Hollanda’da, koalisyon hükümetinde Türk ve Fas kökenli iki bakanın yer almasıyla, aşırı sağcı bir partinin başlattığı “ülkeye sadakat ve çifte pasaport tartışması” devam ederken, ordu ve polis, bu tartışmaların, yabancı kökenli çalışanlara ve kendilerinin personel politikasına zarar verdiğini bildirdi.
Ordu içinde örgütlü askeri sendika ACOM, çifte pasaport üzerine başlatılan tartışmaları çok şanssız bir gelişme olarak değerlendirdiklerini, özellikle Müslüman kökenli askeri personel arasında bu tartışmaların büyük rahatsızlık yarattığını açıkladı.
Sendika Başkanı Jan Kleian, çifte pasaport sahibi olmakla ülkeye sadakat arasında ilişki kurulmasının büyük yanlış olduğunu, yabancı kökenli askerler hakkında çifte pasaport gerekçesiyle kuşkular yaratılmaya çalışıldığını anlattı.
Afganistan’daki Uruzgan’da görev yapan askerler arasında çifte pasaport sahibi yabancı kökenliler de bulunduğunu anımsatan sendika başkanı, bu personelin sadakati konusunda en küçük bir kuşku bulunmadığını belirtti ve askerlerin bu tartışmalardan duygusal anlamda yara aldığını kaydetti.
Sendika başkanına göre, Hollanda ordusunun üst kademesinde de çifte pasaport taşıyan İslam kökenli yabancıların sadakati kesinlikle tartışma konusu olarak görülmüyor ve bu personelden büyük memnuniyet duyuluyor.
Hollanda ordusunda 3000 dolayında yabancı kökenli asker bulunuyor. Bu askerlerin yaklaşık 120’si, Afganistan’ın Uruzgan bölgesinde NATO’ya bağlı görev yapan Hollandalı birlik içinde yer alıyor.
POLİS DE KARŞI
Polis teşkilatı da çifte pasaport tartışmalarıyla dikkatlerin sadakat konusuna çekilmesinin büyük yanlış olduğunu ve bu tartışmaların yabancı kökenli polisler arasında büyük üzüntü yarattığını bildirdi.
Emniyet müdürlerinin hafta sonunda yaptığı toplantıdan sonra açıklama yapan üst düzey polis görevlilerinden Başkomiser Bert Poelert, ülkeye sadakat konusunun doğrudan pasaporta bağlanmasının emniyet teşkilatı içindeki yabancı kökenli personeli derinden yaraladığını söyledi. Başkomiser Poelert, bu kişilerin kendi değerlerini sorgulamakla baş başa bırakıldıklarını, oysa polis teşkilatının böyle bir sorunu bulunmadığını ve yabancı kökenli personelinden de hiçbir kuşku duymadığını vurguladı.
Yabancı kökenlileri teşkilata çekmeye çalışırken, ortaya atılan bu tartışmaların personel politikası çalışmalarına da zarar verdiğini belirten Başkomiser Bert Poelert, toplumdaki genel yabancı kökenli nüfus dağılımının, polis teşkilatı içine yansıtılabilmesinin büyük önem taşıdığını kaydetti.
Hollanda’da 22 Kasım seçimlerinden sonra oluşturulan yeni üçlü koalisyon hükümetinde, Nebahat Albayrak’ın yabancılar ve göç politikasından, Fas kökenli Ahmed Abutaleb’in de istihdamdan sorumlu devlet sekreterliklerine getirilmesine, aşırı sağcı Özgürlük Partisi (PVV) karşı çıkmış ve bu kişilerin çifte pasaport taşıdıklarını öne sürerek, ülkeye sadakat konusunda kuşkuları bulunduğunu savunmuştu.
Bu parti, bu iki üye hakkında yeni hükümetin programını meclise sunduğu gün güvensizlik önergesi de vermiş, ancak önerge büyük çoğunlukla reddedilmişti. Partinin ortaya attığı sadakat tartışması, çifte pasaport konusunun da gündeme taşınmasına neden olmuş ve uzun vadede bu hakkın tamamen kaldırılması için de görüşler ortaya atılmıştı.
FOTOĞRAF: Hollandalı asker
