Giresun’da 17 yılda DSİ’nin yaptığı 68 dere ıslahı neden işe yaramadı?

YUSUF YAVUZ / AÇIK GAZETE – Milyonlar harcayarak dereleri betona boğmak, sel ve taşkınları neden önleyemiyor? Türkiye’nin dört bir yanında binlerce dere ıslahı yapan DSİ’nin bilimden uzak uygulamaları neden sorgulanmıyor? Beton sektörü kazanırken, doğa ve halk neden hep kaybediyor?

Giresun’da yaşanan seller can aldı ve büyük maddi kayıplara yol açtı. İçişleri, Tarım ve Orman ve Çevre ve Şehircilik Bakanları olay yerinde incelemelerde bulundu, açıklamalar yaptılar. Tüm Türkiye’de büyük üzüntü yaratan sellerin bölgenin doğasına yapılan müdahalelerin etkisi olduğu tartışması da gündeme geldi. Ancak DSİ’nin tüm ülkede olduğu gibi Karadeniz Bölgesi’nde yaptığı dere ıslahları hiç sorgulanmadı. Birçok uzmana göre dere yataklarını betonlaştırmak sucul ekosistemi yok etmesinin yanında taşkın ve sellere de davetiye çıkarıyor. DSİ’nin 2003 yılından bu yana taşkın önlemek amacıyla Giresun’da yaptığı 68 dere ıslahının bu konuda bir çözüm üretmediği yaşanan sellerle kendini gösterdi.

Türkiye’nin dört bir yanında yapılan dere ıslahı ve taşkın koruma çalışmalarına rağmen uygulanan doğa politikalarında iklim değişikliği yeterinde dikkate alınmadığı için sellerin önüne geçilemiyor.

DERELER VE NEHİRLER BİRER İHALE KALEMİNE DÖNÜŞTÜ

Nehir kaynaklarına kanal yapma, dereleri betonla ve taş duvarlarla kaplama modası hız kesmeden sürüyor. Türkiye’nin neredeyse müdahale edilmeyen deresi kalmamış durumda. Bir tür ihale kalemi ve Müteahhitlik alanı olarak görülen derelerin doğal bitki örtüsü “bataklık” olarak görülüyor ve iş makineleriyle kazınıp yerine beton dökülerek sucul yaşam yok ediliyor. Dere ya da nehrin yerini ise kanal alıyor.

YEŞİLIRMAK ARTIK ‘SIZDIRMAZ’ BİR KANAL

Tokat’ın ortasından geçen Yeşilırmak’ın önemli bir bölümünün zemini sızdırmaz PVC malzeme ile kaplanarak ‘Kanal Tokat’ projesi hayata geçirilmişti. Osmanlı kayıklarının yüzdürüldüğü Yeşilırmak, artık Tokatlılar için renkli ışıkların ve kalabalığın arasında rengini yitirmiş bir lunapark görünümünde.

BOĞAÇAYI DA ÇILGIN PROJE KURBANI

Antalya’nın Konyaaltı ilçesinde bulunan Boğaçayı da kanal çılgınlığından payını almış, kentin AKP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel döneminde 2018’de nehrin denizle buluştuğu bölge kanala dönüştürülmüş, çevresine de peyzaj projesi uygulanmıştı. Projenin uygulamasının hemen ardından kanala dönüştürülen bölge bir çevre sorunu haline geldi. Yosunlaşma ve rüsubatla dolan nehir yatağında kötü kokular oluştu, taşkın ve erozyon riski ortaya çıktı.

HES’LERLE TAHRİP EDİLEN VADİLERE MESİRE YERİ YAPTILAR

‘Çılgın Proje’ olarak anılan kanal projeleri ülkenin başka kentlerinde de gündemde. Karadeniz Bölgesi’ndeki HES projelerinin yarattığı tahribatlara yönelik eleştirilerin ardından DSİ eliyle bazı vadilerde peyzaj projeleri uygulanmış, HES ve dere ıslahı gibi yıkıcı projeler ‘mesire yeri’ haline dönüştürülen dere yataklarıyla şirin gösterilmeye çalışılmıştı. Ancak DSİ’nin yaptığı dere ıslahı projeleri, bölgedeki sel ve taşkınları önlemeye yetmedi.

GİRESUN’DA 17 YILDA 68 DERE ISLAHI YAPILDI

Geçtiğimiz ay DSİ Genel Müdürlüğü’nde gerçekleştirilen bir toplantıda, DSİ’nin Giresun’daki yatırımları ele alınmıştı. 9 Temmuz 2020 tarihinde yapılan toplantıya, DSİ Genel Müdürü Kaya Yıldız ev sahipliği yapmış, AKP Giresun Milletvekilleri Kadir Aydın ve Sabri Öztürk ile AKP İl Başkanı Kenan Tatlı, ayrıca AKP’li ilçe belediye başkanları ve partinin ilçe başkanları da hazır bulunmuştu. DSİ’nin açıklamasına göre Giresun’da 2003 yılından bugüne kadar toplam 68 dere ıslahı ve taşkın koruma tesisi inşa edilmiş. Buna göre il genelinde kent merkezi dâhil 133 yerleşim yeriyle 17 bin dekardan fazla arazinin taşkından korunması planlanmış.

DERELERİN İKİ YANINA DUVAR ÖRMEK TAŞKINA NEDEN OLUYOR

Ancak milyonlar harcanarak Giresun’da yapılan dere ıslahı ve taşkın koruma tesislerinin ne kadar doğru uygulamalar olduğu tartışılması gereken bir konu. Giresun’da yaşanan sellerin yarattığı ürkütücü görüntüler, DSİ’nin ülke genelinde yaptığı ve dereleri, nehirleri betonlaştıran, duvar örerek suyun akışını hızlandıran ve etkisini artıran uygulamaların fayda ya da zararlarının ortaya konulması gerekiyor. Uzmanlara göre derelerin iki yanını duvar örmek taşkını önlemediği gibi bilakis taşkına neden oluyor. Taşkından korunmanın en sağlıklı yolu, dere ve nehir yataklarındaki yapılaşmadan kaçınmak ve arazideki tahribatı önlemek.

