Dünyada yeni istikrarsızlıklar yaratarak Yeni Dünya Düzeni’ni kurgulamak isteyen küresel güçler, planlı ve profesyonelce gerçekleştirilen eylemleri ile dünyanın her bölgesinde kestirilemez karışıklıklar yaratmaya devam ediyor.
Petrol coğrafyalarında askeri müdahalelere girişen, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da iç karışıklıkları organize eden, Avrupa ve dünyada küresel ekonomik krizi yaratan, ulus-devletlere karşı amansız bir savaş planlayan küresel güçler, son hamleleri ile Avrupa’nın en güçlü ve örnek demokrasisini hedef almışa benziyor.
Uykularından hala uyanmak istemeyen tatlı su aydınları ve köşelerinden uyuklayan statüko gazetecileri, ortaya koyduğumuz iddiaları “komplo teorileri” diye küçümsemeye devam etsinler, küresel yeniden yapılanmanın kanlı tokadı onların yaşam alanlarını da tehdit etmekten geri durmayacak.
Son seçimlerde oyların % 35.4’ünü alan Norveç İşçi Partisi (DNA), 169 üyeli Parlamentoda 64 milletvekilliği kazanarak muhafazakar ve liberal partileri geride bırakmıştır. Norveç hükümeti, sosyal demokratlar ile demokratik sosyalist SV ve kırsal kesimde etkili merkez partisi SV’nin % 6.2’li k oy oranları ile 11’er milletvekili sayısı ile oluşan 86 milletvekiline sahip olan koalisyon hükümeti ile yönetilmektedir. Kral V. Harald’ın sembolik devlet başkanı olduğu ve Jens Stoltenberg Başbakanlığı ile yönetilen anayasal monarşi örneği olan Avrupa’nın en demokratik ülkelerinden birisi olan Norveç’te % 4 seçim barajı bulunmaktadır (daha geniş bilgi için bakınız; http://parties-and-elections.de/countries.html).
Geçtiğimiz hafta Norveç, korkunç bir terör saldırısı ile sarsıldı. Başkent Oslo’da hükümet binalarının bulunduğu bölgede gerçekleştirilen bombalı saldırıdan hemen sonra, Oslo yakınlarında bulunan Utopya adasında gerçekleştirilen iktidardaki Norveç İşçi Partisi’nin gençlik kampında düzenlenen saldırıda 90’dan çok insan yaşamını yitirdi. Peki, dünyanın en sakin ve uygar ülkelerinden birisi olan Norveç’te yaşanan bu katliamın nedeni ne olabilir? Bu katliamın küresel güçler ile ilgisi olabilir mi?
Norveç’teki saldırı, küresel güçlere bağımlı dünya medyası tarafından önce radikal dinci bir terör saldırısı olarak ilan edildi. Kısa zaman içinde saldırganın yakalanması ile bu komplo çöktü. Saldırganın Hristiyan köktendinci görüşlere sahip bir Norveçli olması ve yeni deliller, saldırının ardındaki güçlerin karmaşıklaşmasına neden oldu. Hükümet binaları yakınında patlayan bombalı eylemi gerçekleştiren ile gençlik kampına silahlı saldırı düzenleyenin aynı kişi olduğu düşünülüyor. Polis kılığına bürünüp İşçi Partisi gençlik örgütü kampına sızan saldırganın ilk belirlemelere göre 84 gencin ölümüne yol açan saldırıyı gerçekleştirdiği, ölü sayısının daha da artmasının söz konusu olduğu bilgileri alındı. Onlarca insanın yaşamını yitirmesine neden olan saldırganın Hıristiyan kökten dinci görüşlere sahip 32 yaşındaki Anders Behring Breivik isimli aşırı illiyetçi bir genç olduğu, bağlantılarının araştırıldığı açıklandı. Saldırgan dışında bir kişinin daha saldırıyla bağlantılı olarak gözaltına alındığı bildirildi.
