Guitareast festivali, 2, 3 ve 4 Haziran günleri Chats Palace’ta gerçekleştiriliyor. Festivale 75’aşkın amatör, profesyonel müzisyenin yer alması bekleniyor.
Kürtçe, Türkçe, İtalyanca, Almanca ve İspanyol’caya uzanan geniş repertuarını, gerek klasik batı müziğinden, gerekse halk müziğinden renkler içeren berrak sesiyle bütünleştirerek duygulu ruh hallerine hitap ediyor. Olcay, kendi grubuyla festivalin son günü 4 Haziran Pazartesi, saat 20.30’da sahne alacak. Suzan Beyazıt’ın festivalde yer alacak olan Olcay ile yapmış olduğu söyleşiyi yayınlıyoruz.
– Kürtçe, Türkçe, İtalyanca, Almanca ve İspanyolca gibi farklı dilleri kapsayan ve klasik müzikten folk müziğe yayılan bir repertuarınız var. Bütün bunları nasıl bir müziksel tarzla birleştiriyorsunuz?
– Değisik tarzlar ve dillerde şarkı söylemek bana geniş bir müzikal anlayış ve duygu yoğunluğu kazandırdı. Farklı disiplinlerde söylemek yorumunuza güven, rahatlık olarak yansıyor. Yorumculuk bazında, kendimi herhangi bir müzikal tarzla kısıtlamayı hiç düşünmedim, bence gerçek yorumculuk o değil. Evrensellik anahtar sözcük benim için.
– Sesiniz kadife gibi, nüktelerinizde ise, Bulgar folk müziğindeki kadınların sesini hatırlatan bir yan var. Kuşkusuz folk etkisi ağır basıyor. Özellikle sesinizin şekillenmesinde katkısı olduğunu düşündüğünüz isimler var mı?
– Teşekkür ederim. Evet halk müziği benimde bir çoğumuzda olduğu gibi, aldığım ilk müzik eğitimidir. Ben her halkın folk müziğini çok seviyorum, Etkili olduğunu düşündüğüm illaki bir isim yok.
– Farklı müziksel akımlarla etkileşimde olmak besteciliğinize nasıl yansıyor?
– Klasik müzik daha major ( az melankoli) düşünmeye itti diyebilirim. Ama ben beste yaparken illa şu tarzda olsun demiyorum, o anki duygum karar veriyor. Ancak ben biraz asiyim ve bu yönüm parçalarıma yansıyor.
– Festival repertuarınızı biraz açar mısınız?
– Konser repertuarım Kürtçe ve Türkçe folk ağırlıklı parçaların yanısıra bir de kendime ait bir bestemden oluşuyor.
– Festivale bu yıl ilk olarak katılanlardan biri de sizsiniz. Konserde tek mi yer alacaksınız? Yoksa başka ensrümanlar da olacak mı?
– Evet bu sene ilk katılışım. Konsere elektro gitar, akustik gitar, bass gitar, davul ve keman olarak çıkacağız.
– Londra gibi kozmopolit ve müziksel açıdan zengin bir kentte yaşamanın, müziğinize yön verirken belirleyici bir rolü olduğu söylenebilir mi?
– Kesinlikle haklısınız, örneğin aldığım klasik müzik yorumculuğunu mutlaka ileriye taşımak gibi bir isteğim var, bu anlamda Londra’da yaşıyor olmam, benim için çok büyük avantaj.
– On yıllık bir süreçte “Olcay”, kendisini nerede görmeyi ister?
– On yıl içinde kendimi yorumcu ve müzisyen kimliğimle olabileceğim en iyi yerde görmek isterim. Elbette ki müziksel kalite açısından tatmin olmuş olarak.
FOTOĞRAF: Olcay şarkı söylerken
