Şaibeli adaylarla seçime giren Güneydoğu Asya’nın en büyük ekonomisi ve G 20 üyesi Endonezya’da seçim sonunda ilk açıklamalar belirsizliği de beraberinde getirdi.
Seçim Kurulu’nun belirlediği özel ajanslar tarafından yapılan ilk sayımlara göre her iki Başkan adayı da kendisinin kazandığını ilan etti ve başkan olduğunu açıkladı.
Seçim Kurulu’nun resmi sonuçları açıklayacağı 22 Temmuz tarihine kadar kimin gerçekten başkan olduğu bilinemeyecek gibi görünüyor.
Adalar topluluğundan oluşan Endonezya’da seçim sonrası yaşanabilecek herhangi bir şiddet olasılığına karşın 250 bin polis çeşitli bölgelerde konuşlandırıldı, şu ana kadar herhangi bir şiddet gösterisi bildirilmedi.
Diğer taraftan Başkan Susilo Bambang Yudhoyono her iki tarafı da taraftarlarına sakinliği korumaları yönünde telkinde bulunmaları için çağrıda bulundu.
Başkanlık seçimi için 9 Nisan2014 yapılan ilk seçim ile parlamentoya giren hiç bir parti tek başına aday sunmayı garantileyememiş, koalisyona gidilmiş ve sonuçta iki aday üzerinde mutabakata varılmıştı.
İlk aday 52 yaşındaki Vali Joko Widodo nâm-ı diğer Jokowi Başkan ve yardımcılığına 72 yaşındaki işadamı, Başkan eski yardımcısı ve Endonezya Kızılay Başkanı, Jusuf Kalla üzerinde 4 partinin desteği ortaya çıktı. Bu adayların karşısına diğer partilerin öne sürdüğü Gerindra, Büyük Endonezya Partisi Başkanı, Diktatör Suharto’nun damadı, 62 yaşındaki Prabowo Subianto Başkan ve yardımcılığına da mevcut kabinedeki Ekonomi Bakanlığı Makamından ayrılarak Hatta Rajasa aday oldu.
Bununla beraber adayların geçmişleri de şâibeliydi.
Prabowo’nun İnsan Hakları açısından sabıkası vardı. Eski General Prabowo, Özel Tim Dairesinde çalışmıştı 1998 olayları sırasında eylemci öğrencileri kaçırarak işkence etmişti. O vakit hayatta kalan öğrencilerin yanısıra 13 eylemci hâlen kayıptır. General bu yüzden görevden azledilmişti. Şimdi inkâr etse de, ülkeyi Çin’lilerden temizleyeceğine dair laflar da sarfetmişti. Yine, East Timor’un işgali sırasında ‘temizleme operasyonu’ yürütmüş olduğu biliniyor.
Prabowo’nun çabuk parlayan, asabi kişiliği halk tarafından kanıksanmış durumda. Ayrıca Prabowo’nun ABD’ye vize yasağı da bulunuyor.
Vali Jokowi ise temiz ve dürüst bir kişiliğe sahip olarak tanınıyor, bir çok politikacının aksine henüz bir rüşvet skandalına adı karışmadı. Zaman zaman kendisinin aslında Hristiyan olduğu iddiaları ortaya atılıp müslümanlığına leke sürülmeye çalışılsa da bu iddia havada asılı kalmış durumda. Başkanlığa aday olan Jokowi yasa gereği Valilik görevinden istifa etti.
Başkan yardımcısı adayı Jusuf’un ise Vali’ye kıyasla yönetim ve kabine tecrübesi bol, ancak onun da geçmişi insan hakları açısından biraz lekeli.
Din özgürlüğüne karşı duruşu endişe verici bulunuyor. 1969’da, henüz 26’sındayken, Makassar da bazı kilise ve okullara saldırıları yönetmiş olduğu biliniyor. Başkan Yudhonoyo’nun yardımcısıyken, azınlıkların ibadet yeri açmasına engel olmuş. Ayrıca 1965 Komünist Katliamını anlatan Act of Killing belgeselinde bizzat rol alarak olayları destekleyen sözler etmiş.
Bu geçmişiyle de Jokowi’nin dürüstlüğüne gölge düşürme tehlikesi bulunduğu halk arasında konuşuluyor.
Seçim sonuçları hakkında belirsizlik devam ederken dünyanın en büyük müslüman nüfuslu ülkesinde halk Ramazan’da kendisini ibadete vermiş durumda.
Piyasalar ise Jokowi’nin kazandığına inanıyor. İki gündür borsa son bir yılın en yüksek seviyesine ulaştı ve para birimi Rupiah ABD Doları karşısında güçlendi.
Jokowi’nin zafer kazanmasının ülke ekonomisini güçlendirileceği düşünülmekte. Zira yabancı yatırımcılar son yıllarda ciddi yapısal zorluklarla mücade içinde bulunuyor. Jokowi’nin başkan olması ile beraber bu zorlukların azalacağı beklentisi mevcut.