Peki, neden Norveç ?
Wikipedia internet sitesinden aldığımız bilgilere göre, 385.252 km² coğrafyaya sahip olan Norveç, Avrupa ortalamasının üstünde yaşam standardına ve ekonomik gelişmişliğe sahip olduğu için Avrupa Birliği’ne girmek istemiyor. Norveç; kıyılarındaki petrol rezervlerinin zenginliği, dünya ve Avrupa balıkçılık sektörünü elinde bulundurması ile tanınıyor. Norveç’te 2 kez referandum yapılmış, ancak Avrupa Birliği’ne katılma konusunda olumsuz sonuç alınmış. Norveç, bir NATO ülkesi olup Kuzey kutbunda Rusya ve ABD arasında dengeleyici role sahip önemli bir ülke (http://tr.wikipedia.org/wiki/Norve%C3%A7). Bu bilgiler bile, Norveç’in küresel terörün hedefi olması için yeterli ipuçları veriyor.
Avrupa Birliği ile Avrupa ülkelerini kontrol altına alan küresel güçler, güçlü ulus devletlerin önünü kesmek ve zayıflatmak için AB’ye yönelik projelerini oynamaya devam ededursunlar, AB üyesi olmayan Avrupa devletlerinin kontrol edilmesi ve güçsüzleştirilmesi için yeni projeler de yürürlüğe girmiş durumda. Bu ülkelerde özellikle provokasyonlar için kullanıma hazır olan yabancı düşmanı ve ırkçı hareketleri destekleyen küresel güçler, Avrupa’da istikrarlı bir ekonomik ve siyasal yapının oluşmaması için ellerinden gelen bütün çabaları göstermeye devam ediyor. Bu değerlendirmelerden, Avrupa demokrasilerinin küresel güçlerin hedefinde olduğu sonucu çıkarılabilir. Gerçek de tam anlamıyla böyledir.
Avrupa’nın AB üyesi olmayan istikrarlı bir ekonomisi ve demokrasisi olan Norveç, bir terör saldırısı ile neden sarsılmak istenir? Bu tür terör saldırıları yakın zaman içinde başka Avrupa ülkelerinde de gerçekleştirilmişti. İspanya ve İngiltere’deki saldırılar, bunlara örnektir.
Küresel güçler, istikrarlı ülkeler ve bölgeler istemiyor. Çünkü, temel ilkeleri, Kaos’tan Düzen yaratmaktır. Kargaşa ve kaos çıkartarak yeni dünya düzeninin mimarlığını yaptıkları için onlar için dünyada terör ve kaos ortamı yaratmak dışında seçenek bulunmuyor.
Afrika açlıktan kırılırken, Orta Doğu ülkeleri işgal edilirken, Kuzey Afrika’da halk ayaklanmaları planlanırken, Afganistan ve Irak’ın ardından Suriye ve İran’a askeri müdahale planları yapılırken dünya barışı için devreye girebilecek güçlü Avrupa ülkeleri istenmiyor. Güç, tek elde toplanıyor. Güçlü ve istikrarlı olan bütün ülkeler ve demokrasiler tehdit altında.
Avrupa’nın ya da dünyanın bir başka bölgesinde aynı amaçla düzenlenmiş bir başka küresel terör saldırısına kadar, Norveç’teki saldırı, bir psikopatın bireysel eylemi olarak unutulup gidecek. Ancak, küresel güçlerin Kaos’tan Düzen yaratmaya dönük istikrarsızlaştırma eylemleri ve planları her geçen gün yeni ülkelerde kitlelere yeni vahşetler yaşatmaya devam edecektir.
Dünyaya küresel güçlerin küresel medya tarafından çerçevelenmiş gözlükleri ile bakmayı bırakıp gerçeklerin arka planlarını görmeye başladığımızda, dünyada yeni bir dönem yaşanacağa benziyor. Umutlu musun derseniz, bu soruyu şimdilik yanıtlamayalım.
