Günaydın, Ziraat Mühendisleri Odası Lokalinde yapılan konferanstaki konuşmasında, oda olarak fındıkta ıslah ve zirai mücadelenin iyi yapılıp yapılmadığı konusunu önemsediklerini ifade etti. FİSKOBİRLİK ile TMO arasındaki anlaşmaya da değinen Günaydın, “Fındık meselesinin özü siyasidir. TMO önemli ölçüde erozyona uğramış bir yapıdır. Diğer işleri çok iyi yaptı da sıra fındığa mı geldi? Bu tamamen siyasi bir karışmadır” diye konuştu.
Gökhan Günaydın, ülkelerin artık dünyada yeni fındık alanları tahsis etmeye çalıştığını, fındığa talep olduğunu bildirdi. Günaydın, fındıkta bakım ve ıslah çalışmalarına devam edeceklerini belirtti.
Giresun Üniversitesi öğretim görevlisi ve gazeteci Ahmet Gürsoy da verdiği konferansta, fındık üreticilerinin tepkilerinin katılımcı demokrasi için gerekli olduğunu söyledi.
Gürsoy, şöyle dedi:
“(Fındık krizinde) üretici ilk defa ideolojik olayların dışında hakkını savunacak bir örgütlenmenin içine girdi. Üretici siyasal iktidarı kendi çizgisine getirdi. Toprak Mahsulleri Ofisinin mal almasını sağladı. Politik arzı toplumsal talepler yönlendirir, ben pasifize olursam o zaman sürü olurum. O zaman da kimse bir şey vermez. Toplumsal talepler dile getirilsin.”
Hükümetle FİSKOBİRLİK’in fındık fiyatları konusundaki çatışmalarının 2000 yılından bu yana devam ettiğini belirten Gürsoy, “Dün imzalanan protokolle 2005 fındığı hükümete rehin verilmiştir. Buna hükümetin fındığa dolaylı yoldan el koyması olarak da bakılabilir” dedi.
Toplantının soru cevap kısmında konuşan Gürsoy, fındıkta üretimi azaltmaktansa iç tüketimi ve ihracatı artırma yoluna gidilmesi gerektiğini ifade etti.
