Çelermek…

AKP yönetiminin son aylarda aldığı kararlar, uygulamaya koyduğu yeni düzenlemeler

halkın kafasını iyice karıştırmaya yetiyor.

Yetmenin ötesinde “özel alan” lara bodoslama giren Başbakan Tayyip Erdoğan’a karşı da

tepki artıyor.

” İktidar şehveti ” Erdoğan’ın başını döndürmüş olmalı ki, yaptıklarının “doğru,

aldığı kararların “isabetli”, ortaya attığı projelerin “emsalsiz” olduğuna sadece kendi

inanıyor.

Adeta “kendin pişir kendin ye” alışkanlığı yakasına yapışmış gibi…

Oysa “karşı sesler” çıkmaya başladı bile.

İtirazlar ise seslendiriliyor artık.

Yanlışlıklar dile getiriliyor.

Nerden?

Kendi cenahından…

AKP örgütü sanırım çoğu konularda rahatsız.

Erdoğan’ı “kontrolsüz güç” olarak göremeye başlayanların sayısı artıyor ama başbakanın bu

umurunda değil.

“Dediğim dedik” inadı, iktidarda en uzun kalan yönetim olmaktan kaynaklanıyor olabilir.

Ama hiç bir iktidar sonsuza kadar sürmez, süremez.

Nitekim “yönetici kadrolar”, yani bu partiyi kuranlar, ve AKP’nin ” akil insan” ları

taşların yerinden oynamaya başladığının farkındalar.

Gerek kabine içinden…

Gerekse AKP Meclis grubundan…

Hiç kimsenin, hiç bir yöneticinin doğrudan ve hasbi olarak Erdoğan’ı karşısında

alması beklenemez.

Beklenemez ama “Bu kontrolsüz gidiş nereye kadar sürer?” sorusunun yanıtını

arayanlar nasılsa bir gün kırmızı kart çıkaramasalar da sarı kart göstermek zorunda kalabilirler.

Nitekim “karından konuşan” bazı “akil insan”lar en azından “yavaşlamak gerekiyor” sinyalini

vermeye başlamışlar bile.

Kulağıma gelenler bunlar.

Meclis grubunun içinde uç veren “muhalif görüş ” sahiplerinin, yerel seçimlerden sonra seslerini

yükseltebilecekleri tahminleri de yapılıyor.

Bu kesimde yer alan teşkilatın güçlü isimlerinden bazıları Erdoğan’ı yaptığı başarılı çalışmalarından dolayı

“orantısız şımarmak” la suçlamaktan geri kalmıyorlar.

Bu halk dilinde şu demek: ” Orantısız veya hazımsız şımarıklık”, fazla şımarma (erken çelerme) hastalığını ortaya çıkarır.

Yani Erdoğan’ın ” çelerik” bir görüntü verdiği, bu halin ise başbakanı yanlışları görmeme, görememe noktasına getirdiği

anlamına geliyor.

Bu “fazla şımarma” veya ” erken çelerme” halleri geçici midir?

Bence her kararı, her eylemi, her açıklamayı kayıtsız şartsız alkışlayanların sayısında azalma olmadıkça, ileriye yönelik her

projeyi “gökten inmiş” gibi görerek Erdoğan’ı yere-göğe sığdıramayanların sayısında ise artma oldukça önümüzü net görmek

zorlaşır.

Açıkçası işimiz iş demektir…

İşimiz zor demektir…

1628900cookie-checkÇelermek…

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.