Kıbrıs’ın Rum Kesimi’nde yayınlanan Fileleftheros ve diğer gazetelere göre Londra’da bulunan Hristofyas, Harringay bölgesinde bulunan “Kıbrıs Toplum Merkezi”nin 30. kuruluş yıldönümü nedeniyle düzenlenen etkinlikte yaptığı konuşmada, Ankara’da Kıbrıs konusunda “net bir çelişki” bulunduğunu; Türk yetkililerin, BM himayesindeki çözüm sürecinden yana oldukları şeklinde açıklamalar yapmalarına ve bu açıklamalarla uluslararası toplumun kaygısını gidermeyi başarmalarına karşın, Kıbrıs’ta iki eşit devlet arasında siyasi konfederasyon tezini ileriye götürmek için çalıştıklarını savundu.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve diğer Türk yetkililerin, “Kıbrıs Cumhuriyetine tehdit savurduğunu” ileri süren Hristofyas, bu tür davranışların, Türkiye’nin çözüm istediği şeklindeki açıklamalarından çok uzak olduğunu, aynı zamanda çelişkili ve zararlı olduğunu kaydetti.
Hristofyas, “Türkiye’nin AB üyesi bir ülkeyi yasa dışı işgalinin, bu ülkenin AB arzularıyla ve tam üyelik hedefiyle bağdaşmadığını anlaması gerektiğini” de savundu.
Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın, BM’nin çalışma temelinden bahsettiğini ifade eden Hristofyas, BM’nin çalışma temelinin, Kıbrıs sorununun çözüm çerçevesini ve temelini belirleyen, ayrıca çözümün yabancı orduların çekilmesini öngören BM’nin kararları olduğunu kaydetti.
Bu arada Haravgi’ye göre Hristofyas etkinlikteki konuşmasında, doğrudan müzakereler sürecine değinerek, bugüne kadar sağlanan ilerlemeden daha çok ilerleme beklediklerini, bir takım temel konularda iki taraf arasında önemli farklılıklar bulunduğunu söyledi. Bunlara rağmen cesaretlerinin kırılmayacağını ve çözüm için gerekli çabayı ortaya koymaya devam edeceklerini ifade eden Hristofyas, arzu edilen sonucun elde edilmesine değin gerekli sabrı ve iyi niyeti ortaya koyacaklarını kaydetti.
“İstisnasız tüm Kıbrıslıların iyiliği için mücadele etmeye yüzde yüz bağlı olduğunu” söyleyen Hristofyas, Kıbrıs’ta barış, refah ve dostluğun hakim olması gerektiğini belirtti.
“Ülkemizin barbar bölünmüşlüğüne izin vermek, gerçekten halkımız ve ülkemiz için yıkıcı olan nihai taksimin kesin reçetesi anlamına gelir” diyen Hristofyas, görevi devraldığı ilk günden itibaren “başkan” olarak bu bölünmüşlüğün sonlandırılmasına ve Kıbrıs’ın barışçıl olarak yeniden birleşmesine yönelik adımlar attığını dile getirdi.
Hristofyas, bu adımların; Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile Kıbrıs müzakere sürecine ilişkin diyaloğun başlamasıyla ilgili önkoşulların yaratılması olduğunu da ifade etti.
Oluşturulacak “birleşik federal Kıbrıs Cumhuriyeti”nin bölünmez egemenlik, tek uluslararası kimlik ve tek vatandaşlığa sahip tek bir devlet olacağını savunan Hristofyas, çözümün; “işgal” ordularının çekilmesine yol açması, “yasadışı kolonizasyonu” sonlandırması, kurumları, ekonomiyi ve toplumu yeniden birleştirmesi, insan haklarını ve temel özgürlükleri iade etmesi gerektiğini kaydetti.
