değişmez abi. Gemi batmış Abi, tamiri zor.”
“İnanmayın” başlıklı yazımıza, bir vatandaşımızdan gelen yorum aynen böyle…
“Gemi batmış Abi, tamiri zor”. Son cümle, ülkenin bugün ki durumunun vatandaş cephesinden nasıl algılandığının dramatik ve anlamlı ifadesi! Değerli okurumuzun 5 cümlelik yukarda ki umutsuzluk mesajı, eminiz ki milyonlarca Türk insanının haykırışıdır! Bundan kimsenin kuşkusu olmasın.
Halk, ortamın ekonomik açıdan nasıl yanıp tutuştuğunu zaten yaşayarak görüyor ve biliyor. Bilmeyen, daha doğrusu gerçekleri görmek istemeyen, 3 Kasım 2002 de büyük vaatlerle iktidara gelmiş olan, sözde halkın kurtuluş umudu AKP ve onun oluşturduğu iktidar mensuplarıdır.
Ortalık, açlıktan, yoksulluktan. geçim sıkıntından kasıp kavruluyor. Sayın Başbakan, hükümeti adına “TÜNEL KARANLIĞI” ında ki mevcut Türkiye ortamını konuşmalarında hala toz pembe göstermeye çalışıyor.
Vatandaşın satın alma gücü kalmamış… İşsizlik gittikçe artıyor… İşi olanlar ne zaman işten kovulurum acaba düşüncesiyle tir tir titriyorlar… İktidarın sözcüleri ise, ülkenin makro ekonomisinin iyiye gittiği nakaratını durmadan yineleyip duruyorlar…
Ancak, makro ekonominin “mikroşlaştırdığı” halk katmanlarının ne durumda olduklarını görmüyorlar, görmek istemiyorlar!
Makroların havadar, ferah, güllük gülüstanlık üst katlarından lütfen inin aşağıya da zemin katlarda ki “mikrolar” nasıl yoksulluk ve sefalet içerisindelermiş durumlarını görün bir kere!
Ajitasyon yapmıyoruz!
Halk dalkavukluğu yapmıyoruz!
Önyargılı iktidar düşmanlığı içerisinde değiliz!
Başka bir partinin militanlığına ve sözcülüğüne soyunmuş değiliz!
Hakça kazanılmış sermayenin düşmanlığında olmak gibi saplantımız yok!
Ülkenin eli kalem tutan, vatanseverlik duygularıyla yüklü, toplum adına dürüstçe mücadelesini ortaya koymakta olan sade bir vatandaşı konumuyla; tamamen GERÇEKLERİ DİLE GETİRİYORUZ !..
AB umudu diye pompalanan ÜTOPYA; halkın karnını doyurmuyor! İşsizlere iş, açlara aş, yoksulluktan sürünmekte olan milyonlara çare ve derman olmuyor!
Bırakın artık şu AB masalı ile halkı oyalamayı… Yazmaktan bıkmayacağız. AB diye simgeleşen Avrupa Birliği’nden “BİZE HAYIR GELMEZ !” Gelse gelse “ŞER” gelir “SÖMÜRÜLME” gelir!
Üstlerinde ki cilayı kazıdığınızda, alttan “küf ve pas” çıkacak olan, ahlaki tükenme sürecinde, geleceği karanlık Avrupa’nın, kendilerine hayrı olmayan ülkelerinden mi bize hayır gelecek?
Buyurun taze bir haber:
“Refah Ülkesinde Soğuk Ölüm
Sabit ikameti olmayan (SDF) olarak tanımlanan ve sokaklarda yaşayan insanlardan sadece başkent Brüksel’de 1200 kişi bulunduğunu belirten yetkililer soğuktan ölen kişilerden birinin cesedini ‘içi ısıtılan ancak kapısı kapalı olan’ bir kilisenin önünde, diğerinin ise ‘bir hastane önünde’ bulunduğunu duyurdular.
Sosyal yardım kurumları havaların soğuması üzerine SDF’lerden gelen barınma taleplerinin arttığını, bunların hepsinin karşılanamadığını bildirdiler.” (kodadimedya.com – 29 kasım 2005)
Bunlar mı bize aralarına girdiğimizde (daha doğrusu tam teslimiyetle işimizi bitirdiklerinde) işsizlerimize iş bulma, yoksullarımıza aş bulma konusunda, karşılıklı ortaklık dayanışması içerisinde çare üretecekler? O halde İsmet İnönü’nün meşhur sözü ile yanıtlayalım: “Hadi canım sizde ”
Sürekli yazıyoruz ama bilinen bir şeyi, hala bilmemekte ve anlamamakta ısrar edenler için, bir kez daha hatırlatalım. Bize bizden başka yerden hayır gelmez! Türk’ün dostu yine Türk’tür…
Bırakın “Kürtlükle”, “kimliklerle”, “türbanla” iç ve dış odakların ekmeğine yağ sürecek biçimde uğraşmayı! Yok birinci ya da ikinci sınıf vatandaşmış, yok azınlıklar çoğunluklarmış, Enerjimizi aymazlık ve sorumsuzluk içerisinde tüketmenin yanlışlığını hala sürdürüyoruz
Seçim yaklaşıyor. Siyasilerin göz boyama, boş ve dayanaksız vaatlerde bulunma, dini istismar etme çabalarına sıkça tanık olacağımız bir döneme giriyoruz. Halkın birinci gündemi “türbanmış” gibi seçime kadar her gün sabah akşam “türban” nutuklarıyla yatıp kalkacağız.
Halbuki vatandaşın umudu tükenmiş, çaresiz yakınıyor;
“Gemi batmış Abi, tamiri zor”.
Ne denli hüzün verici bir durum, insan kahroluyor!
Hala bu feryatları İKTİDAR neden duymazdan geliyor?
Umudunu yitirmiş halkın tokatı ağır olur seçim sandıklarında.
Cilalı makro sözlerle, gözü yaşlı vatan millet nutuklarıyla “oy alma” dönemi kapandı. Vatandaş önce “cebine” sonra “geleceğe” bakıyor. Üç yıl sonra cebinizde para olduğunu göreceksiniz diye iktidar koltuğuna oturduğun tarihlerde vaatlerde bulun sonra da, tam tersine cebini boşaltıp aç, işsiz ve yoksul bıraktığın vatandaştan, 3 kasım 2002 de olduğu gibi sürpriz oy bekle!
Oy anam oy !…
