Adıyaman’da IŞİD şüphelilerine yönelik Dokumacılar Grubu iddianamesi ve Suruç katliamı sonrası yeni ifadelerin de alındığı ortaya çıktı. Suruç patlamasının ardından “terör nitelikli kayıp şahıs” olarak aranan Yakup Aktulum’un da 12 Ağustos’ta verdiği ifadenin ardından adli kontrol şartıyla serbest bırakılmış. Aktulum, ifadesinde ise Suriye’ye gidişini, Yunus Emre Alagöz’le ilişkisini şöyle anlatıyor:
“Suriye’ye ilk defa 2013’te Kilis sınır kapısında iken İHH Yardım Derneği’ne ait olduğunu tahmin ettiğim, ancak üzerinde kimlik taşımayan şahısların bana malzeme taşıma teklifi üzerine giriş yaptım,
Suriye’de yaklaşık 1.5 ay kaldım. Bu sürede çadırkentlere yemek taşıdım, tahminimce Özgür Suriye Ordusu’na ait bir yerdi, çalışmak dışında herhangi bir eylemim olmadı. Bu sürede ailem kayıp müracaatında da bulunmuş. Babam, Türkiye’ye döndüğünde Suriye’ye gelip beni aradığını söyledi. Kesinlikle Suriye’ye cihat ve başka bir örgüte katılmak için gitmedim. Bana silah da vermediler, kendi isteğimle Türkiye’ye döndüm.
Alagöz’e 4 kez ziyaret
Kimlik sormuyorlardı, sınır kapısı açıktı. adıyaman’da iken toplam dört kez İslam Çay Ocağı’na gittim. Ömer Deniz Dündar’ın ailesi beni evlerine davet ederek çocuklarını Suriye’den getirmemi istediler, ancak bu şahsı tanımadığım için yardımcı olamayacağımı söyledim. Ben, Suriye’ye gittiğimde sadece muhalifler vardı, IŞİD yoktu. İsmini saydığınız IŞİD-DEAŞ-El Nusra-El Kaide örgütleri hakkında bilgim yoktur.”
Şüphelilerden Mehmet İşbar ile telefon konuşması yansıyan Cihan Günay’ın ise Eylül 2013’te verdiği ifadesinde, Suriye’ye geçtiği tespit edilen Hakan Büyüktaş’ın Harran Üniversitesi Siverek kampusunden mezun olduğunu anlattığı, “Siverek’te okuduğu yıllarda irtibat kurdum. Vahded ve Mustazaf dernekleriyle sürekli bahsederdi” dediği ortaya çıktı.
Sansasyonel eylem tespiti
Aralık 2014 tarihli iddianamede, şüpheliler Mustafa Dokumacı, Mehmet İşbar ve Salih Küçüktaş ile birlikte kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilen 19 şüphelinin, Afganistan/Pakistan/Veziristan ve Suriye’ye gidilmesine ilişkin toplantılar düzenleyerek telkinlerde bulundukları, giden kişilerin silah kullanma, suiskast eylemi yapma, bomba hazırlama gibi askeri eğitim aldıkları, ülkeye geri dönmesi muhtemel grup üyelerinin ülke genelinde muhtemel sansasyonel eylemler düzenleyebilecekleri, El Kaide ile doğrudan ilişkiye geçtikleri, örgütten maddi destek aldıkları, ideoloji ve amaçları doğrultusunda silah ve mazleme tedarik ettikleri, tespit ettikleri hedeflere yönelik eylemler gerçekleştirebileceği yönünde kollukça tespitler yapıldığı bilgileri yer aldı. MERİÇ TAFOLAR / Milliyet
