Bir gözyaşı nasıl olur da düşmeden kıpırdamadan
öylece durup yerleşiverir göz çukuruna…
onun orada pasparlık bir inci tanesine dönüşünceye kadarki sürede,
göğsün kederlenip bir -ahhhh- sesiyle kirlenir de
kulağın kendi sesini duyarak irkilir ya…
gece midir ?
gecedir orası…
sen benim biraz…
hayır hayır…
biraz ben sende eksik..
yok canım…
sen de olup da bana ulaşmayan
bende olup da sensizliğe doymayan…
nedir…
yanına düşen elime
hiç bir zaman ‘niye’ diye sormayan
gece midir?
gecedir…
biraz ellerinizi tutar mıydınız…
biraz da sarılsanız..
sarssanız uyandırsanız ya birbirinizi…
biraz yalan da olur
azıcık sonsuz bir şeyler vaad etseniz…
kimseniz her kimseniz….
aya tırmanabiliriz…
tırmansak ya…
biraz söz ister misiniz…
biraz söz….
ben verebilirim…
gecedir orası
o yer o kuytu..
gecedir..
sensiz her yer gecedir…
seninle aramda her şey gece..
ne yaşadım ne anlattımsa
hep isminle dirilen ilk hece.
gecedir.
çünkü geceler çok delikanlıdır…
çünkü gecelerde parmaklarım
hiç eskimeyecek yüzünün
gözyaşlarını parlatır …
çünkü gecelerde
en mahrem rüyaların
perdeleri aralanır..
gecedir …
gecedir orası…
asıl orası gecedir…
