İşte Erdoğan’ın 300 odalı yazlık sarayı!

YUSUF YAVUZ / AÇIK GAZETE – Özal’ın mütevazı 4 oda, bir salon yazlık konutu yıkıldı, Erdoğan ailesine 300 kişiyi aynı anda ağırlayacak, 400 personelin barınacağı görkemli bir yazlık saray inşa ediliyor…
 
8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın dinlence yeri olarak kullandığı Marmaris Okluk Koyun’daki 4 oda, 1 salondan oluşan 230 metrekarelik Cumhurbaşkanlığı konutu yıkılarak yerine görkemli bir yazlık saray yapılıyor. Doğal sit alanı ve ÖÇK Bölgesi olarak koruma altında bulunan bölgede yer alan koyda inşasına başlanan yazlık sarayda 300 kişi aynı anda konaklayabilecek. Üç hilal şeklinde bir kumsalı da içeren proje için mega ve süper yatların yanaşabileceği iki iskele ve deniz içinde sabit bungalovların inşa edilebilmesi için yaklaşık 11 dekarlık deniz alanı doldurulacak. Muğla Çevre Platformu üyeleriyle birlikte Meclis’te basın toplantısı düzenleyen CHP Muğla Milletvekili Akın Üstündağ, “Yazlığın yapımı yasal değil. Koy balıkçılığa bile kapalı. Hukuk dışı mevzuata aykırı yazlık sarayı durdurun. Bu bölgeye uygun olmayan yazlık kaçak sarayın yapılmasına engel olacağız” diye konuştu.
 
ÖZAL’IN YAZLIĞI YIKILDI, ERDOĞAN’A YAZLIK SARAY YAPILIYOR
8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın, alışılmış devlet adamı görüntülerinin dışında, şortlu ve bornozlu fotoğraflarıyla hafızalara kazınan Marmaris’teki Okluk Koyu, bundan böyle iskelelerinde lüks yatların demirlediği görkemli bir yazlık saraya ev sahipliği yapacak. Cumhurbaşkanlığı için için inşa edilen 4 oda, 1 salondan oluşan ve toplam 230 metrekarelik yazlık konut yıkıldı, yerine ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve misafirlerini ağırlayacak olan görkemli bir yazlık saray inşa ediliyor.
 
MUÇEP VE CHP’Lİ ÜSTÜNDAĞ MECLİSTE GÜNDEME GETİRDİ
‘Yazlık Saray’ ifadesinin sahibi ise CHP Muğla Milletvekili Akın Üstündağ. Muğla Çevre Platformu (MUÇEP)üyeleriyle birlikte önceki gün TBMM’de bir basın toplantısı düzenleyen CHP’li Üstündağ, seçim bölgesinde yapılması planlanan yıkım projeleri ve bunların neden olacağı tahribatlara ilişkin endişeleri basın mensuplarıyla paylaştı.
 
TARİH, DOĞA VE TARIM TERMİK SANTRAL TEHDİDİ ALTINDA
Muğla’nın Yatağan ve Milas ilçelerinde bulunan mevcut termik santrallerin özelleştirildiğini ancak iki ilçede de yeni termik santrallerin inşa edilmesinin gündemde olduğunu vurgulayan Üstündağ, antik kentlerin, ormanlık alanların ve zeytinliklerin tehdit altında olduğuna dikkati çekerek, Yatağan ve Milas’taki termik santral projelerinden derhal vazgeçilmesini istedi ve ekledi: “Hiç bir şey insan yaşamından daha kıymetli değildir.”
 
ERDOĞAN’A ‘300 ODALI YAZLIĞI NE YAPACAKSIN?’ SORUSU
Basın toplantısında Marmaris’te Cumhurbaşkanlığı tarafından ikinci bir kaçak sarayın yapımına başlandığını dile getiren Üstündağ, uzaydan bile göründüğünü belirttiği yazlığın inşa edildiği alanın imara açık olmadığını öne sürerek, “400 çalışanı olacağı belirlenen bir yazlık. Denize dolgu yapılarak  bu kaçak sarayın önüne, iskeleye yatların demirlemesi  planlanıyor. Soruyorum: 300 odalı yazlığı ne yapacaksın? Sen bu sarayda bütün sülaleni mi tatil yaptıracaksın yoksa çoluk çocuğu çok olan Katar prenslerine mi tatil yaptıracaksın? Mega yatlar kimin için yapılıyor? Katar’ın zengin Arap şeyhlerinin yatları mı demirleyecek buraya?” diye konuştu.
 
