Ergenekon’u sulandırmak…

Türkiye önemli bir sınavdan geçiyor.
Tam  bir  sınav sayılmasa da, halkımız en azından demokrasi açısından test ediliyor.
Daha fazla demokrasi testi bu.
Ama yarın için değil.
Zaten bir günde tam ve ideal bir demokrasiye geçecek durumda değiliz.
“Tam demokrasi” diyenlere karşı gelişmiş demokrat ülkelerin ideologları “Neye göre tam?” sorusunu soruyorlar haklı olarak.
Bu teze karşı biz  “biraz daha ileri, biraz daha hukukun üstünlüğü” talebini koyuyoruz ortaya.
“Hafif aksak olsun ama bizim olsun. Fazla topallamayan bir demokrasi olsun” talebi bu.

Yıllar önce demokrasimizin geleceği açısından önümüze çıkan Susurluk fırsatını kaçırdık.
Zaten o da bir şans eseri ortaya çıkmıştı.
Susurluk çetesi elebaşılarının bulunduğu araca eğer kamyon şoförü çarpmasaydı, daha dikkatli olsaydı veya zamanında frene bassaydı bu olaydan hiç haberimiz olmayacaktı.
Susurluk kazasını yapan şoför şu anda nerdedir bilemeyiz ama ona borcumuzu hala ödemiş değiliz.
Susurluk sırları bir dönemin karanlık dehlizlerinde hala gizli.

Şimdi önümüzde bir Ergenekon olayı var…
İçiçe girmiş olaylar…
İddianame açıklandı…
Klasörler medyanın önüne kondu.
Duruşmaları, hatta ikinci bir iddianamenin açıklanmasını beklerken klasörlerden fırlayan yeni yeni iddialar yine medyanın önüne konuyor.
Kimi gazetelere ise adeta gümüş tepsi içinde sunuluyor.

Kimilerine ise servis yapılmıyor nedense.
Yeni iddiaları ele geçiremeyenler  “ bizde de vardı ama inandırıcı değildi” savunmasını yapıyorlar. Ve yayınlayanları suçluyorlar.
Ele geçirenler değil, belki de  servis edilen medya kesimi ise “Biz gazetecilik yapıyoruz. İddianameler yayınlanmak için açıklanır”tezini ortaya sürüyorlar.

Neticede yeni ama ikna edici olmayan bilgiler kafa karıştırıyor.
Yeni ama şamata yanları bulunan deli saçması savlar suları sulandırmaya yetiyor.
Yeni fakat  meczup hezeyanları mahiyetindeki iddialar Ergenekon’un hedefini saptırmaya yetiyor.

Açıkcası iyi bir yolda değil Tük medyası.
Bir tuzağa düşmüş gibi.
Sapla saman karıştırılmak isteniyor.
Birileri sanki evin içinde ve olayları saptırmak için görevlendirilmiş gibi.
Birileri var sanki, görünmeyen birileri…
Daha iyi demokrasiyi fazlasıyla hak eden bu topluma karşı başka bir senaryo mu hazırlanıyor  diye kuşkuya düşmemek mümkün değil..
Gerçekten giderek yükselen tıkırtıları duymuyor musunuz?
İnşallah yanılıyorumdur.
Paranoya ise sevmem ben böylesini…
Paranoya değilse nedir bu sesler?
Biri bizlere anlatsın.
Nedir?

 

1625130cookie-checkErgenekon’u sulandırmak…

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.