Fransız ırkçı partisinin lider, AB Anayasası’nın üye ülkelerin kimliklerini tehdit ettiğini söyledi. Le Pen, önde gelen AB ülkelerine Anayasa’yı kabul etmemeleri çağrısında bulundu.
Le Pen, anayasayı ulusların kimliklerini yıkma aracı olarak niteledi. Fransa’da son yapılan kamuoyu anketleri, AB Anayasası’na “hayır” diyenlerin oranının yükselmekte olduğunu gösteriyor.
Fransa’da AB Anayasası 29 Mayıs’ta referanduma sunulacak. AB Anayasası’nın uygulamaya konulabilmesi için bütün üye ülkelerin onayının alınması gerekiyor.
Fransa’nın referandumda anayasayı reddetmesi halinde, birliğin büyük bir krize sürüklenebileceği yorumları yapılıyor. Fransa’da Cumhurbaşkanı Chirac, Başbakan ve hükümet Anayasaya “evet” denilmesi için yoğun çaba harcıyor.
FRANSA VE TÜRKİYE’NİN AB ÜYELİĞİ
Yarı başkanlık sistemiyle yönetilen ve anayasaya göre dış politikada tek yetkilinin cumhurbaşkanı olduğu Fransa’da, Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, Türkiye’nin AB üyeliğini ısrarlı bir şekilde destekliyor. Fakat, başta kendi partisi olmak üzere sağ partilerin neredeyse müzakerelere hiç başlanmaması yönündeki baskıları üzerine, son aşamaya gelindiğinde referanduma gidileceğini açıklamış ve parlamento da Şubat sonunda referandum kararı almıştı.
Fransa, Türkiye’nin üyeliğinin halkoyuna sunulması anlamına da gelen anayasa uyum paketini Haziran’da referandumda oylayacak. Uyum paketine göre, tam üyelik müzakerelerine 1 Temmuz 2004 tarihinden önce başlayan ülkeler için referanduma gerek görülmeyecek.
Halkın büyük çoğunluğu da Türkiye’nin AB üyeliğini desteklemiyor. Eylül sonunda yapılan kamuoyu yoklamalarına göre, Türkiye’nin üyeliğini destekleyenlerin oranı yüzde 36, karşı olanlarınki ise yüzde 56.
Chirac’ın partisi Halk Hareketi birliği yöneticileri de, Türkiye’nin AB üyeliği’ne karşı. Sağ muhalefet “imtiyazlı ortaklık”la yetinilmesini savunuyor. Sosyalistler ise Türkiye’nin müzakerelere başlamasını savunuyor. AB fikrine zaten kuşkulu bakan aşırı sağcılar ise Türkiye’li bir Avrupa’ya kesinlikle karşı.
