrıs’ın neresindeyim, oradaki Türkler Kıbrıs’ın neresinde… Bu ülkeler ancak çözüme yardımcı olabilirler” diyen Dentktaş, “Eğer Papadopulos sayın Erdoğan’la görüşürse, Talat’la, benimle neden görüşsün? Kıbrıs Türkünü muhatap almazsanız sorunu çözemezsiniz” diye konuştu.
Denktaş, Rum yönetiminin Türkler’in kabul edemeyeceği istekleri öne sürdüğünü vurgulayarak, “Eğer çözüm olmazsa, biz de 40 yıl daha Papadopulos’un bizi kabul etmesini bekleyecek değiliz. O andan itibaren farklı bir çözüm arama yöntemi seçeriz. İki taraf arasındaki kapıların açılması da sorunu çözmez. Bu, ancak mülk davalarını artırır. Gelecekte Kıbrıs’ta kalıcı barış için şans var, yeter ki taraflara eşit davranılsın” dedi.
“ÇÖZÜME İNANIYORUM”
Toplantıda konuşan eski Rum liderlerden Glafkos Klerides’in kızı, DİSİ Genel Başkan Yardımcısı Ketie Klerides yaptığı konuşmada, Kıbrıs sorununun diyalogla çözülebileceğine inandığını söyledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Politikacı, sorunları diyalogla çözme sanatını gösteren kişidir” şeklindeki sözünü anımsatan Klerides, “Siyasi liderler sorumluluk üstlenmezlerse yeni kuşaklar da öncekilerin sorunlarını yaşayacaktır” dedi.
Her iki tarafta birtakım acıların yaşandığını belirten Klerides, şu yorumu yaptı:
“Çözüm için her iki taraf, diğerinin yaşadığı acıları kabul edip, özür dilemelidir. Ancak, elbetteki bunlar kolay değil. İnanıyorum ki ‘kazan-kazan’ yaklaşımıyla sorunu çözmeyi başaracağız. Çözüm, Türkiye’nin AB sürecine de yardımcı olacaktır. Ayrıca sorun çözüldüğünde Türkçe dili AB’nin resmi dillerinden biri olacaktır. Yakın zamanda sayın Erdoğan, Papadopulos ve Annan’ın görüşmeleri de barış için umut veriyor. Mülk davalarının açılması iyi bir gidiş değil”
