Kağan Güner Anma Gecesi’nde buluşalım…

Arkadaşım Kağan’ı, geçen Ağustos’ta İstanbul Çekmeköy Mezarlığı’nda uğurlarken aslında bir kader arkadaşımızı da yitirdiğimizi düşündüm.

Kağan neşeli, keyifli, eğlenceli, vefalı, hoşgörülü, yaratıcı ve cesur bir arkadaşımızdı. Kağan’ın yokluğu bizim toplum için gerçek bir kayıp. Politik görüşlerimiz örtüşmese de sevgili Kağan, dinleyen ve “hak verme” erdemliliği gösterebilen birisiydi…

Güneşinin içimizi hiç bir zaman ısıtamadığı bu ülkeye geliş nedenimiz ne olursa olsun aslında hepimiz kader arkadaşı olduk…

Hani bir saksının yerini, şu köşeden diğerine değiştirseniz küser ya… Aslında hepimizin, bir küskün, bir eksik, bir ezik yanı var… Bir türlü adını koyamadığımız, yerini “ha” deyince dolduramadığımız bu yanımız da ortak…

Hepimiz yaşam kavgasının yanına bir de “yabancı” olmanın hüznünü ekledik… Öfke, stres ve kaygılarımızın derinliklerinde yatan o “yaban” halimiz de ortak…

Eğer genç yaşta yakalıyorsa bizi kalp krizi, kanser ya da “durakta erken inme duygusu” onlar da ortak dertlerimizden velhasılı…

Sorun yalnızca biz de mi? Bana göre günahın büyüğü içinde yaşadığımız Britanya halkı ve onun hükümetlerinin.

Akdeniz sıcaklığı ve Anadolu misafir ve yabancı severliğiyle, bu ülkede uzattığımız elin havada kaldığını düşünüyorum. Hani, “Gelmiş geçmiş bütün Britanya hükümetleri de bize el uzatmak şöyle dursun, bizi ötekileştirmek için elinden geleni ardına koymadı” denilebilir…

Sevgili Kağan da bu makus talihimizi değiştirmek için çaba gösteren, toplumun içinden çıkmış bir avuç sanatçı ve aydından birisiydi.

Toplumun kendi renklerini koruyarak, bu renk cümbüşünde yer alması için uğraştı. Onunla bir söyleşimizde, İngiltere’de sanat çevresinin “göçmen sanatı” kavramıyla farklı kültürden gelen sanatçıların “B katagorisi”nde değerlendirmek istediğini belirtip, bu sinsi ayrımcılığa karşı çıkılmasını istemişti.

Londra’dan hemşehrimiz ve kader arkadaşımız sevgili Kağan için 1 Ekim Cumartesi akşamı, saat 18-22 arasında Kuzey Londra’daki (N16) Stoke Newington Church Street üzerindeki St Mary’s Church’de yemekli bir “Anma Gecesi” düzenleniyor. Geceden elde edilecek gelir de sevgili Kağan’ın hastalığı süresindeki hastane masrafları için kullanılacak.

Kağan’a toplum olarak borcumuz çok. “Bu geceye katılınmalı. Kağan’ı birlikte anmalı” derim…

İLGİLİ YAZI: Toplum, Kağan Güner’e vefasını gösterdi

1083380cookie-checkKağan Güner Anma Gecesi’nde buluşalım…
Önceki haber“Kıdem Tazminatı kaldırılamaz” yürüyüşüne çağrı
Sonraki haber“Baska yerdekiler ya da otel odaları” kitapçılarda
FARUK ESKİOĞLU
Faruk Eskioğlu, (1958, Akşehir) gazeteci ve yazar. 1985'ten bu yana yaşadığı Londra'dan Türkiye'deki ulusal medyaya yönelik muhabirlik, temsilcilik yaptı. Londra'da yayınlanan Türkçe toplum gazetelerinde çalıştı ve bazı gazetelerin kuruluşunda yer aldı. Halen sosyolojik değeri olan haber ve araştırmalara ağırlık veren yazar, halen 2004'te kurduğu Açık Gazete'yi (acikgazete.com) yönetiyor ve köşe yazarlığını sürdürüyor.Eskioğlu, 13'üncü yüzyılın sonunda Horasan'dan Akşehir Maruf köyüne yerleşerek tekke kuran Hasan Paşa soyundan geliyor. Hasan Paşa'nın oğlu Şeyh Hacı İbrahim Veli Sultan'ın "Mülk Allahındır" felsefesiyle Anadolu'da bir ilk sayılan kendine adına kurduğu yoksullara yardım vakfı ise halen faaliyettetir.Eskioğlu, ilk ve orta öğrenimini Akşehir'de tamamladıktan sonra 1979’da AİTİA Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksek Okulu’nu bitirdi. 1984’te Gazi Üniversitesi Ekonomi Fakültesi’nde "master" yaptı. THA’da gazeteciliğe başladı. Aralık 1985’te kendi deyimiyle "siyasi sürgün" olarak geldiği Londra’da ilk 2 yıl baba mesleği kasaplık yaptı. İngilizce öğrendikten sonra medya okudu. Uzun yıllar Nokta dergisi İngiltere Temsilciliği, Hürriyet Londra bürosunda habercilik yaptı. Gazeteciliğin yanısıra 1986-98 arasında grafiker tasarımcı olarak çalıştı. Ayrıca pek çok siyasi afiş ve logo tasarladı.1998’de Türkiye’ye döndü. Hürriyet Gazetesi Ekonomi Servisi’nde haberci ve star.com.tr’de ekonomi editörü olarak görev yaptı. “Basında etik ve toplam kalite yönetimi” üzerine araştırmalar yaptı, bu konudaki konferans ve panellere katıldı.Türkiye’deki 2001 ekonomi krizinde Londra’ya dönerek grafiker tasarımcılık ve gazeteciliği sürdürdü. Toplum gazetelerinden Olay’da genel yayın yönetmenliği yaptı. Londra’da ilk Türkçe internet gazetesini çıkardı ve toplum gazetelerine ilk ajans hizmeti sundu. 2004’te dünya haberleri veren acikgazete.com’u kurdu. İki ayrı toplum gazetesini yayına hazırladı. Türkiye’deki bazı tv kanallarına haber geçti, uzun süre Akşam Londra Temsilciliği’ni üstlendi.Londra'da 2004’te "İçimizden Birisi: Vanunu" başlıklı bir kısa film çekti. Londra'daki toplumu anlatması açısından bir ilk sayılan "Aşkolsun! Adı Aşkolsun" başlıklı belgesel romanı 2007’de Türkiye’de yayımlandı. Türkiye'den 150 ve Kıbrıs'tan 100 yıllık İngiltere'ye göçün anlatıldığı 3 ciltlik "Londra'da Bizim'Kiler" başlıklı araştırması 2019 sonunda çıktı. Eskioğlu’nun Su ve Defne (2004) adlı ikiz kızları bulunuyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.