‘ALAN SİT OLMAKTAN ÇIKARILMIŞ’
Okluk Koyunun birinci derece SİT  alanı olduğunu da anımsatan Üstündağ, “500 metre mesafede planlama yasak buna rağmen inşaat başlamış yüksek duvarlar örülmeye başlamış. Özellikle  adrese teslim bir plan değişikliği olduğunu gösteren en önemli nokta ise yazlık sarayın olduğu Gökova 1/ 25 bin  planda değişiklik yapılmış ve SİT alanı olmaktan çıkarılmış. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı oluruyla tescil edilmiş durumda. Niye o kadar yer varken özellikle Gökova bölgesi yazlık sarayın olduğu bölge tescil ediliyor. Bu kamuoyundan özellikle kaçırılıyor. Bunun nedeni yazlık sarayın bir an önce yapılmasını sağlamaya yöneliktir” iddiasında bulundu.
 
‘YAZLIK KAÇAK SARAYA ENGEL OLACAĞIZ’
Yasal olmadığını öne sürdüğü yazlık inşaatının çevreye de zararlar verdiğini kaydeden CHP Muğla Milletvekili Akın Üstündağ, “Söz konusu alanda yapılaşma yasa dışıdır. Koy, balıkçılığa dahi kapalı. Biraz ilerisi Akdeniz foklarının yumurtlama alanıdır. Yazlığı çevreleyen yüksek duvarlar uzaydan dahi görülme durumundadır. Buradan sesleniyorum: Hukuk dışı mevzuata aykırı yazlık sarayı durdurun. Doğaya  zarar veren yapılaşmayı ve çevre katliamını durdurun. Bu çevre katliamını engelleyecek her türlü yasal girişimi yapaya kararlıyız. Bu bölgeye uygun olmayan yazlık kaçak sarayın yapılmasına engel olacağız” diye konuştu.
 
YAZLIK SARAYLA İLGİLİ SÜREÇ NASIL İŞLEDİ?
Tam adı ‘Marmaris Cumhurbaşkanlığı Devlet Konukevi Dolgu ve İskele Projesi’ olan yapılaşmayla ilgli ÇED süreci için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 28 Şubat 2017 tarihinde ‘ÇED Nihai’ kararı verildi ve ardından inşaat çalışmalarına başlandı.
 
HAZİNEYE AİT ARAZİ, KASIM 2016’DA TAHSİS EDİLDİ
Projeyle ilgili hazırlanan tanıtım dosyasında 30 milyon TL bedeli olduğu belirtilen Cumhurbaşkanlığı yazlığı için Marmaris’e bağlı Karaca Mahallesi, Küçükokluk mevkiinde mülkiyeti hazineye ait olan 644 parsel numaralı arazi, Kasım 2016’da “Cumhurbaşkanları ve Misafirleri için Dinlenme Yeri Olarak Kullanılmak Üzere” Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği’ne tahsis edildi.
 
CUMHURBAŞKANLIĞI YAZLIĞI BİTTİĞİNDE NASIL OLACAK
Proje tanıtım dosyasının eklerinde yer alan görsellerde ise inşaat tamamlanınca nasıl bir yazlık sarayın ortaya çıkacağı görülüyor. Eski sadeliğinden eser kalmayan Cumhurbaşkanlığı yazlık konutunda, deniz içerisinde lüks bungalovlar, yeme içme ve dinlenme üniteleri yer alıyor.
 
İŞTE ERDOĞAN AİLESİNİN YENİ YAZLIK SARAYININ AYRINTILARI
Toplam 113 bin 443 metrekarelik alanı kapsayacağı belirtilen proje kapsamında, 15 bin 295 metrekarelik alanda mega ve süper yatların yanaşabileceği iki ayrı iskele, plaj ve dolgu yapılması planlanıyor. Hızla devam ettiği belirtilen inşaat çalışmaları kapsamında yaklaşık 11 bin metrekarelik deniz yüzeyi de doldurulacak. Buna göre 3 bin 600 metrelik kumsal oluşturulurken, geri kalan yaklaşık 7 bin metrekarelik deniz yüzeyi ise kum ya da çakıl ile doldurulacak.
 
KIYI YAPILARI İÇİN BETON KULLANILACAK
Projeyle ilgili ÇED raporunda, inşaat sürecine ilişkin şu bilgilere yer veriliyor: “Kıyı yapıları için gerekli olacak usturmaça, babalar ve merdivenleri içerecektir. Kıyı yapılarının genişliği arttırılabilecektir. Proje kapsamında inşa edilecek krişler, kazıklar, platformlar vb. elemanlar betondan üretilecektir. Bu tarz ekipmanlar alan dışında üretilip getirilecektir. Bu elemanların dışında inşaat faaliyetleri sırasında elemanların birbirine sabitlenmesi ve benzeri işlemler için de betona ihtiyaç duyulacaktır. Proje alanı içerisinde beton santrali kurulmayacak olup beton ihtiyacı piyasadan satın alma yolu ile temin edilecektir.
 
İNŞAAT AŞAMASININ 9 AYDA BİTİRİLMESİ PLANLANIYOR
Proje alanında inşaat aşamasında 9 ay, ayda 25 gün, günde 10 saat 1 vardiya olarak üretim faaliyetleri gerçekleştirilecektir. Planlanan plaj içerisinde güneşlenme ve dinlenme amaçlı bungalovlar yer alacaktır. Bungalovların ucunda iskeleler yer alacaktır.
 
