DAY MER, 31’inci Kültür ve Sanat Festivali’nin “online” yapılacağını duyurdu. Festivallerin pek çok amacı var; toplumun asimile yerine doğru entegrasyona katkı sunmak, Türkiye ve Kıbrıs kültürünü yaşatmak, düzenleyici derneğe farkındalık yaratmak gibi… Bir diğer katkısı da festivallerde açılan tezgahlarda etnik ekonomiye tanıtım şansı sunmak sayılır.
Toplumda ilk festival bir zamanlar Londra’da etkin olan İşçi Birliği (İşçinin Sesi) tarafından 1984’de “Dostluk Festivali’84” adıyla düzenlenmiş. Festival olur da davul zurna olmaz mı? Bu ilkinde de davul zurna hatta yağlı güreş bile varmış. DAY MER festivalinin ilklerden farklı olarak kültürler arasındaki emekten yana birlik ve dayanışmaya evrildiğini söyleyebiliriz.
DAY MER’in FaceBook sayfasından izlenebilecek 18 Haziran’da resepsiyonla başlayan 1’inci festival programı da oldukca zengin. 20 Haziran saat 20.00’de fotoğraf sergisi, 22, 26 Haziran ve 1 Temmuz 20.00’de tiyatro, 27 Haziran 16.00’da Çocuk Şenliği, 29 Haziran 20’de “Irkçılığa karşı mücadele” başlıklı panel, 3 Temmuz 20’de Gençlik Şenliği, 4 Temmuz 20.00’de “Salgın ve Kapitalizm” başlıklı panel gerçekleşecek ve 5 Temmuz saat 14’de de başlaycak geleneksel Park Şenliği ile son erecek.
Sanırım GİK DER Kültür Sanat Festivali ve Alevi Festivali de “online” yapılacak. Her yaz “ortak” festival sancısı yaşayan Kıbrıslı toplum da bu yıl, bu stresten muaf olacak. Turkish Cypriot Trust UK (TCT) ve Kıbrıs Türk Dernekleri Konseyi’nden henüz açıklama gelmese de onlar da Temmuz’da ayrı “online” festival yapacaklar gibi…
***
Toplumun sevilen ismi ressam Kağan Güner, doğum günü olan 16 Haziran’da dostlarınca “online” olarak anıldı. 2011’de 48 yaşındayken yaşamını yitiren sevgili Kağan Güner iyi bir baba, uluslararası bir sanatçı olarak yaşadığı Londra’da Türkçe konuşan toplumun gelişmesi, bilinçlenmesi ve kendi kültürüyle var olmasında yadsınamaz katkıları olmuştu.
Protesto eylemlerinin tanınmış siması olan Güner, İngiltere’de “Göçmen sanatçı” kavramına karşı çıkarak, bir alt sanat dalı yaratılarak farklı kültür kökenli sanatçıların küçümsenmeye çalışıldığını öne sürmüştü… Hasta olmasına karşın 2011’de Kars’a giderek dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan’ın “ucube” dediği “İnsanlık Anıtı”nın yıkılmasını önlemeye çalışan sanatçı eylemine katılan Güner, Türkçe gazetelerdeki sauna reklamı karşıtı kampanyalara kadar pek çok toplumsal eylemin aktif katılımcısı ya da örgütleyicisiydi. Güner’i hasretle anıyorum…
***
Salgın günlerinde Birleşik Krallık ve Türkiye’deki iktidarların yanlış stratejileri vaka ve ölüm sayısını artırdı, haliyle salgın süresini de uzatmış oldu. Bu süreçte zorunlu olmadıkca dışarı çıkmayanlardanım. Haliyle “online” sosyalleşmeyle soluk alır olduk. Türkiye’nin farklı şehirlerinde yaşayan 5 cocukluk arkadaşı her cumartesi 21’de “online meyhane”de bir araya geliyoruz. Meyhanemiz “online” olsa da ekranda kadeh tokuşturuyoruz, muhabbete zenginlik katmak için birbirimizle yarışıyoruz. Birimiz şiir okurken, diğerimiz ud çalıyor. Belki de en güzel yanı çocukluk anılarımızı unutulmaktan kurtarmamız sayılır. Son iki haftadır da bizim meyhane ortak bir arkadaşı konuk olarak davet ediyor.
Salgın bitecek ama bizim meyhane sürecek gibi çünkü her birimiz cumartesiyi iple çeker olduk. Yıllar sonra “Baki kalan bu ‘netteki’ bir hoş sada imiş” diyeceğiz galiba…