epigraf

Beklemişler sağolsunlar
yastığın altında eski yanlışlıklar..
böyle zamanlarda herkesin sığınmak için bir kahramana
ve kirpiklerini sulayacak biraz suya ihtiyacı var…

Herakles tut ellerimi
yoksa kollarım çok uzayacak
ve ben çok uzun kolların çok korktuğum çok yere gittiğini çok
biliyorum…
gönyeyi dayıyorum yalnızlığa
bütün iç acıların toplamı sensizlik…
bu yüzden hatırlamak ve unutmak arasındaki saçmalama…
Herakles tut ellerimi
çok uzayan kolların çok kesildiğini çok biliyorum Herakles…

Sade kollarıyla değil elbet
gözleriyle de sarılır insan…
kalp yükünü onun suyu taşır …
ve gittikçe sivrilen kalemin ucunda
gözyaşları kırgın bir silahtır ..
gecenin dimağını çeker vurur -dan diye
kimbilir neyin yüküdür bu, kimine hafif gelir de
kimini de öldürür serzenişiyle…
oysa Herakles söyle daha insan nasıl olabiliriz?…

Büyük dalga kapıp götürebilir yaraları
ve oyabilir küçük dokunuşlarla zamansız.
‘asla’ dediğin yerden filiz verir hayat…
içimden dışıma uzanan bu büyük yolculukta
kapıyı arala Herakles,
bana biraz deniz gerek ..
çünkü ben çok uzun yılların çok bekleyen çok yakın tanığıyım
ve binlerce öykünün içinde misinanın ucundaki pullu kırmızı balığım..
Herakles tut….
yetişemiyorum anlamaya
alışamıyorum anlatmaya
kollarım uzadıkça iki yanıma
kökü dışarıda bir ağacım da sanki
yine kendime sığınıyorum kaçtıkça…
senin gibi güçlü ama senin gibi ulaşılmaz değil hiç bir şüphe…
derin bir haykırış düşüyor
türlü biçim ve uyakla satırlara …
büyük şehirlerde küçük kaybolmuşluklarla
delice savruluyoruz yarınlara…
bunca hüznün içinde boğulan boğulana…
kimsenin kolu uzamıyor
ve kimse aklıyla sarılmıyor Herakles…
Herakles tut…

[email protected]

1605310cookie-checkepigraf

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.