Mumcu, İstanbul’a gelişinde, Atatürk Havalimanı’nda basın mensuplarına açıklamalarda bulunarak, sorularını yanıtladı.
Uçakta, Hükümet Sözcüsü Çemil Çiçek ile yan yana koltuklarda seyahat ettiklerini belirten Mumcu, Çiçek’e, daha önce kendisinden dinlediği bir fıkrayı anlattığını söyledi.
Basın mensuplarından, Hükümetin durumuna ilişkin olarak nitelendirdiği fıkrayı Cemil Çiçek’ten anlatmasını rica etmelerini isteyen Mumcu, “O fıkra, Türkiye’nin durumunu en iyi şekilde anlatacaktır. Söylemek istediğim, durumumuzun gülünç olduğu ya da durumdan mizah çıkarmak değil. Ama bazen halkımızın sözleri, anlatıları, fıkraları, hakikati bizden daha iyi anlatır” diye konuştu.
Basın mensuplarının, fıkrayı kendisinin anlatması yönündeki ısrarları üzerine Mumcu, “Kendi ağzından daha güzel olacaktır. Çünkü bugün Hükümet adına konuşma yaparken ki durumu, hikayenin kahramanının durumuyla aşağı yukarı aynıdır” dedi.
Milleti kamplaşma oyununa alet etmeye hiç kimsenin kalkışmaması gerektiğini belirten Mumcu, dünden bugüne yaşanılanların önümüzdeki sürece ilişkin çok daha dikkati, soğukkanlı ve sağduyulu olmanın, ülke ve millete karşı bir borç olduğunu herkese bir kez daha gösterdiğini söyledi. Mumcu, “Gün, iktidar muhalefet rollerinin arkasında saklanmak günü değildir. Gün, demokrasiyi yiğitçe müdafaa etme günüdür” dedi.
Bu duruşu önce Hükümetin göstermesini beklediklerini, ancak Hükümetin tutumunu buradan çok uzak gördüklerini belirten Mumcu, “Söz gelimi kendileri Anayasa Mahkemesi’nin CHP’nin başvurusunu değerlendirmesi konusunda bekleme kararı almışlardır. Bu, Türk demokrasisine, Türk demokrasi tarihine haksızlıktır. Bir suikasttır” diye konuştu.
ŞOFÖR UYKULU, MUAVİN SARHOŞ
Meselenin, otobüsü sağ salim götürmek olduğunu ifade eden Mumcu, “Yolcuların başına bir hal getirmeden varacağı yere götürmektir. Ama gördüğüm kadarıyla şoför uykulu, muavin sarhoştur. Onun için biz bir kez daha hem şoförü, hem muavini, hem yolcuları uyandırmaya çalışıyoruz. İnşallah başarılı oluruz” şeklinde konuştu.
Mumcu, “Genelkurmay Başkanlığı’nın açıklamasından sonra bugün farklı bir Türkiye mi var? Bunun için çözüm nedir? Erken seçim daha mı elzem oldu?” sorusu üzerine de erken seçimin yegane yol olduğunu ve artık erken seçim demenin zamanının geçtiğini söyledi.
Erkan Mumcu, “Artık zaruri, zorunlu seçimdir bu. Erken seçim lafı düne kadar bir şey ifade ediyordu, bir değeri vardı. Bu saatten sonra seçimin adı erken seçim olmaz, zorunlu seçim olur. Bu saatten sonra Türkiye’yi seçime götürmek bir başarı olarak kabul edilecektir” diye konuştu.
