Herkes tasarrufla tanışmak zorunda

Nur içinde yatsın babaannem “akarsuda bile abdest alsanız, suyu idareli kullanacaksınız” derdi.
Odadan çıkarken lambayı kapatmamızı öğütler, ekmeği, yemeği çöpe atmanın evin bereketini kaçırdığını söylerdi.
Bir yemeğe ağız burun kıvırdığımızda “Allah’ın verdiği nimete nankörlük olmaz, onu bulamayanlar var” der, bizde sesimizi keserdik. O zamanlar “yaşlı kafası işte” diyerek bıyık altından güldüğümüz bu sözler “21. Yüzyılın manifestosu” olarak adlandırılabilecek duruma geldi. Zira Birleşmiş Milletler Çevre Programı bu yıl Dünya Çevre Günü’nün temasını “Düşünmek, yemek ve tasarruf etmek” olarak belirlemiş.
Amaç gıda israfını önlemek, kaynakları idareli kullanmak…
İsabetli bir tema olmuş. Tarım alanları, iklim değişikliği ve bilinçsiz yapılaşma nedeniyle gitgide azalırken, insanoğlu doğal kaynakların bitimsiz olduğu yanılgısına düşmüş vaziyette.
Parasını ödediği için çeşmeden akan suyu kendinin sanan, yine “parasıyla değil mi” diyerek elektrik kullanımında sınır tanımayan kişilerin, bu yılın temasından feyz alarak bilinçlenmesini umarak bazı verileri paylaşalım;
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Organizasyonu verilerine göre her yıl 1.3 milyar ton yemek atılıyor. Yine verilere göre dünyada her 7 kişiden 1’i açlık çekiyor, 5 yaşın altındaki çocukların 20 binden çoğu açlıktan ölüyor.
Akdeniz’deki 5 yıldızlı otellerde yapılan bir araştırma, yemek israfının boyutlarını ortaya koyuyor. Açık büfe çalışan tesislerde her gün üç tabak yemekten biri çöpe gidiyor. İsrafı önlemek için çalışma başlatan sektör temsilcileri ise israfın önlenmesi halinde günde 14 bin kişinin doyurulabileceğini belirtiyor.
“Ekmek israf etme” adlı bir siteye göre de, Türkiye’de bir yılda 2.1 milyar ekmek çöpe atılıyor. Bu israfın parasal değeri 1 buçuk milyar lira ve bu parayla 80 hastane, 500 okul inşa edilebileceği söyleniyor.
Ekmeğin, insan gıdası olarak kullanılmayıp hayvanlara verilmesini de “israf” olarak kabul eden bu sitede 1 kg’lık ekmeğin bedeli ile 4 kg kesif yem alınabildiğini hatırlatıyor.
Bayat ekmeklerin yanında küflenmiş ekmeklerin de toplama kutularına atılması hem de toplanan bayat ekmeklerin toplama kutusunda zamanla küflenmesinin kuvvetle muhtemel olduğu hatırlatılırken, toplanan küflü ekmeklerin hayvanlar tarafından tüketilmesinin, hayvan sağlığı bakımından risk teşkil ettiğine vurgu yapılıyor.
***
İslam dini de israfı yasaklıyor. Yüce Allah, A’râf Suresi 7/31’de, “Yiyiniz içiniz; fakat israf etmeyiniz! Çünkü Allah isrâf edenleri sevmez” derken, 17. Sure (İsrâ Suresi), 26. Ayette
“Akrabaya, yoksula ve yolda kalmış yolcuya haklarını ver, fakat saçıp savurma”, 17. Sure (İsrâ Suresi), 27. Ayet “Çünkü saçıp savuranlar şeytanların kardeşleridir. Şeytan ise Rabbine karşı çok nankörlük etmiştir”, 17. Sure (İsrâ Suresi), 29. Ayette de, Eli sıkı olma, büsbütün eli açık da olma. Sonra kınanır ve çaresiz kalırsın” diyor.
Görüldüğü gibi israf, haksız ve yersiz bir yok ediş. Yiyecek israfında başka kişilerin hakkını yerken, enerji israfında gelecek nesillerin hakkına tecavüz ediyoruz. Şunu yinelemekte yarar var. Hiçbir kaynak sınırsız değil, parasını ödediğimiz hiçbir kaynağı şuursuzca harcama hakkına lüksüne sahip değiliz. Ki herkes istese de istemese de tasarrufla tanışmak zorunda…

1621090cookie-checkHerkes tasarrufla tanışmak zorunda

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.