KKTC vatandaşlığı neden önemli?

Yeni Düzen Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Cenk Mutluyakalı geçtiğimiz gün yayımlanan “KKTC yurttaşlığına bu ilgi neden acaba” başlıklı yazısında çok güzel bir tespitte bulunmuş.
“Dünyanın hiçbir yerinin tanımadığı bir yurttaşlık bu. Türkiye’de KKTC vatandaşı statüsünde, bir futbol takımında lisansa dahi çıkaramazsınız örneğin… Çok beğenirlerse sizi, TC yurttaşı yapar, öyle sürerler sahaya” diyen Mutluyakalı, niye KKTC vatandaşlığı istendiğinin yanıtını şu sözlerle vermiş: “Çünkü kendi adına iş kuramıyor, istismara uğruyor, sömürülüyor. Birileri, yurttaşlık avantajını bürokratik olarak kullanarak başkalarının sırtından para kazanıyor.
Çünkü çalışma izni işkenceye döndüğü için insanlar beziyor. Birde ev alamıyor kendi adına…
Burs alamıyor… Ve seçmenlik gibi, artık ranta dönüşen bir avantajdan mahrum kalıyor.
Yurttaşlığa olan ilginin sebepleri kalksa orta yerden, talepte kalkacak yani…”
Mutluyakalı’ya hak vermemek mümkün değil. Buraya dışardan gelen ve bir hayat kuran kişilerin en büyük sıkıntısı işkenceye dönen izinler. Bir yıllık oturum alabilmek için üç tam gün uğraşmanız ve pestilinizi çıkaran bürokratik talepleri yerine getirmeniz gerekiyor.
Puluydu, ikamet belgesiydi, kontratıydı, raporuydu v.s…
Siz neye ihtiyaç olduğunu bilmediğinizden iki resim birazda para hazır edip gidiyorsunuz muhaceret dairesine. Ve canınızdan bezdirecek işkenceler orada başlıyor.
“Pul getirdin mi” diyor memur. Haberiniz yok, pul almaya gidiyorsunuz çaresiz. Zaten saat 14.30’da daireler kapandığı için büyük olasılıkla sizin getirdiğiniz pul mesai saatine yetişmiyor. Kimse de “ya madem bu pul lazım, siz niye bulundurmuyorsunuz” diye sormuyor.
Tabi bu işin en mülayim hali. “Bu devirde ne pulu” demekte var ama “bulundurun, parasını verelim” demek bile bir aşama…
Sonrasında sağlık raporu çilesi. Özelden rapor almak yasak olduğu için illaki Sağlık Bakanlığına gidiliyor, Bakanlık nereyi uygun görürse oraya gönderiyor çalışma izni alacak kişiyi.
Ve bir başka sıkıntı, emlak alırken karşınıza çıkıyor. Buradan bir ev alacaksınız diyelim, öyle pat diye alamıyorsunuz.
Önce araştırıp, sonra onay veriyorlar, o da aylar sonra…
Bu yazılanlar özetin özeti. İş fiiliyata gelince insanın sıtkı sıyrılıyor ülkeden.
Eğer alışmış ve bir düzen kurmuşsanız vatandaş olmak istiyorsunuz doğal olarak.
Özetle, Mutluyakalı’nın saydıklarında yapıcı adımlar atılırsa insanlar vatandaşlığı niye istesin?
Vize kolaylığı mı? Ben ekonomik ve akademik açıdan belli bir yerdeysem zaten istediğim zaman, kolayca çıkarım yurtdışına.
KKTC vatandaşı olmam değil, kendi edinimlerim bu imkanı sağlıyor. Dolayısıyla vatandaşlıklara kıstas getirilmesinden ve vatandaşlık yerine oturum izni verilmesinden yana biri olarak yukarıda sayılan noktaların burada yaşayanların lehine yeniden düzenlenmesi halinde kimsenin “ille de vatandaşlık” diye tutturacağını sanmıyorum.