Filistin’e yardım eli

İnsanların en tabii yaşamasında kısıtlama olmaması gereken can güvenliğidir. Hiç kimse kimsenin can güvenliğini tehlikeye atmamalıdır.


İşin garip yönleri var. Biz kendimizi ilgilendiren yönüne bakalım. Önce elimizden gelen maddi yardımı yaptık mı diye sormalıyız?


Aylar öncesinde Filistinliler sıkıntının içinde yaşıyorlardı. Duyarlı sivil toplum örgütleri vasıtasıyla yardım ulaştırıyordu duyarlı insanlarımız, Filistinli insanlara. Şimdi daha çok yardım olacak görünen o.


Komşusu açken kendisi tok yatan olgun Müslüman değildi inancımıza göre. Öyle değil mi? Evet Müslüman müslümanın kardeşidir  düsturunu unuttuk mu yoksa? Bugünlerde hatırladık. Hatırladığımıza inanıyorum.


Bizler birbirimizi bir binanın yapı taşları olarak düşünmeliyiz , burada hepimiz üzülmeliyiz. Hepimiz dertlenmeliyiz. Gazetede haberinde de ki çocukların giyimine baktıktan sonra ürpermeyen kalbin olacağını düşünmek zor.


O minicik yavrucaklar üçü bir arada cennete uçtular. Uçtular ama bize küs mü gittiler? Çorapsızdı birisi, hadi çorap alırdık asıl dertleri çoraplı olup olmamak değildi? Minik yavruların derdi vatanlarıydı , özgürlüktü.


O çocuklara sorsak çorap önemli mi? Yok bu kadar acımasız insanlara karşı çorapsız olmanın üzüntüsü olamaz. Çorabın lafı bile olmaz.


Yürekleri yaralayan , vicdanların sızlamamasıdır. Vicdanlar sızlarsa o zaman insanlar bahtiyar olacaktır. Çocuklar şunu demişlerdir belki  insanların hele biz gibi masumlara silah doğrultanların haline acımak lazım.


Acımasızca yavruların ölümüne duyarsız kalmamalıyız. Duyarsız kalırsak Allah huzurunda sorumlu oluruz.


En güvenli yerler olması düşünülen yerlerdeki insanlar öldürülüyor, işin en acı yanıda burası olsa gerek. Yani sen ben diyoruz ki savaş veya saldırıda güvenli hissedeceğim yere gireyim diyenlerde aldanıyor.


Okul , caminin her zaman güvenli olarak tarif edilir, ama İsrail ‘e bu güvenli yerler bile maalesef hedef olmaktadır.


En son  ölümle buluşması gerekenleri ilk hedefe oturtmak insanlık adına ne kadar acıdır. Geleceği olan çocukların yan yana konan fotoğraflarına  dayanılmaz acıların adını koymak gerekiyor.


Okulda kaloriferleri yanan çocuklarımızı götürüyoruz. Az yağmur yağsa üşütürsün deriz çocuklarımıza. İtinalı davranırız.


Geçenlerde hafif yağmur yağıyor. Oğlumla konuşuyoruz. Öğleyin okula gelirim seni ve kardeşini alırım tamam mı dedim?


Ne dese iyi? Duyduklarım karşısında ,şaşırdım kaldım. Bir fotoğraftaki adını bilmediğim Filistinli çocuklar aklıma geldi, bir de oğlumun isteği.


Dedi ki, baba sen okulun dışında bekliyorsun. Bizi kapının  dışında beklemeni istemiyoruz. Nerde beklemem gerekiyor dedim?


Okulun bahçesine girsen, biz hemen okuldan çıkınca arabaya binsek, daha rahat olur dedi. Haklıydı ama bence bu kadar da isteği fazlaydı.


Çocuklarımıza hayatta ıslanmanında zevkini yaşatmamız gerekiyor. Dedim ki oğlum bu isteğin çok aşırı bence düşün okulun dışına çıkma mesafen ne kadar yer?


Yüz metre var yok. O kadar mesafeyi yürümeni istiyorum dedim. Bir tarafta çocuklarımızın akranları okumak değil, silahlardan korunmak amaçlı sığındıkları ilim yuvasında can veriyorlar.


Bir yanda bahçesinden çıkıncaya kadar yağan yağmurda ıslanmanın çok olduğunu düşünen  dünya insanları. Kardeşlik dediğimizi sözde olması işin daha garibi.


İnsan kardeşini yalnız bırakmaz. Burada dikkat etmemiz gereken husus Allah bizleri kardeş ilan etmiş olmasının özümsenmesi, haberleri bu gözle okumak, bu gözle düşünmek, bu gözle yorum yapmak daha uygun olur.


O çocukların suçu yok. Ama orada doğmalarının sonucu bu ölüm sebepleri. Sevindirici denir mi bilmem lakin Filistin’e  yardım elimiz uzanıyor. Onların yalnız olmadıklarını hissettirmemiz güzel.


 

713980cookie-checkFilistin’e yardım eli

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.