‘Kim cennetlik’ tartışmaları

5 mart günü Hürriyette yayınlanan bir habere göre Prof. Süleyman Ateş,özetle şunları söylüyordu: “Kimin cennete gideceği, kimin cehenneme gideceğini belirleme hakkını Allah’ın hiç kimseye vermediğini hatırlattıktan sonra, “Bizim Allah’ın rahmetini daraltmaya; son din mensuplarından başka kimsenin cennete girmeyeceğini iddiá etmeğe hakkımız var mı? Kur’an,  peygamberler ve İláhi dinler arasında bir ayırım yapmıyor ki? Son din ne ise, ilk din de odur” diyordu.


Prof. Ateş, Kuran’da yer alan muhtelif ayetlerle de görüşlerini destekliyordu. Aslında, ayetleri kendine göre yorumlamaya çalışıyordu demek daha yerinde olur.


Hemen belirteyim ki; ben bu hususlarda alim değilim. Profesör,  Hiç değilim. Ancak, inandığı dini, kendisine yetecek kadar öğrenmeye çalışmış biri olarak,  bu gibi suni tartışma gayretleri ve hele bunun gazete sayfalarına kadar  taşınması beni de her Müslüman gibi derin derin düşündürmektedir.


Bu tartışmaları veya bu gibi konuların gündemde tutulmaya gayret edilmesini, Süper güçlerin “yeni dünya düzeni” ya da “ılımlı İslam” projeleri çerçevesinde görmek gerekir. Yoksa, Müslüman halk ve de Müslüman ilim adamları arasında,  asırlardır bu hususta görüş birliği olmasını nasıl izah edeceğiz? Ne oldu da, son birkaç yıldır bu hususlar (güya) tartışılır olmaktadır? Bunları kimin ortaya attığı ve neye dayanarak neler söylemeye çalışıldığı çok önemlidir. Çünkü, Müslüman halkın ve gerçek İslam alimlerinin böyle bir gündemi yoktur ve hiç olmamıştır.


Kimlerin cennete gireceği konusu ise, çok küçük bir araştırma ile öğrenilebilir. Hem de, Kur’andan ayetler ve birkaç hadis ile öğrenmek zor değildir.
Dinin kaynağı vahiy (peygambere verilenler) dir. Bunu da (Kur’anı) en iyi açıklayan da Peygamberdir. Buna rağmen birilerinin ortaya çıkıp Kur’anı kendi anlayışı veya aklıyla açıklamaya çalışmasını bütün İslam alimleri reddetmişlerdir. Herkes dilediğini söyleyebilir fakat, şahsi görüşlerini dinin emri gibi göstermeye kimsenin hakkı yoktur.


Kimlerin cennete gireceği ile ilgili ( kısa bir araştırmada ulaşabildiğim) birkaç ayet ve hadis örneği;



(İhlas ile Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve Resulühü diyen Cennete girer.) [Hadis kitaplarından; Taberani, Deylemi]
Sadece La ilahe illallah demek yetmez. Peygamber efendimize de iman etmek, son Peygamber olduğuna şehadet getirmek şarttır. Yani Muhammedün Resulullah demek de gerekir.


Ayet ve hadislerin de İslam alimleri tarafından yapılmış  açıklaması vardır. Bunları,  okunduğu gibi ya da aklımıza göre anlamak doğru değildir. Mesela; meşhur İslam alimlerinden  İmam-ı Rabbani hazretleri, (Şartsız bildirilen bir hüküm şartlı olarak anlaşılır) buyuruyor. Mesela koyun eti yemek caizdir. Bu hüküm şartsız bildirilmiştir. Ancak, koyun eti caiz diye,  canlı bir koyunun bir budunu kesip yiyemeyiz


Görüldüğü gibi Allah’a imanın içinde Resulüne de iman vardır. Resulullahın son Peygamber olduğuna inanmak demek, Onun bildirdiklerinin tamamını beğenerek kabul etmek demektir.
Âyet-i kerimelerde mealen buyruldu ki:


(Peygamberin verdiğini alın, yasak ettiğinden sakının!) [Haşr 7]
(Resule itaat eden, Allah’a itaat etmiş olur.) [Nisa 80]
(Allah’ın yolu ile Peygamberlerin yolunu farklı göstermek isteyenler kâfirdir.) [Nisa 150/1]


(De ki, Allah’a ve Peygambere uyun! Eğer [uymayıp] yüz çevirirlerse, [kâfir olurlar] Allah da kâfirleri sevmez.) [Al-i İmran 32]


“Kimin cennete, kimin de cehenneme gideceğini Allah bilir”  sözü Müslümanlar için geçerlidir. Kafirlerin sadece cehenneme gideceği ise açıkça  bildirilmiştir. İşte, Kur’andan bazı ayetler;



(Allah indinde hak din ancak İslam’dır.) [Al-i İmran 19]
(Sizin için din olarak İslam’ı beğendim.) [Maide 3]
(İslam’dan başka din arayan, bilsin ki, o din asla kabul edilmez.) [Al-i İmran 85]
(Allah’a ve Resulüne inanmayan [kâfir olur] kâfirler için de çılgın bir ateş hazırladık.) [Feth 13]
(Allah’a itaat edin, Peygambere itaat edin. İşlerinizi boşa çıkarmayın.) [Muhammed 33]


Süleyman Ateş’in iddiası;  “Bizim Allah’ın rahmetini daraltmaya; son din mensuplarından başka kimsenin cennete girmeyeceğini iddiá etmeğe hakkımız var mı?”


İşte Kur’andan Ayetler;
(De ki, Allah’a ve Peygambere uyun! Eğer [uymayıp] yüz çevirirlerse, [kâfir olurlar] Allah da kâfirleri sevmez.) [Al-i İmran 32]
(Allah’ın yolu ile Peygamberlerin yolunu farklı göstermek isteyenler kâfirdir.) [Nisa 150/1]


Süleyman Ateş; ‘ Kur’an,  peygamberler ve İláhi dinler arasında bir ayırım yapmıyor ki? Son din ne ise, ilk din de odur” diyordu.
İşte Kur’andan Ayetler;


(Allah indinde hak din ancak İslam’dır.) [Al-i İmran 19]
(Sizin için din olarak İslam’ı beğendim.) [Maide 3]
(İslam’dan başka din arayan, bilsin ki, o din asla kabul edilmez.) [Al-i İmran 85]


Müslümanlar,  geçmiş bütün peygamberlere ve onlara indirilen kitaplara inanırlar.
Müslümanlar, son peygamber geldikten ve Kur’an indirildikten sonra geçmiş dinlerin hükümlerinin kaldırıldığına inanırlar.
Müslümanlar, İman etmenin,  İslam dinine yani, Allah’a ve onun son peygamberine ve de onun bütün getirdiklerine ve bildirdiklerine inanmak olduğunu bilirler.


Ve, bu inançlarını,  inandıkları İslam dininden alırlar.
Bunları Süleyman Ateş te biliyordur. 
Ama, ne fayda…


[email protected]


        

697910cookie-check‘Kim cennetlik’ tartışmaları

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.