Londra’da bir toplum olarak ortak bir kültür yarattık. Bu kültürümüz kendine özgü… Tıpkı aşure gibi… Her evde pişen aşurenin tadı farklı olur. Londra’daki aşurenin de tadı, rengi hatta içeriği Türkiye, Kıbrıs ve diğer ülkelerdeki toplumlardan çok farklı.
Bunları neden yazıyorum? Geçen pazar akşamı yapılan Açık Gazete Gecesi bu toplum aşuresinin büyük ölçüde yansımasıydı. Geceye katılanlar eğlenirken Açık Gazete’ye destek de oldular. Sağolsunlar…
Bence yerel sanatçılar bu aşurenin inciri… Kemal Külahçı, Sedat Sarıcı ve sevgili kızı Ezo ile Cahit Baylav çaldı… İçimizden çıkan ve gelecekte dalında çok iyi bir yerlere gelmesini beklediğim sevgili Çiğdem Aslan da o güzel sesiyle renk kattı…
Cahit Baylav’dan bir süredir Türk Sanat Musikisi, Sedat Sarıcı’dan da gitar kursları alıyorum. Kurslar çok neşeli geçiyor doğrusu. Bana göre en neşeli kurs, müzik kursu… Hem öğreniyorsun hem eğleniyorsun… Geceye “renk katmak” adına ben de iki şarkı söyledim. Bardakta söylemek ile mikrofonda söylemek farklıymış doğrusu… Konuklar bir daha beni dinler mi bilmiyorum ama ben mikrofonda zor söylerim…
Neyse dostlar… Bizim toplum aşuresinde basın da fasulye sayılabilir belki. Açık Gazete editörü olarak kendimizi fasulyeden bir nimet saydığımızı da söyleyebilirim. Dev holding gazetelerinin çemberi dışında kalmak, sermaye, tarikat ve siyaset dışında tamamen “bağımsız” bir duruş sergilemek zor zanaat doğrusu… Bu bağımsızlığın diyeti ise ağır… Yaşayabilmek için kendinize tek seçenek bırakıyorsunuz. Yalnızca okurlarla içiçe olmanız ve onların desteğini kazanmanız. İşte bizim yer aldığımız kulvar ve başarmak istediğimiz zorluk bu… Bu bizim seçeneğimiz ve bu seçimden dolayı da huzurluyuz… Eyvallahsız yaşamak her gazeteciye nasip olmuyor. Bunun da keyfini çıkarıyoruz.
Açık Gazete Gecesi bu desteğin teyit edildiği bir gece oldu. Gazeteci meslektaşlarımız haber ve duyurularımıza sayfa ayırdılar. Sanatçılarımız, üstelik sanatçı arkadaşlarını da yanlarına katarak dayanışma için sahneye çıktılar. Çok farklı düşüncelerde, fakat ortak paydaları “iyi demokrat” olmak olan konuklarımız da Solchê’nin büyük salonunu doldurdu… Taaa Cambridge’den geceye gelen İngiliz dostlarımız vardı. Bazı okur ve arkadaşlarımız hasta yatağından kalkıp geldiler. Gelemeyen bazıları da mesaj gönderme inceliğinde bulundular.
Gecede yılsonu geleneğine uygun olarak çekiliş de yaptık. Çekiliş ikramiyesi olarak Pegasus Londra-İstanbul gidiş geliş bileti, Solchê Restoran iki kişilik yemek ve şarap, Roneford Catering tencere, Quality Life Clinic de varis tedavi seansı sunarak Açık Gazete’ye destek oldular…
Açık Gazete Gecesi’ne destek olan herkese çok teşekkür ediyorum. Moral verdiniz. Yalnız olmadığımızı gösterdiniz.
Yazı İşleri Müdürümüz Birsen Altıner de İstanbul’daki okur, yazar ve arkadaşlarımızı biraraya getirecek bir gece organize ediyor. 29 Aralık saat 19’dan sonra Türkocagi Cad. No1/a Cagaloglu’ndaki Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Lokali’nde biraraya geleceğiz…
Bu ara çok sık dillendirdiğim bir sloganla “iyi haftalar” demek istiyorum… Şikayet yok yola devam…