Bilgi Üniversitesi’nde düzenlenen basın toplantısında, Venedik Bienali’nin Türkiye pavyonu küratörü olan Beral Madra, Hüseyin Çağlayanın eserlerinin, Venedik’te büyük kanal üzerindeki Levi Vakfı binasında yer alacak olan Türkiye pavyonunda kimlik, mekan, genetik, biyoloji ve antropoloji bilgilerinden yararlanarak ürettiği disiplinlerarası bir yapıtının sergileneceğini belirtti.
Hüseyin Çağlayan’da “Olmayan Varolan” adını verdiği bir iş yapacağını belirtti. Farklı disiplinleri biraraya getirerek gerçekleştireceğini söylediği video yerleştirmesinde, belirli coğrafyalardan gelen insanların, yeni mekanlara nasıl adapte olduğunu sorgulamak amacıyla, 10 farklı kişinin giysilerinden alınan DNA örneklerinin, bilgisayar programına yüklenerek üç boyutlu sanal bir figür yaratılacak. Çalışmasında coğrafi çevre ve DNA yapısı arasındaki ilişkiyi sorgulayan Çağlayan, bu ilişkinin toplumsal yapılar içindeki değerlendirmelerini içeren karmaşık süreci görselleştiriyor.
Yaratılacak olan bu figürün şehrin gürültülerine göre hareket edeceğini ve şekil değiştireceğini dile getiren Çağlayan, “Bu projenin amacını, formla ses arasındaki ilişkiyi irdelemek, gözle görülen ve bilim arasındaki uyumu ve çelişkiyi göstermek” olarak açıkladı.
Maria de Corral ve Rosa Martinez’in küratörlüğünü yaptığı bu yılki Bienale 70 farklı ulustan 90’ı aşkın sanatçı katılcak. Türkiye geçtiğimiz yıllarda, pavyonunda grup sergileriyle katıldığı Bienale ilk defa uluslararası üne sahip tek bir sanatçıyla katılıyor.
