Ancak onu sıra dışı yapan en önemli özelliği başarılı oyunculuğundan ziyade yaşam tarzı ve acıklı hayat hıyakesi. Beyrutta doğup büyüyen ve sırasıyla önce Kanada sonra da Amerikan vatandaşlığına geçen Reeves’in babası uyuşturucu satıcılığından tutuklanmış annesi ise bir striptizciymiş. Zor bir çocukluk geçiren Reeves hayata aktör okuluna giderek bağlanmış.
Başarılı birkaç filmde oynayıp, yakışıklı fiziği sayesinde de bir anda şöhreti yakalayan aktör parlamaya en yakın döneminde Ameikan sineması’nın dev yönetmenlerinden Oliver stone’nun da ilgisini çekmiş. Stone, çekmeye hazırlandığı son filmi Platoon için Reeves’e başrol teklif etmiş ancak o, filmde çok fazla şiddet sahnesi olduğu gerekçesiyle ünlü yönetmeni red etmiş. Hollywood’a sarsıntı yaratan bu red kararını ne menajerları ne de yapımcılar değiştirememiş.
Daha sonra oynadığı filimlerle de çıkışını sürdüren aktör Matrix filmiyle zirveye ulaşmış ancak bir dünya yıldızı olmanın tadını çıkaramamış. Filmi çektiği yıl önce hamile sevgilisi çocuğunu kaybetmiş sonra da bir kaza sonucu kendisi de olmuş. Reeves kısa sürede yaşadığı bu acılarla uğraşırken babası tekrar uyuşturucu satıcılığından tutuklanırken en sevdiği kişi olan kız kardeşi ise lösemi hastalığına yakalanmış.
Bu zorlu hayatla mücadele eden Keanı Reeves’in hayatı da insanların ilgi odağı olmuş. Böylesine başarılı ve servet sahibi olan yıldız oyuncu diğer meslektaşlarının tersine oldukça mütavazı bir hayat sürmeyi tercih etmiş. 2 odalı küçük bir apatman dairesinde yaşayan oyuncu orta sınıf altı Amerikalıların kullandığı ucuz bir arabaya sahip olmasına rağmen genellikle seyahat için metroyu kullanıyor. Pahalı lüks restorantlar yerine lokal mekanlarda yemeyi ve yol işçilerinin müdavimi olduğu kafelere gitmeyi tercih ediyor.
Hollywood partilerinde ve açılışlarda asla göremeyeceğiniz Reeves mal varlığının büyük bir kısmını da adını gizli tuttuğu derneklere bağışlamış. Bu derneklerden tek bilinen ise kanserle savaş derneği. Gelirinin %70’i de her yıl bu yardım derneklerine gidiyor.
Yaşadığı acılı hayattan mı, yardım severliğinden mi, mütavazılığnden mi yoksa oyunculuğundan mı bilinmez Keanu Reeves ile hayranları arasında çok sıkı bir bağ olduğu açık. Bunun en son örneği de parkta çekilen bir fotoğrafında depresyondaymış gibi görünmesinden dolayı hayranlarının onun için oldukça endişelenmiş olması.
Hatta bazı ınternet siteleri ve gazeteler onun intihar edebileceğini bile ima edince hem aktör hem de menajeri açıklama yapmak zorunda kaldı. Reeves kendini tamamen iyi hissettiğini ve yeni bir proje üzerinde çalıştığını anlatırken parkdaki fotoğrafta da sadece üzümlü çörek yediğini belirtti. Gazetecilerin peki neden hep mutsuz gözüküyorsunuz sorusuna ise “ Siz yaşamak için mutlu olmak zorundasınız ama ben değilim” yanıtını verdi.
