Geyik muhabbeti

Türkler geyiği sever. Geyik sevgisi Türklerde genetiktir. Çünkü, geyik Türk mitolojisinde ve masallarında çok önemlidir. Hatta bazı efsanelerde Ren geyiği ile ilgili bazı türeyiş inançları vardır ama, bu çok yaygın değildir. Türk mitolojisinde Türklerin geyikten türediğine dair inanışlar az olsa bile, bu hayvan Türkler için kutsaldır. Özellikle de dişisi. Dişi geyikleri birer tanrıça, birer sevgili olarak görmüşler. İşte size bir örnek..


Göktürk efsanelerinden birinde, Göktürk atalarından biri, sık sık bir mağaraya gidip, orada dişi bir deniz tanrısıyla sevişirmiş. Günün birinde bu Göktürk atası bir sürek avına çıkmış. Askerler geniş bölgedeki vahşi hayvanları sürerek, küçük bir yerde yakalamışlar. Avlarının etrafını çevirip hayvanları teker teker avlamışlar. Bu av esnasında askerlerden biri karşısına çıkan bir ak geyiği de öldürmüş. Bu sürek avından sonra sevgilisini mağarada bulamayan Göktürk atası, o geyiği vuran askeri ve onun kabilesini cezalandırmış.     


Türk efsanelerinde geyiğin dişi ve beyaz olması önemlidir. Nasıl Hint efsanelerinde beyaz fil kutsalsa, bizde de beyaz geyik kutsaldır. Beyazlık tanrıçalara özgü bir renktir, temizlik saflık anlamına gelmektedir.


Türkler Orta Asya’dan Anadolu’ya geçince geyik sevgisini de beraberinde getirmişler. Anadolu masallarından pek çoğu geyikle ilgilidir. Bir gün avcının biri bir geyiğin peşine düşer, geyik kaçar, bu kovalar ve dağlarda kaybolur, Yolunu kaybedip bilmediği yerlere geldiğini fark edince “Geyik de çekti beni kendi dağına” diye bir türkü söylemeye başlar. Bu türkü o gün bugündür söylenir.


İslamiyeti kabul ettikten sonra da geyik sevgimizden vazgeçememişiz. Kendi efsanelerimizi İslam hikayeleriyle karıştırıp, yeni hikayeler türetmişiz. Örneğin Ergenekon destanlarından birini Hazreti Muhammed’in torunu Muhammed Hanefi’nin bir avlanma hikayesiyle birleştirmişiz, Hazreti Muhammet’in torunu avlanırken bir geyik görür ve onun peşinden gider. Gide gide bir mağaraya gelir. Yer altına doğru epey yol aldıktan sonra bağlık bahçelik bir yere gelirler ve orada eşi Mine Hatun’u bulur.     


Geyik bugün de kutsal bir anlam ifade ediyor. Artık, yanlış avlanma ve ormanların ortadan kalkması nedeniyle Türkiye’de bir zamanlar çok yaygın olan geyiğin yok olduğu zannedilebilir ama günün her saatinde ve her durumda onları görmeye devam ediyoruz. Kapı önlerinde, kahve köşelerinde, televizyon ekranlarında, magazin gazetelerinde, siyasetin içinde vs. Tabii modern hayatın sonucu olarak geyikler de şekil değiştirmiş durumdalar. Şu sıralar en çok internete takılıyorlar…


En ciddi siteler bile geyik muhabbetleriyle dolu. Yazılar, yorumlar, yorumlara gelen cevaplar hep geyik muhabbeti türünden.


Eskiden ağzı olan konuşurdu.


Şimdi sadece ağzı olan değil, interneti olan da konuşuyor.

669100cookie-checkGeyik muhabbeti

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.