Gelen de gidenden farklı olmayacak

IRAK’TA HÜKÜMETSİZLİK SÜRECİ SONA ERDİ AMA VAR OLAN SORUNLAR ÇÖZÜME KAVUŞTURABİLECEK Mİ?

Irak’ta sekiz aydır süren hükümet kurma krizi sona ermek üzere ancak kurulacak hükümetin öncekilerden farkı olmayacağı apaçık ortada…

Kurban Bayramı öncesinde, Irak’ın kuzeyinde bulunan Erbil şehrinde yapılan zirve sonucunda siyasi kitleler göreceli bir uzlaşmaya varmışlardı. Şii ağırlıklı, Kanun Devleti Listesi ve Ulusal Irak İttifakı’ndan oluşan Ulusal Koalisyon, Kürdistan Koalisyonu Listesi’ni yanına alarak, seçimde kazanan El Irakiyye Listesi’ni bertaraf etmekte başarılı olmuş görünüyordu. Toplanamamakla açık bir şekilde anayasayı ihlal eden Ulusal Meclis, Kurban Bayramı öncesinde toplanmış ve aynı günde Meclis Başkanı ile Cumhurbaşkanı’nı seçmiştir.

Etnik ve mezhepsel nitelikli siyasi ittifaklar sonucu tekrardan cumhurbaşkanı seçilen Celal Talabani, 25 Ekim’de Maliki’ye hükümeti kurma teklifinde bulunacağını açıklamıştı. Ancak Talabani teklifi iki hafta geciktirerek, bakanlıklar üzerindeki ihtilafların giderilmesi için tekrar seçilen Maliki’ye süre tanımış hem de başbakana bir jest yapmış oluyordu. Başbakana, bakanlar kurulunu oluşturması için bir ay yasal süre tanınmıştı.

Siyasi kitlelere, adayların adlarını açıklamak için davet gönderilmişti. Her bakanlık için başbakana 3 aday gösterilecek ve başbakan bunların içerisinden en uygun olanı seçme hakkına sahip olacaktı. Ancak siyasi kitleler arasındaki müzakereler, bakanların siyasi ittifaklar sonucu seçileceğini göstermektedir. Böylelikle başbakanın, sadece kendi kitlesindekileri seçebileceğini göstermektedir. Bunca aydır yapılan siyasi ittifaklara rağmen bazı yetkili ağızlar, Maliki’nin bir ay içerisinde kabineyi toplamakta başarısız olacağı ve hükümet kurma krizinin süreceğini belirtmektedir. Örneğin, Ulusal Meclis Başkan Yardımcısı Arif Tayfur’un, üç gün önce medyaya verdiği demeçler bu yöndedir.

Meclisin ilk oturumunda, Ulusal Stratejik Siyasetler Meclisi’nin kurulacağını açıklandı. Meclis, ülkenin iç ve dış siyasetini belirlemekte görevli olacak, öte yandan ülkedeki sosyal, siyasal ve ekonomik sorunlarının giderilmesi için çaba sarf edeceği yönünde medyaya bilgi sızmış durumda. Ama meclisin yetki sınırı, kitleler arasında tartışma konusu olmaya devam etmektedir. Seçimde en fazla milletvekili sayısı elde eden ancak hükümeti kurmakta başarısız olan El Irakiyye Listesi bu meclisin yetkilerinin arttırılması yönünde isteklerde bulunurken diğer kitleler, yürütme yetkisinin başbakanlığa mahsus olduğunu savunmaktadır. Böyle bir meclisin kurulması ülkenin karar alma merkezlerinin kuvvetler ayrılığı ilkesini benimsemeye başladığı sinyallerini vermektedir.

Bu gelişme demokratik ilkelerin uzun vadeli dönemde ülkede yerleşeceğini göstermektedir. Ancak kısa vadede Irak’ın devamlı çalkantılı süreçler yaşayacağı aşikârdır. Böyle bir durumun atlatılması için siyasi kitlelerin ulusal çıkarları parti, ırk veya mezhep çıkarlarından önde tutmasını gerektirmektedir.

17. Yüzyıl siyasetine damgasını vuran Fransız siyasetçi Richelieu’nün dediği gibi “İnsan ölümsüzdür; kurtuluşu bu dünyadan sonradır. Devlet ise ölümsüz değildir; kurtuluşu ya şimdi sağlanır veya hiçbir zaman”. Irak’ın siyasi sahnesindeki ağır topların, mantıklı düşünme ve vatandaşın sıkıntılarının giderilmesi güzergâhını seçen siyasetçilerin takdir kazanmayı hak edeceklerini kavradıkları zaman hükümetin çalışmaları tıkanmaz, böylece devletin çökme tehlikesi de ortadan kalkmış olacaktır. Iraklı siyasetçiler, devletin çıkarını her şeyden üstün gören Richelieu gibilerinin deneyimlerinden yararlanmaları gerekmektedir…

1634090cookie-checkGelen de gidenden farklı olmayacak

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.