Dertleşmek

Dertleşirken de bazen bilmeden karşımızda ki arkadaşımızı üzebiliyoruz. İyi yaptığımızı düşünürken, arkadaşımızı kırdığımızdan haberimiz günler sonra oluyor.
Arkadaşımızı üzmek isteme sekte yanlışlıktan dolayı üzülmüş oluyor.
İnsanın yaradılışı gereği birey olarak yaşaması mümkün değil. Dolayısıyla iş yerinde, ofisde, ortak mekânlarda konuşuruz. Dertleşiriz, paylaşırız iyi ve kötü durumlarımızı.
İşte burada dertleşirken birbirimizin hassasiyetini bilmemiz icap edebilir. Biz kendi açımızdan baktığımızda konuşmalarımızın gayet normal olduğunu düşünebiliriz. Burada sadece kendimiz yoğuz, muhatabımızı göz ardı etmemeliyiz.
İnsanımızın hepsi aynı yapıda olmadığından konuşma esnasında seçici olmamız gerekir mi acaba? Bizce konuşulan mevzuların normal olduğunu düşünmekteyken, belki de muhatabımız alınmış olabilir mi?
Alınmış olabildiği gibi belki kırılabilir de.
Bizimle konuşan büyüğümüz veya küçüğümüzde bizim hassas olduğumuz duygu ve düşünceleri bilmeden konuştuğunda belki biz de alınıyoruz.
Önce insanları tanımak gerekiyor. Konuşmalarımızdan önce, dertleşmeden evvel bunlar ihmal olunmamalı.
Dertleşilecek kişilerin önce tanınması gerekmekte. Tam anlamıyla tanımadığınız kişilere sıkıntı duyduğunuz konuyu aktardınız diyelim. Aktardığınız konu belki başkası tarafından duyulması uygun değil. Uygun olmayan konunun duyulması sizi ne kadar zora sokar düşündünüz mü hiç?
Onun için kendimiz belki çok ketumuzdur. Karşımızdakini de ketum olduğunu düşünmüş olabiliriz. İşte dert aktarılacak kişilerin özellikle derdimizi yaymak değil de, derdimize çıkış yolu gösterecek olmalı.
Birçok insanımızın dertlerini yanlış yerde, yanlış mekânda aktardığını bilenler o kişileri uyarmakta. Doğrusuda bu değil mi, yanlış yapanı uyarmak?
Bizimle diyalog halinde olan herkes bize iyi düşünceler besliyor anlamına gelmez. İnsanlarla diyalog kurulmalı. Kurulan diyalogların geçmişteki insanların düşünce tarzı yok olduğundan, diyalogdan zarar görmemek için ihtiyatlı olunmalı.
Dertleşmek, paylaşmak insan için vazgeçilmezdir. İnsanın sabahtan akşama kadar içinde yaşadığı sıkıntıyı paylaşmaması zor olsa gerek.
Paylaşılan dertlerin çözüm bulunma maksatlı dinlenilmesi gerekmekte. Size derdini açan arkadaşınıza uygun çıkış yolu göstermek vazife olmakta.
Konuşmanın anlamlı olması buna bağlı. Konuştuğumuz konunun dilden dile düşecek olursa anlamı yok. Dertleşmenin sebebi burada sıkıntılı konuyu arkadaşça çözüme kavuşturma olmalı.
Erozyona uğramayan alanımız yok ki. Samimi ortamlar yok artık. Dert ortağı gördüğümüz arkadaşlarımız çözüm yerine, pürüzleri arttırabiliyor.
Kabahat bizde var. Çünkü insanları iyi tanımadan her bizi dinleyene samimi olarak görme yanlışlığımız sonucunda zor durumlarda kalabiliyoruz.
Pazardan bile portakal alırken nasıl çeşitli esnaflara soruyorsa ki bizi zor durumda bırakabilecek kişilere de özel dertlerimizi anlatmamalıyız.
Dertleşmenin de kolay olmadığı dünya da yaşıyoruz. Her alanda ki zorlukları sıkıntımızı paylaşmanın bile kolay olmadığı evrendeyiz.

744530cookie-checkDertleşmek

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.