EROĞLU: ‘DÜNYADA BU KADAR TESİS AÇAN BAŞKA BAKAN YOKTUR’

AKP iktidarı boyunca, ormanın, suyun ve çevrenin uzun süre emanet edildiği eski Bakan Veysel Eroğlu, Orman ve Su İşleri Bakanlığı döneminde 13 Haziran 2017’de yaptığı bir açıklamada, 2003-2016 yılları arasında 3.443 dere ıslahı ve taşkın koruma tesisi yapıldığını belirterek, “Eskiden Türkiye’de sık sık sel felaketi olurdu, artık gitgide azalıyor. Belki sıfıra indirmek mümkün olmayabilir ama etkisini, verdiği zararları en asgari seviyede tutmak hedefimizdi. 3 bin 443 dere ıslahı, taşkın koruma tesisi yaptık. 6 bin 447 tesisi milletimizin hizmetine sunduk. Bu bir rekordur. Dünyada bu kadar tesis açan başka bir bakan olmadığı kanaatindeyim” görüşünü dile getirmişti.

İNŞAATA VE BETONA DAYALI ÇEVRE POLİTİKASINDAN VAZGEÇİLMELİ

İnşaata ve betona dayalı bir çevre ve doğa politikasının yarattığı doğal olmayan sonuçların daha çok can ve mal kaybına yol açacağa benziyor. Sellerin sonuçlarını tartışmanın yanında nedenlerinin de sorgulanması ve bu konudaki hatalı uygulamalara son verilmesi gerekiyor. DSİ ise bilimden ve kamu yararından uzak kimi uygulamalarıyla bu konuda sorgulanması gereken kurumların başında geliyor.

2444180cookie-checkGiresun’da 17 yılda DSİ’nin yaptığı 68 dere ıslahı neden işe yaramadı?
Önceki haberGaz ve devlet
Sonraki haberWHO Başkanı ‘aşı milliyetçiliği’ne karşı uyardı, ‘tünelin sonunda ışık görünüyor’ dedi
YUSUF YAVUZ
YUSUF YAVUZ (GAZETECİ-YAZAR) Isparta, Sütçüler'de doğdu. 1990’da edebiyatla ilgilenmeye başladı. Deneme ve inceleme tarzındaki ilk yazıları 1996 yılında 'Atatürkçü Ses' Dergisi’nde yayımlandı. Aynı yıl yerel ölçekte yayın yapan kanallarda 'Dönence' başlıklı radyo ve televizyon programları hazırlayıp sundu. 1999 yılında Antalya'da kurulan Müdafaa-i Hukuk Dergisi’nde yazmaya başladı. 2001’de Gazete Müdafaa-i Hukuk’ta Muhabir-Temsilci olarak görev aldı. Daha sonra adı 'Yeniden Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk' olan dergiyle bağını temsilci-yazar olarak sürdürdü. 2001-2007 yılları arasında Kaş Kitap Şenliğini organize ederek başta çocuklar ve gençler olmak üzere yöre insanının kültür, sanat ve edebiyat çevreleriyle buluşmasını sağladı. 2005 yılında Muğla ve Antalya arasındaki sahil bandında yaşanan yabancılara toprak satışına ilişkin yaptığı araştırmalar önemli etkiler yarattı. Deneme, inceleme, röportaj, düz yazı, haber ve yorumları; Cumhuriyet Akdeniz, Odatv, Yeni Harman, Edebiyat ve Eleştiri, Yolculuk, Evrensel, Atlas, Magma, Aydınlık, Birgün, Açık Gazete gibi dergi ve gazetelerde yayımlandı. Antalya merkezli VTV Televizyonunda, Pelin Gel Ağan'la birlikte 'İki Ağaç İçin' adıyla 16 bölümden oluşan bir program hazırlayıp ve sundu. Kanal V Televizyonunda, Biyomühendis Çağlar İnce ile birlikte, Yörük kültürünü ve tarihsel köklerini ele alan 'Islak Çarıklar' adlı belgesel haber programı hazırlayıp sundu. Araştırma yazılarından bazıları, 'Yer Bize Çimen Verdi' ve 'Darağacına Takılan Düşler' adıyla belgesel filmlere de konu olan Yavuz, şu sıralar 'Islak Çarıklar' adlı bir belgesel haber programı için çalışmalarını sürdürüyor. Ağırlıklı olarak arkeoloji, çevre, kentsel dönüşüm ve tarım konularını ele alan çalışmalar yapmayı yazılı ve görsel medyada sürdüren Yavuz, yıkım politikalarıyla tarımdan hayvancılığa, kültürden mimariye kırsal yaşamın dönüşümünü ele alan araştırma yazılarıyla tanınıyor. Ziraat Mühendisleri Odası Basın Ödülü, Çağdaş Gazeteciler Derneği Belgesel ödülü, Türkiye Ziraatçılar Derneği Tarım ödülü, Kubaba Derneği kültür hizmeti ödülü'nün yanı sıra Türkiye Ormancılar Derneği gibi çeşitli meslek odası, kurum ve kuruluşlar tarafından ödüle layık görülen Gazeteci Yusuf Yavuz, Likya'dan Teke yöresine uzanan coğrafyadaki su kültürüne ilişkin uluslararası bir sanat projesinin de danışmanlığını ve metin yazarlığını üstleniyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.