ARALIK 2016’DA PLAN DEĞİŞİKLİĞİ YAPILDI
Proje alanı; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıkları Koruma Genel Müdürlüğünün 06.12.2016 tarih ve 12574 sayılı OLUR’u ile onaylanan ve 30.01.2017 tarih ve 1107 sayılı OLUR’u ile kesinleşen Gökova Özel Çevre Koruma Bölgesine ait Çevre Düzeni Planı değişikliği ile, ‘Kamu Hizmet Alanı’, ‘Yat Yanaşma Yeri’ ve ‘Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanları’ kapsamına alınmıştır.
 
ZARAR GÖRECEK CANLILAR DAHA UYGUN ALANLARA GİDECEK
Sucul flora ve fauna türleri açısından bakıldığında, denizde yapılacak dolgu faaliyetleri ile birlikte bir miktar habitat kaybı olması muhtemeldir. Sucul fauna türleri nispeten daha hareketli olduklarından, inşaat sırasında yaşam alanlarını terk edecekler ve daha uygun alanlara gideceklerdir.
2098680cookie-checkİşte Erdoğan’ın 300 odalı yazlık sarayı!
Önceki haberKamuoyu baskısı zeytinlik kıyımını durdurdu!
Sonraki haberKılıçdaroğlu: Bahçeli’nin de adalete ihtiyacı olacak
YUSUF YAVUZ
YUSUF YAVUZ (GAZETECİ-YAZAR) Isparta, Sütçüler'de doğdu. 1990’da edebiyatla ilgilenmeye başladı. Deneme ve inceleme tarzındaki ilk yazıları 1996 yılında 'Atatürkçü Ses' Dergisi’nde yayımlandı. Aynı yıl yerel ölçekte yayın yapan kanallarda 'Dönence' başlıklı radyo ve televizyon programları hazırlayıp sundu. 1999 yılında Antalya'da kurulan Müdafaa-i Hukuk Dergisi’nde yazmaya başladı. 2001’de Gazete Müdafaa-i Hukuk’ta Muhabir-Temsilci olarak görev aldı. Daha sonra adı 'Yeniden Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk' olan dergiyle bağını temsilci-yazar olarak sürdürdü. 2001-2007 yılları arasında Kaş Kitap Şenliğini organize ederek başta çocuklar ve gençler olmak üzere yöre insanının kültür, sanat ve edebiyat çevreleriyle buluşmasını sağladı. 2005 yılında Muğla ve Antalya arasındaki sahil bandında yaşanan yabancılara toprak satışına ilişkin yaptığı araştırmalar önemli etkiler yarattı. Deneme, inceleme, röportaj, düz yazı, haber ve yorumları; Cumhuriyet Akdeniz, Odatv, Yeni Harman, Edebiyat ve Eleştiri, Yolculuk, Evrensel, Atlas, Magma, Aydınlık, Birgün, Açık Gazete gibi dergi ve gazetelerde yayımlandı. Antalya merkezli VTV Televizyonunda, Pelin Gel Ağan'la birlikte 'İki Ağaç İçin' adıyla 16 bölümden oluşan bir program hazırlayıp ve sundu. Kanal V Televizyonunda, Biyomühendis Çağlar İnce ile birlikte, Yörük kültürünü ve tarihsel köklerini ele alan 'Islak Çarıklar' adlı belgesel haber programı hazırlayıp sundu. Araştırma yazılarından bazıları, 'Yer Bize Çimen Verdi' ve 'Darağacına Takılan Düşler' adıyla belgesel filmlere de konu olan Yavuz, şu sıralar 'Islak Çarıklar' adlı bir belgesel haber programı için çalışmalarını sürdürüyor. Ağırlıklı olarak arkeoloji, çevre, kentsel dönüşüm ve tarım konularını ele alan çalışmalar yapmayı yazılı ve görsel medyada sürdüren Yavuz, yıkım politikalarıyla tarımdan hayvancılığa, kültürden mimariye kırsal yaşamın dönüşümünü ele alan araştırma yazılarıyla tanınıyor. Ziraat Mühendisleri Odası Basın Ödülü, Çağdaş Gazeteciler Derneği Belgesel ödülü, Türkiye Ziraatçılar Derneği Tarım ödülü, Kubaba Derneği kültür hizmeti ödülü'nün yanı sıra Türkiye Ormancılar Derneği gibi çeşitli meslek odası, kurum ve kuruluşlar tarafından ödüle layık görülen Gazeteci Yusuf Yavuz, Likya'dan Teke yöresine uzanan coğrafyadaki su kültürüne ilişkin uluslararası bir sanat projesinin de danışmanlığını ve metin yazarlığını üstleniyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.