İnternette yaygın olarak dolaşan, bu haber ile ilgili olarak, belirtilen televizyon programını izlemedim. Basın da bu konu da yer alan haberleri, ya da bu haberlerle ilgili, açıklama ve tekzip olup olmadığını da bilmiyorum.
Bir parti temsilcisi, milletvekili ve eski Bakan, bir başka televizyon kanalın da programa katıldığın da, sunucunun gögüs dekoltesinin çok açık olduğunu belirterek, açık eleştirilerde bulunmuş. Bu programdan sonra da, belirtilen gögüs dekoltesi acık, program sunucusu işten çıkarılmış.
Bu haberleri, Türk olmayanlarla, Viyana da konuştuğumuz da, gülümseyerek şaka yaptığımı ve böyle bir şey olamıyacağını söylüyorlar.
Biz bu olayı ve kişileri ayrı tutarak, çalışma ilişkileri açısından, böyle bir sonuçla noktalanabilen olayı, masaya yatırarak kısaca değerlendirmeğe çalışalım.
Bir televizyon işvereni ya da vekili, dekoltesi açık ekrana çıktı diye yapılan bir eleştiri sonrasında, işçiyi hemen işten çıkarabilir mi?
İşçi ve işveren ilişkisin de, iki taraf vardır. İşçi ve işveren. Ancak bu ilişki çerçevesin de işyeri ile ilgili olmayan, üçüncü kişilerin konumlarını da, bazen dikkate almak gerekir.
Örneğin, işçinin, işyerinde üretilen bir malı alan üçüncü kişiye, malı kötülemesi, onunla tartışması ya da malı satarken doğru bilgilendirmemesi gibi bir nedenle, üçüncü kişi, işçiyi işverenine şikayet edebilir. İşveren de, bu üçüncü kişinin verdiği bilgilere dayalı olarak, işçinin savunmasını alıp, değerlendirme sonrası, fesih işlemi yapabilir.
İşçinin yaptığı iş ile ilgili olarak, işyeri, üretimi, ya da satılan malı alan bir kişi olmadan, işyeri ile ilgili illiyet bağı bile bulunmadan, bir işçi ile ilgili açıklama yapan, üçüncü kişinin bu açıklamasına dayalı, işverence yapılan fesih işlemi, geçekçi, gerekli ve haklı olamaz.
İşçinin iş sözleşmesinde nasıl bir kıyafet giyeceği, açık olarak belirtilmemişse, işçinin iş sürecinde giydiği kıyafetlere, işverence öneri, uyarı ve değişiklik yapması istenmemişse, üçüncü bir kişinin değerlendirmesine dayalı fesih işlemi de yapılamaz.
Bazı işler vardır ki, o işlerin özelliğine göre giyinmek gerekir. Sahneye şarkı söylemeğe çıkan bir sanatçı, kıyafetinde özensiz ise, seyirciler de onu yuhalıyorsa, işverenin uyarıları sonrası, fesih işlemi yapılması olağandır.
Temizlikçi kıyafeti ile lokanta da servis görevi yapılması da, üçüncü kişileri rahatsız edebilir ve o lokanta müşteri kaybedebilir.
Televizyon ekranları da, özenli olunması gereken bir iş dalıdıdır. Makyaj, kıyafet, diksiyon bir çok unsurun bir araya gelmesi gerekir. O yüzden, ekrana çıkanlar, makyajlarına, saç şekline, giyimine dikkat etmek zorundadırlar.
Programa çıkana kadar, yöneticiden, yapımcıdan, program sorumlusuna varıncaya kadar bir dizi denetimden sonra, ekran karşısın da yer alınır.
Bu yazıyı daha bir çok gerekçelerle uzatabiliriz. Ancak ekrana çıkan bir sunucunun, kıyafeti ile ilgili, üçüncü bir kişi açıklama yaptı diye, o sunucunun hemen işten çıkarılması diye bir olay, dünya da ve günümüzde pek rastlanılan bir olay değildir.
Ama bu olay olmuş mu, olabilir mi, pastırma yazını yaşayan günlük, güneşlik bir Viyana günün de, biz de böyle bir yazı yazma gereği duyabilirmiyiz.
Neyse, biz rüya gördük diyelim ve kendimiz dışarı atalım.
____________________
Viyana. 8 Ekim 2013. Salı [email protected]
